İçişleri Bakanlığı, 2004 yılında yürürlüğe giren Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunun uygulaması kapsamında 2015 yılının sonuna kadar vatandaşlara 3 milyar 438 milyon 785 bin 486 lira ödeme yapıldığını açıkladı. Ayrıca son olaylarda, Diyarbakır’da ikamet ettikleri yerden ayrılmak zorunda kalan 4 bin 677 aileye 7 milyon 921 bin 462 lira nakdi yardım yapıldığını, bölgede bulunan bin 138 esnafa da 3 milyon 264 bin liralık ödemenin gerçekleştirildiği aktarıldı.
CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’nın İçişleri Bakanlığı’ndan talep ettiği bilgi edinme yazısına, İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü tarafından yanıt verildi.
Doğu ve Güneydoğu’daki birçok yerleşim yerinde yaşanan sorunlara ilişkin verilen cevapta, Temmuz 2015 tarihinden itibaren Türkiye’de terör eylemlerinde, özellikle Bölücü Terör Örgütü PKK'nın eylemlerinde belirgin bir artışın meydana geldiği belirtildi.
“TÜM TERÖR ÖRGÜTLERİYLE OLAN MÜCADELEDE AZAMİ HASSASİYET GÖSTERİLMEKTE”
Terör eylemleri nedeniyle güvenlik kuvvetlerinin, sivil memurların ve vatandaşların hayatını yitirdiği belirtilen cevapta, “Bu olumsuz koşullara rağmen, ülkemiz tüm terör örgütleri ile olan mücadelesini, Anayasa ve yasaların öngördüğü ölçüde, demokratik hukuk devleti ve evrensel hukukun temel ilkelerine riayet ederek sürdürmekte olup, bu hususta azami hassasiyet gösterilmektedir. Bu hassasiyetin bir yansıması olarak, kamu düzeninin tesis edilmesi, sokak aralarındaki barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması ve kurulan bombalı düzeneklerin imhası çalışmaları esnasında sivillerin yaşam ve mülkiyet haklarını korumak amacıyla, çeşitli yerlerde geçici olarak sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir” denildi.
“CİZRE’DE 5 BİN 338 ADET GIDA KOLİSİ DAĞITILDI”
Sokağa çıkma yasaklarının değişen ve gelişen koşullara göre sürekli olarak gözden geçirildiği ve gerektiğinde kaldırıldığı aktarılırken, sokağa çıkma yasağı uygulamalarına ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesi’ne ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvuruların reddedildiği anımsatıldı.
Sokağa çıkma yasağı uygulanan yerlerde devlet organlarının vatandaşların acil ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik olarak planlamalar yaptığı ve vatandaşların gıda, giyim, barınma gibi acil ihtiyaçlarının da il ve ilçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarınca ayni ve nakdi yardımlar şeklinde karşılandığı kaydedildi.
Cizre'de, sokağa çıkma yasağının ilan edildiği 14 Aralık 2015’ten 03 Şubat 2016’ya kadar halkın temel ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla; Kaymakamlık İlçe Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından 5 bin 338 adet gıda kolisi, 700 adet ekmek, 90 çuval un, 550 adet mum, bin 339 adet 1 litrelik süt, 212 adet çocuk bezi. 83 adet çocuk maması ve çocuklar için bin 130 adet çikolata-çikolatalı gofret dağıtımı yapıldığı belirtilen cevapta, “Cizre ilçe merkezinden çevre köylere geçici olarak göç eden vatandaşlarımıza da yaklaşık bin 200 koli gıda yardımı yapılmıştır. Benzer şekilde. Diyarbakır ilimizde de gerek sokağa çıkma yasağının bulunduğu mahallerde bulunmaya devam eden gerekse geçici olarak bu mahalleri terk eden vatandaşlarımızın barınma, gıda, eğitim gibi temel ihtiyaçları Diyarbakır Valiliği, Sur, Kayapmar, Yenişehir ve Bağlar Kaymakamlıkları Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarmca her türlü imkan seferber edilmek suretiyle sağlanmaktadır” denildi.
