Kurban Bayramı’na sayılı günler kala o sorunun yanıtı merak ediliyor: Kurban kesimi çocuklara izletilmeli mi? 7 yaşına kadar olan çocuklarda istemeyen çocuğa kesimin gösterilmemesi gerektiğini belirten Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuk izlemek isterse de mutlaka bayramın ibadet yönü ve manevi yönü anlatılmalıdır.” önerisinde bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yaklaşan Kurban Bayramı’nın çocuklara nasıl anlatılması gerektiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, 7 yaşına kadar olan çocuklarda istemeyen çocuğa kesimin gösterilmemesi gerektiğini kaydederek “Aileden herkes gidince çocuk da istiyorsa çocuğu mutlaka bilgilendirmek gerekiyor. Kurban kesmenin gerekçeleri çocuğa anlayacağı şekilde anlatılmalı. Çocuk izlemek istiyorsa da mutlaka bayramın ibadet yönü ve manevi yönü anlatılmalı. Bayramlar komşu ve akraba ilişkilerinin güçlendiği, bire bir iyilik yapma dönemidir.” dedi.
Olumsuz sonuçlara yol açabilir
Çocuğun duygusal bağ kurduğu kurbanın ona bilgi verilmeden birden kesilmesi halinde olumsuz sonuçların yaşandığına dikkat çeken Tarhan, “Kurban önceden geliyor, çocuk kurbanlık hayvanla oynuyor, çocuk kurbanlıkla arasında duygusal bir bağ kuruyor. Kurbanlığı yatırıp kesmeleri korkuya da sebep oluyor. Sırf bu nedenle et yemeyen çocuklar vardır. Çocuğu hiç bilgilendirmeden, gözlerinin önünde yatırıp keserseniz böyle olumsuz sonuçlar doğurabilir.” uyarısında bulundu.
Dini görev olduğu anlatılmalıdır
Olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için Kurban Bayramı’nın çocuğa anlatılması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:
“7 yaşındaki çocukta artık gerçeklik duygusu ve soyut düşünce gelişmeye başladığı için kültürel öğrenim ön plana çıkar. Bunun bir dini görev olduğu, yoksullara yardım gibi sosyal boyutu olduğu anlatılmalıdır. Özellikle Kurban Bayramı’nda ortaya çıkan yardımlaşma kültürü hakkında bilgi verilmeli. Bayramdan bayrama evine et giren ihtiyaç sahipleri olduğu, yoksulların düşünülmesi gerektiği anlatılmalı, sosyal bir ibadet olduğu vurgulanmalıdır. Kurban Bayramı’nın hem ibadet yönü hem de manevi boyutu gerekçeleriyle anlatılarak çocuk için zihinsel olarak kabul edilebilir hale getirmek gerekir. Bu 7 yaşından büyük çocuklar için de geçerlidir. Kurbanı bir şiddet olarak görmek değil de dini ritüel olarak görmesini sağlamak gerekiyor.”
Çocuğun zihinsel olarak hazır olmadığı zamanlarda korkuların ortaya çıktığını vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğu zihinsel ve psikolojik olarak kurbanın ne anlama geldiğini, kan akıtmanın bir zevk olmadığını anlatmak gerekiyor. Sadece bu bayramda değil, diğer zamanlarda da protein ihtiyacımızı karşılamak için hayvansal gıdalar tükettiğimizi çocuğa anlatmak gerekiyor. Hayvanların bu amaçla beslenip büyütüldüğünü, zamanı gelince de kesilip tüketildiğini, evrende böyle bir denge olduğunu söylememiz önemli.” dedi.
Çocuk anne-babanın beden dilini izliyor
Anne ve babanın çocuğa kendi korkularını yansıttığını belirten Prof. Dr. Tarhan, “Çocuk aşırı korkuyorsa anne baba bu konuda özeleştiri yapmalı. Çocuğun travma yaşayacağı endişesi varsa çocuk o ortama hiç sokulmamalı. Anne baba soğukkanlı ise çocuk da sakin olur çünkü çocuk anne ve babaya bakar. Anne baba normal ritüelleri yapıyorsa çocuk da sakin olur. Kurban Bayramı’nın gerekçesi sabırla ve sakin bir şekilde anlatılırsa çocuk da ikna olur. Anne ve babasının beden diline bakarak ya güven oluşur ya da korku oluşur.” dedi.
Bayram çocuğun sosyalleşmesine katkı sağlar
Çocuklara hayatla ilgili sorumlulukların verilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, merhamet ve iyilik gibi duyguları anlatmak açısından bayramın önemli olduğunu da kaydetti. Çocuğa kötü duygularla baş etmek ve merhamet kavramının öğretilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Özgürlük ve sorumluluk dengesinin öğretilmesi gerekiyor. Küçük yaşlardan itibaren hayatın sorumluluklarının çocuğa verilmesi gerekiyor. Bayram bunun için bir fırsat. Bayram çocuğun sosyalleşmesine katkı sağlar. Özellikle bayramlar komşu ve akraba ilişkilerinin güçlendiği, bire bir iyilik yapma dönemidir. Kişilerin tanımadığı insanlara yardım ettiği dönemlerdir bayramlar. Çocuk iyilik yapmayı da bu dönemde öğrenir. İyilik yapmak öyle bir duygu ki hem karşı tarafı hem iyilik yapanı mutlu ediyor. Bayramda yardımlaşmak, ziyaretlerde bulunmak gibi unutulan geleneklerimiz çocuğun hayatı öğrenmesine vesile oluyor.” diye konuştu.