Öne Çıkanlar şehit elektrik PENÇEKİLİT Operasyonu kurban bayramı palandöken suriye tsk hatay ötv bursa Metina mancini

Erdoğan: Türkiye Milletvekili Gözaltısına Misliyle Mukabele Etmek Zorunda

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Almanya'da pasaportunu çaldırınca geçici pasaport çıkartan ancak uzun süre polis tarafından bekletilen TBMM Başkan Yardımcısı Ayşenur Bahçekapılı’nın uğradığı muameleye büyük tepki gösterdi. Erdoğan, “Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan oluyor diktatör. Ya sen benim TBMM Başkan Yardımcıma bu tür bir yanlışı yaparsan benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bir kere bütün bu personele gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele etmek zorundadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen  Muhtarlar Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Ekonomik gelişmeleri değerlendiren Erdoğan, ekonomi maruz kalınan saldırı ile ilk kez karşılaşılmadığını ifade etti. Döviz spekülasyonu ile ekonominin çökertilmeye çalışıldığını kaydeden Erdoğan, piyasalardaki durgunluğun psikolojik ve provokatif sebeplerden kaynaklandığını, döviz artışının elle tutulur sebebinin olmadığını söyledi. Erdoğan, “Benim vatandaşım geldi, Türk lirasına yönlendi ve kim, nerede, elinde ne kadar dövizi varsa bunu Türk lirasına çevirmeye başladı. Milletime teşekkür ediyorum. Vatandaşlarıma teşekkür ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar. Bu millet, eğer dert vatan ise, millet ise ne diyor, 'Gerisi teferruattır.' Elinde ne varsa hemen gitti Türk lirasına çevirmeye başladı. Bu konudaki kararlılığın devam edeceğine inanıyorum” diye konuştu. Geçtiğimiz 14 yılda her kritik siyasi, sosyal, diplomatik krizin gerisinde gizli veya açık ekonomik saldırı girişimleri olduğunu kaydetti. Alınan tedbirler, tesis edilen istikrar ortamıyla bütün teşebbüslerin bertaraf edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin faiz lobisine mahkum edilmeyeceğini, hangi şartlarda olursa olsun mücadele edileceğini söyledi. Erdoğan, “Ben 'Yalnız kalsam da' dediğimde twitler art arda gelmeye başladı. Milletimden Allah razı olsun. 'Yalnız değilsin' twitleri gelmeye başladı. Şimdi diyorum ki aynı şekilde yalnız olmadığımı biliyorum ve aynı şekilde bu döviz baskısına karşı bizler paramıza sahip çıkacağız ve inşallah Türk lirasını değerlendireceğiz” dedi.

EKONOMİ SİLAHINI BİR KEZ DAHA BİZE DOĞRULTTULAR

Devletin imkanlarını harekete geçirmenin yanında milleti farklı bir anlamda yardıma çağrıldığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin iyi bir noktada olduğunu belirterek, cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde ekonominin bir silah olarak kullanılmaya çalışıldığını söyledi. Ekonomi üzerinden Türkiye’yi siyaseten teslim alma projesinin işe yaramadığını belirten Erdoğan, “Türkiye'nin Suriye ve Irak'ta ciddi hamleler yaptığı, Meclis'te cumhurbaşkanlığı sistemine geçişle ilgili yeni adımların arifesinde bulunduğu, Avrupa Birliği ile ilgili önemli kararlar almak üzere olduğu şu günlerde ekonomi silahını bir kez daha bize doğrulttular” diye konuştu. Mücadelenin hem güç hem de inanç meselesi olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin gücünü sadece mevcut rakamlarla tartmaya kalkanların tarih boyunca yanıldığını, bugün de yanılmaya mahkum olduklarını anlattı.

