Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyareti öncesi yaptığı açıklamada, Barış Pınarı Harekâtı’nın, Türkiye’nin güvenliği yanında Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini de garanti altına alacağını belirterek, “Harekâtla, Suriye’nin kuzeyinde, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurma planları boşa çıkartılmıştır. Suriye’nin geleceğinde PKK-YPG gibi bölücü terör örgütlerine yer yoktur, olmamalıdır. Rusya Federasyonuyla iş birliği içinde, bölgemizi ayrılıkçı terör belasından tamamen kurtarmayı ümit ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in davetine icabetle gideceği Soçi’ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını cevapladı.
Soçi ziyaretinin ana gündeminin Suriye’deki son gelişmeler olacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, ikili ilişkileri ve diğer bölgesel meseleleri de ele alacaklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ile ilişkileri, karşılıklı saygı ve ortak çıkarlar temelinde geliştirme iradesine sahip olduklarını yineledi.
“AMERİKA’NIN ÜLKEMİZE VERDİĞİ SÖZLER TUTULMAZSA HAREKÂTI KALDIĞI YERDEN DEVAM ETTİRECEĞİZ”
Türkiye’nin 9 Ekim’de başlattığı Barış Pınarı Harekâtı ile Suriye sınırı boyunca bir terör koridoruna izin vermeyeceğini çok net bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdiye kadar 2 bin 200 kilometrekarelik alan teröristlerden arındırılmış, toplam 160 yerleşim biriminde kontrol sağlanmıştır. 9 Ekim’den bu yana 775 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Yedi kahraman askerimiz, 79 Suriye Millî Ordusu mensubu kardeşimiz ve 20 sivil vatandaşımız ise terör örgütünün saldırılarında şehit olmuştur” bilgisini paylaştı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehitlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dileyerek, “Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref kılsın” diye dua etti.
ABD ile varılan mutabakata göre bölgedeki tüm teröristlerin çıkarılması için bugün son gün olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gece saat 22 itibariyle süre bitiyor. İlgili birimlerimiz sahada süreci çok yakından takip ediyor. Amerika’nın ülkemize verdiği sözler tutulmazsa harekâtımızı kaldığı yerden bu sefer çok daha büyük bir kararlılıkla devam ettireceğiz” dedi.
“TÜRKİYE SEKİZ YILDIR TEK BAŞINA TAŞIDIĞI YÜKÜ DAHA FAZLA TAŞIYAMAZ”
Harekâtın hedeflerinden birinin sekiz yıldır Türkiye’de misafir edilen Suriyelilerin kendi topraklarına gönüllü geri dönüşlerini sağlamak olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı ile güvenli hâle getirilecek bölgeye ilk etapta 1 milyon, Rakka ve Deyrizor’un da dâhil edilmesiyle bu rakamın 2 milyona yakın insana ulaşacağını kaydetti.
Türkiye’deki Suriyelilerin güvenli bölgeye yerleştirilmesinin uluslararası donörler toplantısıyla gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye’nin tek başına yapabileceği bir şey değil. Bununla ilgili maliyetleri çıkardık, projelerimizi hazırladık hatta bunları bir kısmını Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda görüşme yaptığım 17 kadar lidere anlattık, kendilerine elimizdeki kitapçıkları verdik. Harekâtın bitmesini müteakip hemen gerekli adımları atacağız” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Vicdan ve vizyon sahibi tüm ülkelerin, milyonlarca Suriyelinin vatan hasretini bitirecek, bu önemli projeye destek olmalarını bekliyoruz. Diğer türlü Türkiye sekiz yıldır tek başına taşıdığı yükü daha fazla taşıyamaz. ‘Komşuda yangın varken dumanı bize gelmesin demek’ gerçekçi bir yaklaşım değildir” değerlendirmesinde bulundu.
“TÜRKİYE VE RUSYA TERÖRÜN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELE NOKTASINDA HEMFİKİRDİR”
Suriye’nin içinden geçtiği bu kritik dönemde, Rusya ile tesis edilen yakın iş birliğini daha artırmayı özellikle arzu ettiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şimdiye kadar İran’ın da katkılarıyla sahada sükûnetin sağlanması, Suriye’nin istikrara kavuşması için çok ciddi çaba harcadıklarına işaret etti.
Soçi Muhtırası’yla İdlip’te büyük bir insani trajedinin önüne geçtiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan Ankara Zirvesi’nin siyasi çözüm yolunda atılmış en büyük adımlardan birisi olduğunu, Astana platformu kapsamındaki gayretler neticesinde ise geçen ay Anayasa Komitesi’nin kuruluşunun sağlandığını bildirdi.
