Şehir içi ulaşımlarda kullanılan otobüslerin şoförleri, sıcakta bunalan, soğukta üşüyen, trafikte yorulan, bir başkasına kızan ya da kişisel sorunları bulunan yolcuların, ilk tepkisini en kolay yönelttikleri kişiler oluyor. Alacakaranlıkta güne başlayıp gece yarısına kadar süren zorlu mesaisinde her gün binlerce kişiyle yüz yüze gelen belediye otobüs şoförleri, yolculardan anlayış ve saygı beklentilerini dile getirirken, “Bir selam, bir günaydın, bir güler yüz, bizleri motive ediyor” diyorlar.
Ankara Büyükşehir Belediyesi EGO Genel Müdürlüğü’nün bin 233 otobüsüyle servise çıkan şoförler, günde 270 bin kilometre yol kat ederek, 700 ile 750 bin arasında Ankaralı'nın kent içi ulaşımını sağlıyor. EGO kaptanları, yaptıkları işin bir kamu görevi olduğunu vurgulayarak, görevlerini büyük bir ciddiyet ve sorumluluk duygusu içinde yerine getirdiklerinin altını çiziyorlar.
-ROBOT DEĞİLİZ-
Mesai süresince her yaş ve meslekten binlerce Başkentli ile iletişim kurduklarını ifade eden şoförler, duyguları sorulduğunda, sitemkar bir ifadeyle, “Yolcularımızdan bir an için kendilerini bizim yerimize koymalarını istiyoruz. Bizler de sadece sizleri bir yerden bir yere taşıyan, içinde duygu olmayan robotlar değiliz. Yolculardan gelecek; bir günaydın bir iyi günler, bir selam ve bir güler yüz bizleri motive ediyor. Moralimiz yükselerek, günümüzün daha iyi geçmesine vesile oluyor” diye karşılık veriyorlar.
Her gün binlerce kişiyle birebir temas içindeyken, başlarına, bazen keyifli, bazen de dramatik olaylar geldiğini anlatan EGO şoförleri, özel araç kullananlardan trafikte anlayış, yolculardan da saygı ve anlayış görmek istediklerini kaydediyorlar.
En iyi şekilde hizmet vermek için her yıl düzenli olarak halkla ilişkiler, psikoteknik, öfke ve stres kontrolü gibi eğitimlere tabi tutulduklarını belirten şoförler, bunun yanı sıra çocuk yaştan itibaren kişilere; ailelerde, okullarda toplu taşıma araçlarına bindiklerinde nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda eğitim verilmesi önerisinde bulunuyorlar.
-OTOBÜSÜN İÇİ KAMERALARLA KONTROL EDİLİYOR-
Kendi içlerinde de yolculara zaman zaman ters ve uygunsuz davranışlarda bulunanlar olabileceğine dikkat çeken şoförler, başkasına ait yolcu kartını kullananlar ile indirimli kartların geçerli olduğu saatlerin dışında otobüse binmek isteyenler başta olmak üzere gün içinde birçok yolcuyla buna benzer nedenlerle sorunlar yaşandığını belirtiyor. Bu sorunların şikayete konu olabildiğini kaydeden şoförler, ancak araç içine konulan kameralar sayesinde, kimin haklı kimin haksız olduğunun artık daha kolay tespit edildiğini söylüyorlar. Şoförler bu sayede daha rahat ettiklerini vurgulayarak, artık haksız suçlamaların önüne geçildiğini kaydediyor.
Durak dışında otobüse binmek ve inmek isteyenler, “Durağa niye geç geldin?” diye tepki gösterenler, “Seni kafama yazdım!” diye tehdit edenler, “Senin maaşını ben veriyorum” diyerek hakaret edenler, gideceği adresi şoförün bilmesini isteyenler, yanlış otobüse binip, sonrasında bilet parasını şoförden geri talep edenler, sıraya girmeyenlerin hesabını kendilerinden soran yolcular, EGO şoförlerinin her gün karşı karşıya kaldıkları yolculardan sadece bazıları…
Yaşanan tüm sorunlara rağmen kendi meslektaşları arasında da yolculara ters davrananlar olabileceği öz eleştirisinde bulanarak konuşmalarını sürdüren şoförler, herkesin mümkün olduğunca anlayışlı, hoşgörülü, kurallar uygun davrandığı taktirde hiçbir sorun yaşanmayacağına dikkat çekiyorlar.
