Emine Erdoğan, 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “2019 yılı itibariyle, 25 bin kamu kurumu binasında, sıfır atığa geçme hedefimizi, iki ay önceden yakaladık” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yürütülen Sıfır Atık Projesi kapsamında düzenlenen 2. Uluslararası Sıfır Atık Zirvesi’ne katıldı.
"Atıklarını Azalt-Yarınları Kurtarmaya Bugünden Başla" temasıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen zirvede konuşan Emine Erdoğan, Sıfır Atık Projesi'nin ilk kez, 2017'de tanıtıldığını hatırlatarak, iki yıl boyunca, çok sayıda etkinlik gerçekleştirdiklerini söyledi.
“ÇEVRE SORUNLARIYLA İLGİLENMEK GÖNÜLLÜLÜK OLMAKTAN ÇOK ZORUNLULUKTUR”
Sıfır Atık Zirvesi’nin ikincisinin düzenlenmesinin kararlılıklarının ifadesi olduğunu belirten Emine Erdoğan, “Dünyamızı ilgilendiren çevre krizi, sadece bir çevre kirliliği meselesi değil, hayatın tüm yönlerini etkileyen bir konudur. Daha da önemlisi, insan neslinin devamlılığı ile ilgilidir. Yani bir nevi ölüm kalım meselesidir. O nedenle, çevre sorunlarıyla ilgilenmek, önümüzdeki iki şıktan biri, ya da bir gönüllülük konusu olmaktan çok, zorunluluktur” dedi.
“Ne plastik işgaline uğramış okyanuslar, ne su savaşları, ne de kıtlık, kaderimiz değil” diyen Emine Erdoğan, sıfır atık konusunda bireylere ve endüstriye de düşen sorumluluklar bulunduğunu, tüketicilere alternatif ürün sunma konusunun endüstrinin sorumluluğunda olduğunu kaydetti.
Kullan-at, giy-at diye, büyük bir başarı gibi sunulan yaşam tarzlarının, aslında ne kadar ilkel olduğunu, acilen fark edilmesi gerektiğine dikkat çeken Emine Erdoğan, “Bireyler olarak üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor. Bu noktada, Dünya Doğayı Koruma Vakfı'nın başlattığı, 'atık azaltma' girişimini, gönülden tebrik ediyorum. Kampanyaya dâhil olan bütün sektör temsilcilerini de kutluyorum. Kullanıp hemen atmamak, yeniden kullanmak, uzun süre giymek, yeniden kazanmamız gereken, reflekslerdir” diye konuştu.
Emine Erdoğan tekstilin, dünyayı en çok kirleten endüstrilerde, ikinci sırada yer aldığını vurgulayarak, hızlı moda anlayışı yerine, hayat biçimiyle bütünleşmiş, mevsimlerle özdeşleşmiş, ömrü uzun kıyafetlere dönüşün başlatılması gerektiğini söyledi.
“DÜNYADAKİ KAOSUN NEDENİ EŞYALARIN SEVİLMELERİ, İNSANLARIN KULLANILMALARIDIR”
Ambalaj atıkları konusuna da değinen Emine Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Bir istatistiğe göre 2017 yılında, sadece plastik ambalaj atığı, üç milyon tonun üzerindeydi. Toplam ambalaj atığı ise, 8 buçuk milyon tonu aştı. Bu süslü ambalajlar, adeta, koyun postuna bürünmüş kurt misali, çevremiz için sinsi bir tehdittir. Ünlü düşünürümüz Cemil Meriç'i çok güzel bir sözü var; 'İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise, kullanılmak için.' Dünyadaki kaosun nedeni, eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmalarıdır. Tüm dünya olarak, özden uzaklaşmış olmanın etkilerini, hediyeleşmelerimizde bile, yaşar hale geldik. Amacımız gönül yapmakken, kendinden, kat be kat büyük paketlere sararak verdiğimiz hediyeler bile, eşya karşısında büyülendiğimizi, acı biçimde gösteriyor."
Sektör temsilcilerinden ürettikleri her ürünün, çevreye olan maliyetini, ince ince hesap etmelerini isteyen Emine Erdoğan, “Paketlemeden önce, 'buna gerek var mı?' diye düşünelim. İnanıyorum ki, projeyi başlattığımız günden bu yana aldığımız mesafe, bu tür yeni farkındalıklarla, katlanarak artacaktır. 2019 yılı itibariyle, 25 bin kamu kurumu binasında, sıfır atığa geçme hedefimizi, iki ay önceden yakaladık” dedi.
Emine Erdoğan, denizlerde de temizlik seferberliği başlattıklarına işaret ederek, 163 bin metreküp deniz çöpünün toplanarak, bertarafa gönderildiğini, TURMEPA öncülüğünde yapılan bu seferberlikle, Türkiye'nin önde gelen 760 kuruluşunun denizlerin kirliliğini önlemek için “Sıfır Atık Mavi Sözü” verdiğini kaydetti.
"Ben herkesin, vatanını çok sevdiğini, bayrak görünce yaşaran gözlerden biliyorum" diyen Emine Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu: "Unutmayalım ki, bir damla suyumuz, bir karış toprağımız, altında durduğumuz mavi sema, yeryüzüne gölgesini seren ağaç da, bu sevgiye dâhildir. Cumhuriyetimizin 100. yılında, 2023'te, ülkemize olan sevgimizi, eğitimden çevreye, tüm projelerimizde, hedeflerimize ulaşarak göstereceğiz inşallah. Gerçek ülke sevgisi, bana göre budur. Bu duygularla sözlerime son veriyor, bu zirvenin sonuçlarının, dünyanın iyiye doğru dönüşünü, hızlandırmasını diliyorum. Bütün katılımcılara, katkıları nedeniyle teşekkür ediyorum."
Konuşmanın ardından Emine Erdoğan'a, sıfır atık projesi kapsamında yapılan porte tablo, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum tarafından hediye edildi.
SIFIR ATIK ÖDÜLLERİ
Sıfır Atık Zirvesi kapsamında, bu yıl ikinci kez yılın çevreci proje, kişi, kurum ve kuruluşlara ödülleri de Emine Erdoğan tarafından verildi. "Sıfır Atık Yerel Yönetimler Ödülü'nün sahibi Sincan Belediyesi, Alanya Belediyesi, Pendik Belediyesi, Bucak Belediyesi ve Yeşilyurt Belediyesi oldu. Belediyelerin her biri bünyelerinde gerçekleştirdikleri geri dönüşüm projelerinin yanı sıra kamuyu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla bu ödüle layık görüldü. "Sıfır Atık Özel Sektör Ödülü" kategorisinin kazananı Arçelik, elektronik atıkları geri dönüştürmeye yönelik projesiyle bu ödülü almaya hak kazandı.
TURMEPA, Sıfır Atık Mavi Projesi’ndeki etkin rolüyle "Sıfır Atık Sivil Toplum Ödülü"ne layık görüldü. Sıfır Atık İnovasyon Ödülü iki ayrı gruba verildi. İlk ödül sıfır atık sıfır enerji evi konseptli Reyard Evi projesiyle İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencilerinin kurduğu Team Boshphorus’a verilirken ikinci ödül, Yapay Zekâlı Katı Atık Ayıklama Makinası projesiyle Fırat Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölümü öğrencilerinin oldu. Sıfır Atık Medya ve Farkındalık Ödülü’ne kamuyu bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarıyla NTV layık görülürken, Sıfır Atık Jüri Özel Ödülü ise çevre bilincine dikkat çekmek için okulunun bir duvarını pet şişelerle donatan Derekent İlkokulu öğretmen ve öğrencilerine verildi.