“DİYARBAKIR’DA VATANDAŞLARA 8 MİLYON LİRA YARDIM YAPILDI”
Sokağa çıkma yasakları nedeniyle göç eden 5 bin civarındaki aileden telefon irtibatı olanlardan her biri ile düzenli aralıklarla irtibat kurulduğu kaydedilirken, “Ayrıca geçici olarak yerlerini terk eden ailelerin hangi adreslere yerleştiği tek tek tespit edilmekte ve bu ailelerin evine kadar her türlü nakdi ve ayni yardımlar ulaştırılmaktadır. Ayrıca talep eden sivil toplum kuruluşlarına ve yardım kuruluşlarına bu adresler ve irtibat numaraları iletilmektedir. Bu kapsamda Valilikler ve kaymakamlıklar ve ilgili kamu kuruluşları aracılığıyla bölgede kalmakta olan ve geçici olarak yerlerini terk eden vatandaşlarımıza her türlü maddi yardımı yapmaktadır. Örneğin Diyarbakır ilinde 11 bin adet ekmek dağıtılmış, 12 bin adet 28 kiloluk gıda paketi verilmiş, bölgeden ayrılmak zorunda kalan 4 bin 677 aileye 7 milyon 921 bin 462 lira nakdi yardım verilmiş, bölgede bulunan bin 138 esnafa 3 milyon 264 bin lira nakdi yardım yapılmış, kalacak yeri olmayan 709 kişi Sur Kaymakamlığınca otellerde misafir edilerek her türlü temel ihtiyaçları ücretsiz karşılanmıştır. Söz konusu yardımlar yapılmaya devam etmektedir. Konu ile ilgili olarak vatandaşlarımızın mağdur olmaması için Valilikler ve Kaymakamlıklar bünyesinde Kriz Merkezi oluşturulmuş ve bu merkezce her türlü ihtiyaç anında karşılanmaya çalışılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.
“2015 YILINDA TERÖRDEN ZARAR GÖRENLERE 100 MİLYON LİRA ÖDEME YAPILDI”
Sokağa çıkma yasağının uygulandığı yerlerde su ve elektrik hizmetlerinde genel olarak herhangi bir kesintinin söz konusu olmadığı belirtilen cevapta, “Bölücü terör örgütü mensuplarınca döşenen patlayıcı ve tuzaklamaları etkisiz hale getirilmesi sırasında elektrik ve su hatları zaman zaman zarar görmekte ve bu sebeple kesintiler meydana gelmekte olup bu kesintilerin giderilmesi için ilgili ekipler süratle görevlendirilmektedir” denildi.
2004 yılında yürürlüğe giren Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uygulaması kapsamında 2014 yılında 101 milyon 753 bin 990 lira, 2015 yılında ise 100 milyon liranın terörden zarar gören vatandaşlara ödendiği belirtildi. Kanunun yürürlüğe girdiği 2004 yılından 2015 yılı sonuna kadar bu kanun kapsamında vatandaşlara, 3 milyar 438 milyon 785 bin 486 lira ödeme yapıldığı kaydedildi.
Bölgede İçişleri Bakanlığı sivil personelinden 7 Haziran 2015 tarihinden bu yana terör olayları nedeniyle ataması yapılan personel bulunmadığı belirtilen cevapta, “Emniyet Genel Müdürlüğü personelinden 17 kişi ise görev esnasında yaralanması göz önünde bulundurularak sağlık ve can güvenliği nedeniyle bulundukları yerlerden atamaları yapılmak suretiyle ayrılmışlardır” denildi.
İçişleri Bakanlığı’ndan verilen cevapta, konuya ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurulara ilişkin kararlar ile AİHM kararları da yer aldı.