BİLDİĞİM, GÖRDÜĞÜM, DUYDUKLARIMI BİZZAT ARIYORUM

Maruz kalınan son ekonomik saldırıya dirayet gösterilmesi durumunda çok bir büyük destek bulunulacağına emin olunmasını isteyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“İnsanlar döviz bürolarına dolar almak için değil bozdurup TL almak için koşuyor. Sözleşmeler, anlaşmalar, borçlar, alacaklar kiralar, fiyatla süratle dövizden Türk Lirasına döndürülüyor. Herkes kendi nispetince, kendi imkanınca bu seferberliğe destek oluyor. Ben çağrımıza kulak veren milletimizin her bir ferdine şükranlarımız sunuyorum. Spor kulüpleri bile artık bu işin içerisine girdi. Bizde dedi ödemelerimizi Türk Lirası olarak yapacağız. Artık kiralarda da dövizden Türk Lirası’na geçiş başladı. Ben de bildiğim, gördüğüm, duyduklarımı bizzat arıyorum. Niye diyorum dövizle kira tahsil ediyorsun, hadi diyorum Türk Lirasına geç. Eğer bu vatanı seviyorsan, bu milleti seviyorsan arkadaş sen de Türk Lirası’na geçeceksin. Bunu bir görev telakki ediyorum. 10 kazanacaktın da 9 kazan 8 kazan… Ama bu ülke güçlenecek. Emin olunuz insanımız bu süreçten, müjdeyi veriyorum zararlı değil karşı çıkacaktır. Alacağını bilecek, vereceğini bilecek, karını, zararını daha iyi hesap edebilecek. Dış ticaretimizde çok önemli yeri olan ülkelerle birer birer yerel paralarla ticaret dönemi başlıyor.”

TÜRKİYE ÜRETİMDEKİ DÜŞÜŞÜ, TİCARETTEKİ DARALMAYI HAK EDEN BİR ÜLKE DEĞİL

 Rusya, Çin ve İran ile yapılan alışverişlerde yerel paraların kullanılacağını, dövizin baskısından ülkelerin kurtarılacağını ifade eden Erdoğan, Kur baskısının altında kalmayacağız. Dövizi silah gibi kullanma yöntemi sadece bize değil pek çok ülkeye uygulanıyor. Bundan korkunç para kazınılıyor. Kendi para birimlerimiz üzerinden ticaret teklifimiz bu ülkeler içinde anlamlı ve cazip bsir alternatif hale dönüşüyor. Çok yakında bu çabalarımızın has neticelerini almaya başlayacağız” dedi. Tüm işadamlarına, yatırımcılara ve esnaflara seslenen Erdoğan, “Yaşadığınız zorlukları, sıkıntıları ve tereddütleri biliyorum. Ama gelin ülkenize güvenini, sahip çıkın. Böyle bir dönemde üretime yüklenmeyeceksiniz, istihdamı artırmayacaksınız, ticaretin çarklarının dönmesini sağlamayacaksınız da ne zaman yapacaksınız? Türkiye üretimdeki düşüşü, ticaretteki daralmayı hak eden bir ülke değildir. Potansiyelimiz, hedeflerimiz tam tersine daha çok büyümeyi, daha çok istihdamı, ticareti işaret ediyor. Biz Anadolu sadece cengâverimizin kılıçlarının gücüyle değil, her biri birer derviş olan esnafımızla, ahilerimizle gönülleri fethederek ilim erbabımızla zihinleri zenginleştirerek kendimize vatan yaptık” diye konuştu.

ŞİMDİ BUNLARA AYNISINI YAPMAK GEREKMEZ Mİ?

