Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde Toplanan Milli Güvenlik Kurulu Toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası alınan kararlar ile ilgili bir basın açıklaması yayımlandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında yaklaşık 3 saat süren MGK toplantısının ardından yapılan yazılı açıklamada, “İç ve dış güvenlik meseleleri tüm boyutlarıyla ele alınmış, başta FETÖ/PDY, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ olmak üzere, ülkemizin millî güvenliğini tehdit eden tüm terör örgütlerine yönelik olarak kurulumuzca daha önce tavsiye edilen tedbirler gözden geçirilmiş ve mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği ifade edilmiştir” denildi.
“IKBY’NİN DÜZENLEYECEĞİ REFERANDUM KABUL EDİLEMEZ”
Açıklamada ayrıca, IKBY’nin 25 Eylül 2017 tarihinde düzenleyeceğini açıkladığı referandumun gayrimeşru niteliğinin ve kabul edilemezliğinin bir kez daha belirtildiği vurgulandı.
“Türkiye’nin millî güvenliğini doğrudan tehdit eden bu adımın, Irak’ın siyasi birliği ve toprak bütünlüğü ile birlikte, bölgenin barış, güvenlik ve istikrarı için de tehdit oluşturan vahim bir yanlış olduğu kuvvetle vurgulanmıştır” ifadelerine yer verilen açıklamada, IKBY yönetimi, vakit varken referandum kararından vazgeçmeye davet edildi.
Bu takdirde, Irak merkezi hükûmeti ile IKBY arasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla ve anayasal temelde çözüme kavuşturulması için Türkiye’nin elinden gelen katkıyı yapmaya hazır olduğu kaydedilen açıklamada ayrıca, kuzeyiyle birlikte tüm Irak’ın; Araplar, Kürtler, Türkmenler, Ezidiler, Keldaniler, Süryaniler ve diğer toplumsal gruplardan oluşan çoğulcu yapısının, ancak ülkenin toprak bütünlüğü temelinde korunabileceği belirtildi.
“TÜRKİYE, İKİLİ VE ULUSLARARASI ANLAŞMALARDAN DOĞAN HAKLARINI MAHFUZ TUTAR”
Türkiye’nin yanı sıra, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, uluslararası toplum ve Irak merkezi hükûmetinin de kabul etmediği bu yanlışta ısrar edilmesi hâlinde, Kuzey Irak’la birlikte bölgemizin tamamına zarar verecek vahim sonuçların ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunun ifade edildiği açıklamada “Tüm ikazlarımıza rağmen bu referandumun yapılması hâlinde Türkiye, ikili ve uluslararası anlaşmalardan doğan haklarını mahfuz tutar” denildi.