Başbakan Binali Yıldırım, “Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getirilirdi. Şimdi böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9’unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağı garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın, birisi gelir vurur, ondan sonra olursun engelli” dedi.
Başbakan Yıldırım, Otizm Spektrum Bozukluğu Ulusal Eylem Planı Tanıtım Toplantısında konuştu. Yaptıkları işlerde, aldıkları kararlarda hep insanı işin merkezine koyduklarını ifade eden Yıldırım, yıllar önce engellilerin evden dışarı çıkamadığını, hayatın içinde olmadıklarını söyledi. O günden bu güne çok şeyin değiştiğini, geliştiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
“Bir kere engellilerimize odaklanan yasal düzenleme yaptık, engellilerin kanunu çıkardık. Sakat, çürük gibi engellileri aşağılayan terimleri, kelimeleri bütün bunları mevzuatımızdan ayıkladık. Bununla da kalmadık, engellilerimizin hayata katılmasını sağlayacak tedbirler aldık. Ben Ulaştırma Bakanıyken Dünya Engelliler Günü kutlamalarına mutlaka katılırdım. Ulaşımda, iletişimde hayatın her yerinde ben de varım programını gerçekleştirdik. O gün yaptığımız etkinlikler inanın beni o kadar heyecanlandırırdı ki, ne yaptığım Marmaray, ne büyük havalimanları, ne büyük köprüler, hiçbirisinde o heyecanı duymadım çünkü mesele insan olunca, insanın gönlüne dokununca her şey değişir. Aslında engel fizikte değil, canda değil, zihindedir. Zihindeki engeller yıkamazsak engellilere çok şey yapmış olamayız. Onun için önce engelleri kaldıracağız. Bu da eğitimle, farkındalık oluşturmakla olacak. Bizim de yaptığımız bu.
-“DEVLET VATANDAŞIN İŞİNİ GÖRMEK İÇİN VAR”-
Engellilerin hepsini aynı şekilde ele almanın yanlış bir şey olduğunu gördük. Demek ki otizmlileri, fiziksel engellileri, zihinsel engellileri ayrı ele alacağız. Hepsine ayrı ilgi göstereceğiz. Engellilerin, otizm engellilerinin bazı sorunları var. Eğitime erişim pahalı. Engellilere bireysel 8, grup halinde 4 olmak üzere toplam 12 saat rehabilitasyon veriliyor. Bu yetmez. Halbuki bunun 40-50 saate çıkması lazım. Bireysel eğitim miktarı artması gerekiyor. Peki, artınca ne oluyor? Para. 8-10 bin lira lazım. Devletimiz niçin var? Devlet vatandaşın işini görmek için var. Bu uğurda ne para harcanacaksa harcanacak. Bakanımıza talimat veriyorum.
-“BUGÜN ÖZEL SEKTÖRDE, DEVLETTE ÇALIŞAN ENGELLİ SAYISI 150 BİNİ BULDU”-
Merkezi idare, yerel yönetim olarak adeta bir zihniyet devrimini gerçekleştirdik ve adım adım engellilerimizin toplumdaki farkındalığını artırdık. Önemli adımlar attık. Engellilikte ayrımcılıkları ortadan kaldırdık. Mali desteklerle sosyal haklarda iyileştirme yaptık. Desteklerin kapsamını geliştirdik, miktarını da 14 kat artırdık. Özel sektörde istihdam 2 kat, kamuda 8 kat artırdık. Bugün özel sektörde, devlette çalışan engelli sayısı 150 bini buldu. Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getirilirdi. Şimdi böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9’unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağı garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın, birisi gelir vurur, ondan sonra olursun engelli. Onun için diyorum, engeller zihinde. Zihinden engeller kalkarsa her şeyi hallederiz.
-“DEVLET HER ŞEYE YETİŞEMEZ AMA YETİŞECEKLERE DESTEK VEREBİLİR”-
Özel eğitimden faydalanmak için gereken engel oranını aşağı çektik, yaş sınırını kaldırdık. Özel eğitim okullarında eğitim gören öğrencilerimize ücretsiz taşıma hizmeti vermeye başladık. Tüm eğitim kitaplarını görme engelli kardeşlerimiz için kabartmalı olarak bastık, ücretsiz dağıttık. İşitme engelli vatandaşlarımız için işaret sözlüğü geliştirdik. Görme engellilerimiz için Gören Göz projesini başlattık. Evde bakım uygulaması devam ediyor. Bugün 480 bin vatandaşımıza evlerinde bakım hizmeti veriyoruz. Bu yeterli değil. Bunu daha da artıracağız, ulaşamadığımız engelli kalmayacak. Toplumda engellileri saklayan anlayıştan, bugün engellileri topluma kazandıran hatta bizlere de ders veren noktaya geldik. Bu sadece devletin alanı değil. Daha çok STK’mız olacak, özel kuruluşlarımız olacak, bu eğitimi verecek. Devlet her şeye yetişemez ama her şeye yetişeceklere destek verebilir. Ankara’yı her yerden yönetmek artık söz konusu değil. Yerinde, mahallede, ilçede, ilde, her yerde bu sorumluluğu bütün vatandaşlarımızın almasını teşvik edeceğiz ama denetlemeyi de ihmal etmeyeceğiz. Devletin işi denetlemek olacak. İşi ehline bırakacağız ama denetleme asla başkasına ihale etmeyeceğiz. Denetleme devlette.”
"Kimin Yarın Engelli Olmayacağı Garantisi Var?"
Başbakan Binali Yıldırım, “Eskiden engelli almamak için 40 dereden su getirilirdi. Şimdi böyle yaparak nüfusumuzun yüzde 8-9’unu bulan engelli vatandaşlarımızın sorununu çözemeyiz. Kimin yarın engelli olmayacağı garantisi var? Bugün kendinin engelsiz olduğunu zannediyorsun, şuradan çıkarsın, birisi gelir vurur, ondan sonra olursun engelli” dedi.
03 Aralık 2016 Cumartesi 14:16