-ŞOFÖRLER, DUYGULARINI VE BEKLENTİLERİNİ ANLATTI:
Başkent’in 5 farklı noktasında bulunan bölge müdürlüklerinden sabah saat 06.00’da mesaiye başladıklarını kaydeden 10 yıllık EGO şoförü Nafi Metin, “Bazı yolcular, bize, siyasi düşüncelerine göre davranıyor. Birine kızmış oluyor, ‘Nerede kaldın’ diye bize küfredenler bile var. Oysa bizim duraklara gelişimiz, saatlere bağlıdır” diyor.
-TOPLUMSAL OLAYLARDA İLK HEDEF, EGO OTOBÜSLERİ-
EGO otobüs şoförlerinden Yıldırım Köksaldı da toplumsal olaylarda öfkeli kalabalıklar tarafından ilk hedef olarak otobüslerin seçildiğini ifade ederek, başından geçen bir olayı şöyle dile getiriyor:
“Gezi olaylarında kullandığım otobüsü yakmak istediler. Yolcuların tahliyesi tamamlanana kadar arabayı terk etmemiştim. Amaçları neydi bilmiyorum ama biz de işçiyiz, biz de emekçiyiz. Biz de evimize, çocuğumuza para götürmek için çalışıyoruz. Yaşadığım kötü günlerin etkisiyle psikolojim uzun süre bozuldu.”
Hasan Dörtkeleş isimli şoför de trafikte “EGO otobüsleri duraklarına yanaşmıyor” diye şikayet edildiklerini kaydederek, bunun nedeninin, özel araç ve taksilerin, otobüs duraklarına park etmelerinden kaynaklandığına dikkat çekiyor.
-KART KONTRÖLLERİNDE SORUN-
25 yıllık şoför Cengiz Yılmaz, taşımacılıkta yolcularla en çok yaşadıkları sorunun, serbest kartlılar ile belli zamanlı serbest kart taşıyan yolcular olduğunu ifade ederek, “Lütfen kartlarınızı kontrol ederken bize sorun yaşatmayın” ricasında bulunuyor.
Yolcuların asılsız ve haksız şikayetleri yüzünden sürekli idareye savunma vermek zorunda kaldıklarını belirten şoför İsmail Biçer, “Asılsız şikayetler nedeniyle sürekli savunma vermek zorunda kalıyoruz. Artık araçların içinde kamera sistemi var. Kim haklı, kim haksız ortaya çıkıyor. Gereksiz yere şikayet etmesinler” dedi.
-“YAŞLILAR BAŞ TACIMIZ”-
İşini severek yaptığını kaydeden şoför Ahmet Hakan Postiş, “Ama bazı günler öyle yolcularla muhatap oluyorum ki, işi bırakıp gitmek istiyorum. Otobüse her türlü yolcu biniyor. Bir önceki otobüsü kaçıran yolcu tarafından, aracı kullanırken saldırıya uğradım. Aynı kişi tarafından da polisin yanında bıçaklandım uzun süre hastanede kaldım” şeklinde konuşuyor.
Yolcuların öfkelerini direkt olarak kendilerine yansıttığının altını çizen Postiş, bunun yanında özellikle yaşlı yolcularla aralarında geçen diyalogları, esprili dille şu şekilde anlattı:
“Yaşlılar bizim baş tacımız. Güzergahı bizim kadar iyi biliyor, ‘Burada yol kapalı’, ‘Araba burada kalmıştı’ diyerek bize yol tarif ediyorlar. Sabah bizimle mesaiye başlayıp, akşam eve dönenler oluyor.”
Araçlarına binen herkesin can ve mal güvenliklerinin koruyucusu olduklarının altını çizen şoförlerin, “Yolculardan, otobüse bindiğinde ne bekledikleri” yönündeki soruya ortak yanıtları ise “Yolcularımızdan Allah'ın selamını istiyoruz. İyi dilek ve ‘Günaydın’ ile başlayan gün, mesaimizde bizi motive ediyor” oluyor.