“Suriye Halkı, Kalıcı Siyasi Çözüm Yolunda Bizden Sevindirici Haber Bekliyor”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’deki Suriye konulu Üçlü Zirve Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, “8 yıldır silahların ve bombaların gölgesinde hayata tutunmaya çalışan Suriye halkı, bizden kalıcı siyasi çözüm yolunda sevindirici haber bekliyor. Vatan hasreti ile yanan Suriyeli mülteciler evlerine huzur-u kalp ile dönebilmek için gün sayıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ile birlikte, Soçi’de gerçekleştirilen Suriye konulu Üçlü Zirve Toplantısı’na katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Üçlü Zirve Toplantısı’nın açılışında yaptığı açıklamada, dördüncü zirve toplantısına ev sahipliğinden dolayı Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür etti. Açıklamalarına İran’da gerçekleştirilen terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet dileyerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye Türk milletinin başsağlığı temennilerini iletti.

“SURİYELİ MÜLTECİLER ÜLKELERİNE DÖNMEK İÇİN GÜN SAYIYOR”

Üçlü Zirve Toplantısı’nın çok kritik bir dönemde icra edildiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, 8 yıldır silahların ve bombaların gölgesinde hayata tutunmaya çalışan Suriye halkının kendilerinden kalıcı siyasi çözüm yolunda sevindirici haberler beklediklerini söyledi.

Türkiye’de misafir edilen 4 milyona yakın Suriyeli mülteci ile Irak’taki Suriyeli mültecilerin vatan hasretiyle, ülkelerine huzur-u kalp ile dönebilmek için gün saydıklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugüne kadar yapılan zirve toplantılarında beklentileri boşa çıkarmadıklarını, siyasi sürecin ilerletilmesi, sükûnetin sağlanması, ateşkesin tahkimi ve terörle mücadele konularında gerçekten önemli mesafeler alındığını kaydetti.

Tüm sıkıntılara, görüş ayrılıklarına, hatta Rusya-İran ve Türkiye’nin arasını açmaya yönelik kimi provokasyonlara rağmen Astana ruhunu kararlılıkla muhafaza ettiklerine vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Astana platformunun Suriye’de akan kanın sona erdirilmesi için somut çözümler üreten en başarılı girişim olduğunun altını çizdi.

“BİZ NASIL SURİYE’DE AKAN KANI DURDURMAK İÇİN MÜCADELE VERİYORSAK, BAŞKALARI DA ÇATIŞMALARIN SÜRMESİ İÇİN ÇALIŞIYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin tesisinden gerginliği azaltma bölgelerine, insani yardımdan 12 Şubat’ta gerçekleştirilen tutukluların değişimine kadar sahadaki birçok olumlu gelişmenin Astana platformunun eseri olduğunu belirterek, “Biz nasıl Suriye’de akan kanı durdurmak için mücadele veriyorsak, başkaları da çatışmaların sürmesi için gizli açık çalışıyor. Basiret, feraset ve uzlaşıyla hareket ederek şimdiye kadar bu çevrelere bekledikleri fırsatı vermedik. Süreç içinde önümüze çıkan ve çıkartılan engelleri suhuletle, işte bugün burada olduğu gibi diyalog yoluyla aşmayı başardık” dedi.

“KOMŞUMUZ SURİYE’NİN BİR AN ÖNCE HUZURA VE BARIŞA KAVUŞMASI İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPMAYI SÜRDÜRÜYORUZ”

Şair Sadi Şirazi’nin “Hakiki dost saadet zamanında değil, sıkıntılı zamanında el tutan kimsedir” deyişini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye olarak biz de Suriye halkının en zor zamanlarında yanında olduk. Şu ana kadar 35 milyar dolar gibi bir yardımı biz mültecilere her alanda yapmış vaziyetteyiz. Komşumuz Suriye’nin bir an önce huzura, barışa, refaha kavuşması için elimizden geleni yaptık, yapmayı da sürdürüyoruz” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, umutlarını bugünkü toplantıya bağlayanlara müjdeli haberler vereceklerine olan inancını dile getirerek, zirvede bugün alınacak kararların siyasi geçiş sürecinin ilerletilmesine yardımcı olmasını Allah’tan temenni etti.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN: “BUGÜN YAPACAĞIMIZ GÖRÜŞMELERİN SURİYE İÇİN OLUMLU SONUÇLAR DOĞURACAĞINA EMİNİM”

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de İran ve Türkiye ile birlikte Suriye’de kalıcı bir siyasi çözüm sürecinin başlatıldığını belirterek, “Şimdi Suriye’nin topraklarının hemen hemen tamamında çatışmasızlık rejimi muhafaza ediliyor. Bu bizim somut ve pozitif ortak neticemizdir” dedi.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Astana formatı ile Birleşmiş Milletler’in, Suriye’de anayasa komitesinin oluşturulması için yoğun bir çaba yürüttüğünü ifade ederek, Suriye anayasa komitesinin kısa bir sürede çalışmalarına başlamasının büyük önem arz ettiğini kaydetti.

RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN’DEN DAHA FAZLA İNSANİ YARDIM ÇAĞRISI

Rusya, Türkiye ve İran’ın Suriye’de hayatın normale dönmesi için çalıştığını yineleyen Rusya Devlet Başkanı Putin, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e Suriye halkına daha fazla insani yardım yapılması çağrısında bulundu.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Suriye’nin kuzeydoğusuna ve İdlib’deki son gelişmelere dair de “Suriye’nin kuzeydoğusundaki güvenlik problemleri, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı içerisinde çözülmeli. İdlib’te gerginliğin azaltılması konusunda anlaşmamız gerekiyor. Bu da teröristlerin varlığına katlanmamız gerektiği anlamına gelmiyor. Bugün yapacağımız görüşmelerin hem ülkelerimiz hem de Suriye için olumlu sonuçlar doğuracağına eminim” değerlendirmesinde bulundu.

İRAN CUMHURBAŞKANI RUHANİ: “TERÖRİSTLERİ KORUYANLAR, TERÖRİZMİ KULLANARAK MÜDAHALE EDEMEYECEKLERİNİ BİLSİNLER”

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de son derece olumlu görüşmeler yaptıklarını vurgulayarak, tüm terör gruplarının ortadan kaldırılması, diyaloğun genişletilmesi, siyasi ilişkilerin sağlaması, anayasanın yenilenmesiyle, topraklarından uzaklaşan Suriyelilerin ülkelerine dönmesini konularını ele aldıklarını kaydetti.

Suriye'nin halkının kendi geleceğine karar verebilmesi gerektiğine işaret eden İran Cumhurbaşkanı Ruhani, krizin çözümü için uluslararası hukuk çerçevesinde ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söyledi.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriyeliler arasındaki diyalog kanallarının açılmasının faydalı olduğunu dile getirerek, “Silahların bir kenara bırakılmasına ve gruplar arasında barışın sağlanmasına vesile olmuştur. Teröristleri koruyanlar da hiç bir şekilde terörizmi kullanarak yer altından müdahale edemeyeceklerini bilsinler. ABD maalesef Suriye'de ve Irak'ta terör gruplarını koruyor. Terör yapılarını kullanarak amacına ulaşmaya çalışıyor" ifadelerini kullandı.