Türkiye-İran Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı'na ilişkin ortak bildiride, "(Taraflar) PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye'nin ve İran'ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut iş birliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizm ile örgütlü suça karşı sonuç odaklı iş birliği amacıyla ortak operasyonlar dahil eş güdüm içinde adım atmanın, her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır." ifadesi kullanıldı.
Ortak bildiride, Türkiye Cumhuriyeti ve İran İslam Cumhuriyeti arasındaki Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Altıncı Toplantısı'nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani eş başkanlıklarında ve koordinatör olarak her iki ülke dışişleri bakanları ile Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye, İçişleri, Sağlık, Sanayi ve Teknoloji, Ticaret ile Ulaştırma ve Altyapı bakanları ve mevkidaşları İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı İdaresi Başkanı, Petrol, İçişleri, Enerji, Yol ve Şehir Planlama, Sağlık ve Tıbbi Eğitim bakanlarının katılımlarıyla bugün video konferans aracılığıyla düzenlendiği belirtildi.
Bildiride, "ilişkilerini, bölgesel gelişmeleri ve koronavirüs (Kovid-19) salgınının etkilerini gözden geçiren tarafların, güçlü siyasi iradelerinden beslenen iyi komşuluk ilişkilerini daha da geliştirme konusundaki kararlılıklarını yinelediği ve ikili ilişkilere dair kararların ortak çıkarlar temelinde etkin şekilde uygulanması yönündeki kararlılıklarını ifade ettikleri" kaydedildi.
Tarafların Kovid-19'a ilişkin olarak vatandaşlarına gerekli tıbbi hizmetlerin, ilaçların, malzemelerin sunulmasında daha hazırlıklı olunmasını teminen salgınla mücadelede daha yakın istişare ve iş birliğinin önemini vurguladıklarına yer verilen bildiride, tarafların, iki ülke arasındaki iş birliğinin daha da derinleştirilmesi amacıyla ikili ve bölgesel konularda her seviyede yakın siyasi diyaloğun ve ikili ilişkilerin farklı veçhelerini kapsayan mekanizmalar çerçevesinde istişarelerin sürdürülmesinin önemine işaret ettiği belirtildi.
Bildiride tarafların, ikili ticaret hacminde Kovid-19 dahil olumsuz küresel koşullarından kaynaklanan azalma eğiliminin tersine çevrilmesini teminen ortak çabaları yoğunlaştırma, bu çerçevede Karma Ekonomik Komisyon, Kara Ulaştırması Ortak Komisyonu gibi mekanizmalardan tam olarak istifade etme ve yeni ekonomik iş birliği alanları geliştirilmesi yönündeki taahhütlerini yineledikleri ifade edildi.
Tarafların ekonomik iş birliğinin daha da ilerletilmesi, ikili ticaret hacminin artırılması, Kovid-19'un yarattığı ekonomik sınamaların aşılması amacıyla 28. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı'nı, salgının yarattığı şartlar göz önünde bulundurulmak suretiyle mümkün olan en kısa zamanda gerçekleştirme isteklerini ifade ettikleri belirtilen bildiride, tarafların Tercihli Ticaret Anlaşması'ndan ortak çıkarlar temelinde tam olarak yararlanılmasının, anlaşmanın kapsamının genişletilmesinin ve her iki ülke iş adamları için yatırım ortamının iyileştirilmesinin önemini vurguladıkları kaydedildi.
Terörizme karşı iş birliği
Tarafların "halklar arası temasların daha fazla teşvikini teminen, Kovid-19'un yarattığı risklerin bertaraf edilmesinin akabinde turizm ve kültür alanlarında iş birliğinin daha da güçlendirilmesinde mutabık kaldıkları" duyurulan bildiride, tarafların "enerji sektörünün önemine vurgu yaparak, ortak fayda temelinde bu alanda iş birliğinin sürdürülmesinin önemini teyit ettikleri" belirtildi.
Bildiride, şu ifadelere yer verildi:
"PKK/PJAK ve bölgedeki tüm terör örgütlerinin Türkiye'nin ve İran'ın güvenliğine karşı ortak tehdit teşkil ettiğini dikkate alarak, ortak sınırlarda bulunan PKK/PJAK ve diğer terör örgütlerinin unsurlarının eylemlerine karşı mevcut iş birliği mekanizmalarından tam olarak istifade etmenin ve terörizm ile örgütlü suça karşı sonuç odaklı iş birliği amacıyla ortak operasyonlar dahil eş güdüm içinde adım atmanın, her iki ülkenin sorumluluğunda olduğunu vurgulamışlardır.
Bölgesel güvenliği ve istikrarı artıran çok taraflı diplomasinin müstesna bir başarısı olan ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2231 sayılı kararı ile onaylanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı'nın (KOEP) muhafazasının önemini yeniden vurgulamışlar ve KOEP'in muhafazası için BMGK'da ahiren ortaya konan geniş tabanlı desteği memnuniyetle karşılamışlardır."
Bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeler
Bildiride, tarafların "ortak çıkarları ilgilendiren bölgesel ve küresel konuları ele aldıkları ve bu bağlamda, evrensel olarak kabul gören ilkelerden, özellikle, uluslararası hukuka tam saygı ve çatışmaların barışçı yollarla çözülmesi ile kuvvet kullanımına veya kuvvet tehdidine başvurmama ilkelerinin, uluslararası ilişkilere hakim olmaya devam etmesi gerektiği görüşünü paylaştıkları", "Suriye'nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini vurgulayarak, Suriye ihtilafının Astana formatı çerçevesindeki tüm anlaşmalar doğrultusunda ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2254 sayılı kararıyla uyumlu bir siyasi süreç yoluyla çözüme kavuşturulabileceğine dair inançlarını teyit ettikleri" aktarıldı.
Tarafların, "Irak'ın istikrarının, refahının ve güvenliğinin bölgesel ve uluslararası barış ve istikrar için bir gereklilik olduğunun bilinciyle, Irak'ın toprak bütünlüğünün, siyasi birliğinin ve egemenliğinin korunmasına yönelik taahhütlerini teyit ettikleri ve Irak Hükümeti'ne desteklerini yineledikleri" belirtilen bildiride, tarafların İsrail-Filistin ihtilafının kapsamlı, adil ve kalıcı çözümüne sarsılmaz desteklerini vurguladıkları, bu bağlamda, başkenti Kudüs olan bağımsız ve egemen bir Filistin devletinin kurulması ihtiyacını yineledikleri ve üçüncü ülkelerin Filistin davasını zayıflatma girişimlerine karşı Filistin'e desteklerini ifade ettikleri kaydedildi.
Tarafların Afganistan'da sürdürülebilir barışın ve istikrarın ancak gerçek anlamda Afgan öncülüğünde ve sahipliğinde olacak siyasi çözüme yönelik bir barış süreciyle sağlanabileceğini vurguladıkları ve böyle bir çözüme desteklerini beyan ettikleri aktarılan bildiride, iki ülkenin birlikte üye olduğu Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Gelişen Sekiz Ülke (D-8) gibi uluslararası örgütler çerçevesindeki iş birliğinin önemine işaret ettikleri duyuruldu.
Bildiride, tarafların Parlamentolararası Birlik (IPU), Asya Parlamenterler Asamblesi (APA), İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamento Birliği (İSİPAB) gibi bölgesel ve uluslararası parlamenter örgütler çerçevesinde ikili iş birliğinin teşvikini teminen iki ülke yasama organları arasındaki etkileşimin kolaylaştırılması yönünde iyi niyetlerini ifade ettikleri de belirtildi.