Anayasa Komitesi’nin ilk toplantısını 30 Ekim tarihinde Cenevre’de yapacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Barış Pınarı Harekâtı’nın tüm bu çabalara pozitif ivme kazandıracağına inanıyorum. Türkiye ve Rusya terörün her türlüsüyle mücadele noktasında hemfikirdir. Her iki ülke de Suriye’nin toprak bütünlüğünün ve siyasi birliğinin korunması ilkesine sadıktır” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekâtı’nın, Türkiye’nin güvenliği yanında Suriye’nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğini de garanti altına alacağını belirterek, “Harekâtla, Suriye’nin kuzeyinde, ülkemizin güneyinde bir terör koridoru kurma planları boşa çıkartılmıştır. Suriye’nin geleceğinde PKK-YPG gibi bölücü terör örgütlerine yer yoktur, olmamalıdır. Rusya Federasyonuyla iş birliği içinde, bölgemizi ayrılıkçı terör belasından tamamen kurtarmayı ümit ediyoruz” dedi.
“RUSYA İLE FIRAT’IN DOĞUSU OLMAK ÜZERE, SURİYE’NİN KUZEYİNDEKİ GÜNCEL DURUMU İSTİŞARE EDECEĞİZ”
Rusya Devlet Başkanı Putin ile başta Fırat’ın doğusu olmak üzere, Suriye’nin kuzeyindeki güncel durumu istişare edeceklerini, rejim unsurlarının bulunduğu alanlardaki PKK-PYD-YPG mevcudiyetinin sonlandırılması için atılacak adımları görüşeceklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ayrıca Anayasa Komitesi’nin sağlıklı çalışması ve somut çalışmalar ortaya koyması için neler yapabileceklerini görüşeceklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüşmelerimizde, İdlip Muhtırası’na riayetin sağlanmasına ve İdlip’teki sükûnetin korunmasına verdiğimiz önemi de gündeme getireceğim. Soçi’de gerçekleştireceğimiz temasların, bizleri Suriye ihtilafının kalıcı biçimde çözümüne bir adım daha yaklaştıracağına inanıyorum” diye konuştu.
“BİZİM BU SÜREÇ İÇERİSİNDE MUHATABIMIZ FRANSA OLMAMIŞTIR”
Açıklamalarının ardından soruları cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un terör örgütü PKK-YPG’nin çekilme süresinin uzatılmasını teklif ettiğinin anımsatılması üzerine, “Macron’dan şahsıma gelmiş böyle bir teklif yok ve Macron zaten bu tür şeyleri teröristlerle görüşüyor daha çok ve herhalde teröristlerin ona yaptığı teklifi de dolaylı yönden bize aktarma yolunu seçmiştir. Dolayısıyla bizim bu süreç içerisinde muhatabımız Fransa olmamıştır, biz bu süreç içerisinde görüşmelerimizi Amerika ile yürüttük” dedi.
“SURİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAVUNUYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütünün çekilirken silahlarını götürüp götürmediği soruya da şöyle cevap verdi: “Şu anda biz bu silahların depolandığı yerleri de tespit ettik ve bu silahlar ne yazık ki son görüşmeyi yaptığımız Amerika tarafından buraya gönderildi, daha kim bilir nerelerden neler çıkacak? Binlerce kargo uçağıyla yine buraya gelen silah, mühimmat, araç, gereç var. Daha şurada iki hafta, üç hafta önce yine 400 kamyonla gönderilmiş silah, araç, gereç, mühimmat var. Şimdi ben soruyorum, yani burada bir terör devleti kurulacak. Böyle bir terör devletinin kurulmasına Türkiye olarak biz müsaade mi edelim? İki, bu atılan adımların tamamı da Suriye’nin bölünmesine yöneliktir, biz buna müsaade mi edelim? Biz tam aksine Suriye’nin toprak bütünlüğüne taraftarız, bunu savunuyoruz, ama diğerlerinin böyle bir durumu yok. Ve biz bu kararlılığımızı şu ana kadar nasıl sürdürdüysek bundan sonra da aynı şekilde sürdüreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda çekilmenin devam ettiğini belirterek, “Savunma Bakanımdan aldığım sonu bilgilerle de şu an itibariyle yani 700-800 kadar bir çekilme söz konusu oldu, diğer kalan işte bin 200- bin 300 kadar olanın da süratle çıkmaya devam ettiği, onların da çıkacağı söyleniyor. Tabii biz bunların izini sürüyoruz, bunların tamamı çıkacak, çıkmadan bu süreç bitmez” uyarısında bulundu.
