Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye topraklarının yüzde 98’inin deprem riski altında olduğunu hatırlatarak, deprem odaklı kentsel dönüşümün vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu bildirdi.
TMB, 17 Ağustos Depremi’nin 18. yıl dönümü nedeniyle yayımladığı açıklamada, Türkiye topraklarının yüzde 98’inin deprem riski altında olduğu hatırlatılarak deprem odaklı kentsel dönüşümün vazgeçilmez bir zorunluluk olduğu kaydedildi. Depremde hayatını kaybeden vatandaşlara saygı ve rahmetle anarak başlayan açıklamada, “Türkiye Müteahhitler Birliği Yönetim Kurulu olarak, böyle bir acının ülkemizde ve dünyada bir daha yaşanmamasını bir kez daha temenni ediyor; deprem felaketlerinde kaybettiğimiz binlerce vatandaşımızın acılarını yüreklerimizde taşıyoruz” denildi.
TMB Yönetiminin, kentsel dönüşüm konusunda, hükümet tarafından atılmakta olan doğru adımları desteklediği belirtilen açıklamada, Birliğin İnşaat Sektörü Bildirgesi'nde de vurgulandığı üzere, “İmar mevzuatı yeni baştan ele alınmalı; imar değişikliği uygulamaları kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılmalı” ifadeleri yer aldı.
Açıklamada şunlar kaydedildi:
“Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Kaçınılmaz”
“Türkiye topraklarının yüzde 98’inin deprem riski altında olduğu, ülke genelindeki 20 milyonluk konut stokunun üçte birinden fazlasının depreme dayanıklılık açısından ciddi risk taşıdığı ve depremlerde büyük çapta can ve mal kayıpları yaşandığı dikkate alındığında, deprem odaklı kentsel dönüşümün vazgeçilmez bir zorunluluk olduğu açıktır.
Deprem kuşağında yer alan ülkemizde, araştırma, planlama, tasarım, uygulama ve denetim alt süreçlerinin tümünü içeren yapı üretimi sisteminin, mevzuat, örgütlenme, fiziki ve beşeri sermayenin kalitesi boyutlarıyla geliştirilmesi gerekmektedir.
“Yeni Kanun Önemli Kazanımlar Sağladı”
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un yürürlüğe girmiş olması bu açıdan yararlı ve önemli bir adımdır. Nitekim 21 Temmuz 2017 tarihli Ege Denizi depremi, deprem yönetmeliklerine uygun şekilde projelendirilen ve imal edilen yapıların insan hayatını korumakta ne denli etkin olduğunu bir defa daha göstermiştir.
“Bina Bazında Değil Bütünsel Yenileme Yapılmalı”
Çoğunlukla bina bazında yenileme yapılarak ilerlemekte olan sürecin, bütünsel dönüşüm bazında yapılması gerektiği açıktır. Türkiye Müteahhitler Birliği, şehirleşme, imar uygulamaları ve Kentsel Dönüşüm konularının, yaşanabilir şehirler hedefine dönük olarak; bütünsel bazda, kentsel altyapı, yeşil alan ihtiyacı, sosyo-kültürel doku ve bölge sakinlerinin hakları gözetilerek ele alınması gereken, çok katmanlı kavramlar olduğuna inanmaktadır.
İlgili tüm yönetmelik, standart ve uygulama şartnamelerinin ihtiyaçlara ne ölçüde yanıt verdiği sorgulanarak uygulanabilir bir sistem geliştirilmeli; etkin bir denetim mekanizması hayata geçirilmelidir.
“Kamu Vicdanı Zedelenmemeli”
İmar mevzuatının yeni baştan ele alınması gerektiği; imar değişikliği uygulamalarının, kamu vicdanını zedeleyen, kişilere özel değerlendirmelerden arındırılmasının önemi 26 Kasım 2014 tarihinde kamuoyu ile paylaşılan TMB İnşaat Sektörü Bildirgesi'nde de dile getirilmiştir.”
TMB: Türkiye Topraklarının Yüzde 98’i Deprem Riski Altında
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB), Türkiye topraklarının yüzde 98’inin deprem riski altında olduğunu hatırlatarak, deprem odaklı kentsel dönüşümün vazgeçilmez bir zorunluluk olduğunu bildirdi.
15 Ağustos 2017 Salı 17:20