Öne Çıkanlar palandöken deprem tsk cumhurbaşkanı erdoğan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk recep tayyip erdoğan binali yıldırım Kuşadası Belediyesi Haberleri pkk kurban bayramı tüik

Meclis'te 23 Nisan Başbakan Davutoğlu

Başbakan Ahmet Davutoğlu, özel günleri anarken, aynı zamanda bir muhasebe yapma imkanı da olduğunu belirterek, “Onun için sizleri öncelikle yüz yıl öncesine, siyasi düşüncelerimizin, parti kimliklerimizin, geldiğimiz yörelerin, illerin getirdiği yerel kimliklerin ötesinde tek tek milletvekilleri olarak, sadece bugünkü 78 milyonu değil, bugüne kadar ülkemizde yaşamış aziz vatandaşlarımızın bütün ecdadında temsilen burada bulunma bilinciyle bir tefekküre davet ediyorum” dedi.

Meclis Genel Kurulu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel gündemle toplandı. Siyasi parti genel başkanlarının konuştuğu Genel Kurul’da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da dinleyici olarak katıldı.

Özel günlerin sadece anmak için olmadığına dikkat çeken Başbakan Ahmet Davutoğlu, aynı zamanda  bir muhasebe imkânı da verdiğini söyledi.  Davutoğlu, “Onun için sizleri öncelikle yüz yıl öncesine, siyasi düşüncelerimizin, parti kimliklerimizin, geldiğimiz yörelerin, illerin getirdiği yerel kimliklerin ötesinde tek tek milletvekilleri olarak, sadece bugünkü 78 milyonu değil, bugüne kadar ülkemizde yaşamış aziz vatandaşlarımızın bütün ecdadında temsilen burada bulunma bilinciyle bir tefekküre davet ediyorum. Bir an için bu kürsüyü sadece temsilinden büyük onur duyduğum Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak değil, bu milletin bir vekili olarak hitap ederek hepimizi bir muhasebeye davet ediyorum” diye konuştu.

MUSTAFA KEMAL VURGUSU

“Yüz yıl öncesiydi; bu Meclis Ulus'ta toplanmıştı, Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tü" Sözleriyle Atatürk’e vurgu yapan Başbakan Davutoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Meclisin üyelerinin hepsi o zaman vatan toprağı olan, bir kısmı da sınırlarımızın dışında kalmış, işgal altında kalmış beldelerden gelen insanlarla, temsilcilerle doluydu. Her birinde hüzün vardı çünkü bin yılı aşkın bir süre kader birliği yapmış insanların toprakları işgal edilmiş, savunulan değerler zulme uğramış, tahkir edilmiş, vatan topraklarının her bir yöresinden acı işgal haberleri geliyordu. Dersimli Diyap Ağa bir taraftaydı, Rumeli çocuğu millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy bir diğer tarafta. Diyarbakır Milletvekili Mehmet Zülfü Tigrel bir başka köşede, yine Dersimli Mustafa Zeki Saltuk bir başka kenarda. Erzincanlı Nakşi Şeyhi Şeyh Hacı Ahmet Baysoy yine orada. Her biri farklı geçmişlere, hikâyelere sahipti ama hepsinin şahsi hikâyelerden öte, inandıkları bir milletin tarihî hikâyesi vardı. Çünkü onlar biliyorlardı ki şahsi hikâyeleri aşan tarihî bir hikâye olmadıkça milletler var olamazlar. Çünkü onlar biliyorlardı ki şahsi çıkarlarından öte ortak kaygılar, idealler olmazsa bir millet onur içinde yaşayamaz. Hepimizin hikâyesi budur. Bu Meclis çatısı altında bir araya gelen bizlerin hepsinin dedesinin hikâyeleri budur. Arkadaşlar, ortak bir tarihî hikâyemiz var.”

CİDDİ MUHASEBE YAPALIM

Başbakan Davutoğlu, hep beraber ciddi bir muhasebe  yapmanın zamanı geldi diyerek Genel Kurul’a şöyle seslendi:

“Yüz sene önce dedelerimizin oturduğu bu Meclis, bugün yüz sene sonra yine değişik tehditlerle karşı karşıya kalan bir ülkenin Meclisidir, hepimizin Meclisidir ve Gazi Meclisin devamı olarak da, bugün bir istiklal mücadelesi vermek anlamında, beka Meclisidir. Onun için, siyasi düşüncelerimiz arasındaki farklılıkları bir kenara koyarak, hep beraber bu ülkenin istiklali, bu milletin onuru için omuz omuza verelim. Nereden ve hangi şekilde gelirse gelsin tehdit, hep beraber karşı duralım. Bu ülkenin insanlarına kim saldırırsa hep beraber onun karşısında omuz omuza verelim. Terörün her türlüsünü hep beraber lanetleyelim. Gazi Meclisin içinden  ‘Bu toprakların bir parçasının kaderi diğerinden ayrıdır.’  diye düşünen biri çıksaydı, eminim önce o Gazi Meclisin üyeleri isyan ederdi. Arkadaşlar, bu milletin kaderi birdir; ya hep beraber var olacağız, ya hep beraber öleceğiz. Kim bu milletin bir parçasını diğerinden ayırt edip, onların kaderini diğerlerinden ayırt ederse Gazi Meclise en büyük ihaneti yapmış olur. Hep beraber sesimizi yükseltelim, kaderimiz ortak diyelim, tarihî hikâyemiz ortak diyelim, istikbalimiz ortak diyelim, kim bizim aramıza nifak sokacaksa onların karşısında da omuz omuza bir aradayız diyelim; benim ilk çağrım budur. İkinci çağrım, yine, bu tarihî hikâyeye uygun olarak, bu Meclisin mazlum milletlerin Meclisi olduğunu unutmadan, mazlum milletlerden kimin başı dara girmişse, kimin başı sıkışmış, kim özgürlük hatta hayatını kurtarma çabası içine girmişse, bu Meclis ve bu ülke ona da aittir diyelim. Suriyeli mülteciler için de geçerlidir bu, Irak'tan gelen Kürt mülteciler için de, Boşnak mülteciler için de. Kafkasya'nın, Balkanların, Orta Asya'nın, Orta Doğu'nun çocuklarını hep beraber mazlum milletlerin Meclisinde buluşturalım.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.