“Rusya’nın Türkiye ABD Mutabakatı’na katılması bekleniyor mu? Bu durum söz konusu olduğunda rejimin elindeki yerlere ilişkin Rusya’dan nasıl bir tavır bekleniyor?” sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rusya’nın bizim bu mutabakatımızla ilgili yapmış oldukları açıklamalar hep olumlu, ama biz şimdi onu da tabii burada yine Sayın Putin’le ayrıca masaya yatıracağız, onu da ayrıca konuşacağız. Biliyorsunuz bu süreçte en batıdan en doğuya doğru, yani Münbiç, öbür tarafta Ayn-el Arab, öbür tarafta ise Kamışlı’ya kadar bu bölgede Rusya ve rejimin ortaklaşa attığı bazı adımlar var. Bunları da masaya yatırmak suretiyle bu çalışmayı sürdüreceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“İRAN’DAN MAALESEF BAZI ÇATLAK SESLER ÇIKIYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran’ın güvenli bölgeye ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine de “İran’dan gelen bazı açıklamalar gerçekten bende ciddi manada üzüntüye sebep olmuştur. İran aslında şöyle kısa süreli yani bir 15-20 yıl öncesine varıncaya kadar bir geçmişine varırsa nükleer başlıklı silahlar konusunda Erdoğan’ın İran’la ilgili takındığı tavırları tüm dünya bilir. Ve biz bütün bu tavrı her şeye rağmen yaptık ama İran’dan maalesef bazı çatlak sesler çıkıyor. Sayın Ruhani’den değil Sayın Ruhani’nin yanındaki mesai arkadaşlarından ziyade bazı çatlak sesler çıkıyor. Tabii bunları başta Sayın Ruhani olmak üzere susturmaları gerekirdi. Ve bu başta şahsım olmak üzere tüm mesai arkadaşlarımı da ciddi manada rahatsız etmektedir” şeklinde konuştu.
Soçi Mutabakatı’nda Türkiye, Rusya ve İran ile üç taraf ülke olduklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Astana sürecinden başlayan ve şu anda da Soçi Mutabakatı’yla devam eden bu süreçte buna ortaklık mı dersiniz, dayanışma mı dersiniz? Ne derseniz deyin, birbirine bu şekilde ihanet eder mi? Maalesef bu yapılanlar yanlıştır, doğru değildir ve bu süreçle ilgili olarak da ben doğrusu kendilerini ciddi manada kınıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir soru üzerine de teröristlerin taşıyabildikleri silahları götürdüğünü, götüremediklerinin de depolarda kaldığını söyleyerek, ‘Nitekim Ankara’da yaptığımız Sayın Pence’in, Sayın Pompeo’nun ve ondan önceki gelen heyetin falan hepsiyle yapılan görüşmede bunlar, bu konular görüşüldü ve kararlılığımız aynen devam etmektedir. Götürebildiklerini götürecekler, o ayrı bir konu ama kalanlarla da herhalde bizler bu yaptığımız taramada bunları toparlayacağız” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile bir görüşme planlanıp planlanmadığı sorusuna da şöyle cevap verdi: “Aslında böyle bir planlama yok, fakat evvelsi gün Sayın Boris Johnson’la bir görüşmemiz oldu ve bu görüşmede bu teklifi bana kendisi iletti, böyle bir görüşmeye ne dersiniz dedi. Ben de kendilerine, yani böyle bir görüşme yapılabilir, ama bunun için dedim benim bir şartım var; bu görüşme İstanbul’da olabilir veya bu görüşme Şanlıurfa, Gaziantep, bu şehirlerimizden birinde olabilir dedim. Ve konuyla ilgili olarak, ‘O zaman ben kendileriyle bir görüşeyim, görüştükten sonra tekrar size döneceğim.’ dedi. Alternatif bir şey istiyorsan dedim, o zaman 3-4 Aralık tarihlerinde Londra’da NATO Liderler Zirvesi var, Liderler Zirvesi’nin öncesinde veya sonrasında da böyle bir toplantıyı yapabiliriz dedik, bu şekilde virgülü koyduk.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarının ardından Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in daveti üzerine günübirlik çalışma ziyareti için Rusya'nın Soçi kentine hareket etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Rusya ziyaretinde: Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak eşlik ediyor.