Almanya'da pasaportunu çaldıran, geçici pasaport çıkartan ancak uzun süre polis tarafından alıkonulan TBMM Başkan Yardımcısı Ayşenur Bahçekapılı'ya uygulanan muameleye sert tepki gösteren Erdoğan, şunları kaydetti:

“Meclis Başkan Yardımcılarımızdan Ayşenur Hanım Almanya’ya seyahat yapıyor. Seyahatinde çantasını çalıyorlar. Tabi, pasaport kimlik içinde. Gidiyor, büyükelçilikten kendisine geçici bir pasaport alıyor ve havalimanında kendisine geçiş izni vermiyorlar. Geçiş izni vermemekle kalmayıp, kendisi anlatıyor; ‘Bak ben milletvekiliyim, aynı zamanda TBMM Başkan Yardımcısıyım’ diyor. Alıyorlar saatlerce bekletiyorlar. Ya sen teröristi alıyorsun ülkende misafir ediyorsun, ağırlıyorsun ama bu ülkenin TBMM Başkan Yardımcısını ve heyetini orada kapıda saatlerce bekletiyorsun. Şimdi bunlara aynısını yapmak gerekmez mi? Ondan sonra Erdoğan oluyor diktatör. Ya sen benim TBMM Başkan Yardımcıma. Bir bayan milletvekiline bu tür bir yanlışı yaparsan, senin polisin bunu yaparsa benim buna aynısıyla mukabele etmem lazım. Bir kere bütün bu personelin kimse, neyse bunlara gereğini yapmadığın sürece Türkiye de buna misliyle mukabele eder etmek zorundadır. 50 dereden, 50 türlü su getirirler bilirim. Teröristler cirit atıyor, hepsi orada. AB ülkelerinde dolaşıyorlar, isimlerini gönderiyoruz yok hala dolaşıyorlar orada. Bunlara buralarda neden bu kadar para toplatıyorsunuz?”

 BİZ DE KENDİ STRATEJİMİZİ, TAKTİKLERİMİZ OYNAMAYA DEVAM EDECEĞİZ

AB ülkelerinin terör örgütlerine yönelik tavırlarını sert bir dille eleştiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Teröristleri ister göndersinler ister göndermesinler. Biz de kendi stratejimiz neyse, taktiklerimiz neyse bunları oynamaya devam edeceğiz. Elin oğlu binlerce kilometre öteden gelip burnumuzun dibinde operasyon yaparken, bize yerinizden kıpırdamayın diyenleri bize bu vatanı çok görenleri kusura bakmayın buraları onlara dar ederiz. Bu milleti siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel özgürlüğünden vazgeçirmek isteyenlere meydanı bırakmadık bırakmayacağız” diye konuştu. Esnafı, tüccarı, yatırımcısı harekete geçmeye çağıran Erdoğan, piyasadaki durgunluğun başkalarının sona erdirmesinin beklenmemesini isteyerek, “İlk can suyunu kendimiz verelim. Herkes bu şekilde davrandığında yıl onuna kalmaz Türkiye yepyeni bir görünüme kavuşur. Durmak yok olmakla eşdeğer hale geldi. Onunun için ekonomimizin çarklarını yavaşlatmaya, durdurmaya çalışanlara inat hep birlikte bu çarka el verelim, omuz verelim, hızlandıralım. Devlet üzerine düşenleri yapıyor.”

BUGÜN ARTIK SATIH SADECE VATAN TOPRAKLARININ SINIRLARI DEĞİLDİR

Suriye ve Irak’ta oynana oyunların perde gerisinde 1918’de yarım bırakıldığı düşünülen projelerin tamamlanması gayretinin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 1918’in Türkiye’si olmadığının unutulduğunu belirtti. Türkiye’nin kaybettiklerinin muhasebesini yapan bir ülke olduğunu kaydeden Erdoğan, “Bugün artık satıh sadece vatan topraklarının sınırları da değildir. Tüm bölgemizdir, tüm dünyadır. Tüm meselelerimizin çözümünü sağlayana kadar bize durmak yok, duraksamak yok” diye konuştu.  Azrail’i gülümseyerek karşılayan milletin 3-5 kör kuruşun esiri olmayacağını kaydeden Erdoğan, gücün asıl kaynağının paranın çokluğu olmadığını, birliğin beraberliğin kuvveti olduğunu anlattı. 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.