"Ulusal ve Uluslararası Çabanın İçini Doldurmak Kadınların Görevi"

Emine Erdoğan, Türkiye'de kadınların güçlendirilmesi konusunda ulusal ve uluslararası çaptaki çalışmaları hatırlatarak, “Bütün bu ulusal ve uluslararası çabaların içini doldurmak biraz da biz kadınların görevidir. Dayanışma ve iş birliği içinde eğitimi temel almak kaydıyla, Türkiye'nin güçlenmesine omuz vermek durumundayız” dedi.

Emine Erdoğan, Konya Meram Belediyesi tarafından düzenlenen 'İslam'da Kadın' konulu panele katıldı.Konuşmasına “Aklımızı hikmet, kalbimizi sevgi, yüreğimizi şefkatle tanıştıran Hazret-i Mevlana'yı hürmetle yâd ediyorum” sözleriyle başlayan Emine Erdoğan, paneli düzenleyen Meram Belediye Başkanı Fatma Toru’ya teşekkür ederek, “Bir kadın başkan olarak böyle bir programa öncülük etmesi takdire şayandır. Sayılarının artmasını diliyorum” dedi. 

-“ORYANTALİST BAKIŞ AÇISI, MÜSLÜMAN KADINI SEVİMSİZ KALIPLARA HAPSETTİ”-

Allah'ın, insanı kadın ve erkek ayırt etmeksizin yeryüzünün halifesi kıldığını belirten Emine Erdoğan, İslam'ın kadın hakları konusunda devrim niteliğinde prensipler getirdiğini ifade etti. Modern dünyada dinin, kadın hakları ihlallerinin sorumlusu olarak görüldüğünü ve İslam’ın en çok kadın hakları gibi konular üzerinden saldırıya uğradığını kaydeden Erdoğan, “Zaman içinde örf, adet ve geleneklerle bu algı beslenmiş ve ne yazık ki Müslümanlar Kur'an'ın öngördüğü seviyenin gerisine düşmüştür. Elbette bu süreçte Müslüman dünyanın maruz kaldığı dış etkiler büyük önem taşımaktadır. Oryantalist bakış açısı, Müslüman kadını sevimsiz kalıplara hapsetmiştir. Fakat buna karşılık İslam dünyası da kendini ifade etmek noktasında aciz kalmıştır” şeklinde konuştu.

Birçok İslam ülkesinde kadın haklarının çok parlak durumda olmadığını ifade ederek, ilk emri 'oku' olan bir kitabın rehberliğinde, kız çocuklarının eğitiminin bir sorun olmaktan çıkması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, “Ancak bu gayretle İslam dünyası kendini yenileyebilir. Yerleşik algılarla mücadele edebilir. Bizler de bu nedenle, eğitim konusunu birinci meselemiz olarak konumlandırdık. Himayemde gerçekleşen çeşitli kampanyalarda kızlarımız için eğitimin temel şart olduğunu sıklıkla vurguladık. Çok şükür ki, kız çocuklarının okullaşma oranı son 14 yılda büyük oranda arttı” ifadelerini kullandı.

-“BEZGİNLİĞE KAPILMADAN BU ÜLKE İÇİN ÇALIŞMALIYIZ”-

“Kendini tanımlamayan, tanımlanmaya mahkûmdur. Bu nedenle Müslüman kadının kendi gücünü ve iradesini ortaya koyması gerekir” diyerek, Müslüman kadının şahsiyeti, aklı, zekâsı, sezgi gücü, merhameti, şefkati ve diğer vasıflarıyla kendi iradesini ortaya koyması gerektiğini belirten Erdoğan, “Bizler de kendi ülkemizde bu iradeyi tecelli ettirmeliyiz. Parçası olduğumuz harekette kadınlarımız önemli hizmetler ifa etmiştir. Gerek sivil toplum faaliyetleri ile gerekse siyasi alanda kadın hareketi, toplumsal dönüşümün motoru olmuştur. Mevlana Hazretleri, 'Daima hizmet ve gayret içinde ol! Çünkü hayatın gerçek lezzeti, hiç bezginliği olmayan bir yorgunluktadır' diyor. Bizim de daha yapacak çok işimiz var. Hiç bezginliğe kapılmadan bu ülke için çalışmak durumundayız” şeklinde konuştu.

Emine Erdoğan konuşmasında, Türkiye'de kadınların güçlendirilmesi konusunda ulusal ve uluslararası çaptaki çalışmaları hatırlatarak, “Bütün bu ulusal ve uluslararası çabaların içini doldurmak biraz da biz kadınların görevidir. Dayanışma ve iş birliği içinde eğitimi temel almak kaydıyla, Türkiye'nin güçlenmesine omuz vermek durumundayız. Yaptığımız iş ne olursa olsun, alanın en iyisi olmayı hedeflemeliyiz. Unutmayalım, Türkiye güçlü olursa, İslam dünyası da güçlü olur” dedi.

Kadını ötekileştiren söylemlere karşı yeni bir söylem, kadınların doğuştan sahip olduğu hakları elinden alan uygulamalara karşı yeni bir eylem planı gerektiğinin altını çizen Erdoğan, “İnanıyorum ki, ortak akılla bunu gerçekleştirecek, Mevlana'nın diyarı Konya'da bunun temellerini atacağız. Onun dediği gibi tek başımıza bir zerreyiz ancak herkesle birleştik mi ummanız ya da madeniz” ifadelerini kullandı.