Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 10 Ekim Dünya Görme Günü nedeniyle Etimesgut Belediyesince Engelsiz Yaşam, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen programa katıldı.
Emine Erdoğan programda yaptığı konuşmasının başında, Barış Pınarı Harekâtı’nı gerçekleştiren Türk ordusuna muvaffakiyetler dileyerek, "İnanıyorum ki bu şanlı ordu, bölgeye huzur getirecek bir zafer kazanacaktır. Rabbim Mehmetçiğimizi muzaffer eylesin. Dualarımız onlarla" dedi.
Dünya Görme Günü'nün engellilik kavramını ve engelli bireylerin hayat kalitesinin yükseltilmesini yeniden düşünmek için büyük bir fırsat olduğunu belirten Emine Erdoğan, programın gerçekleştirilmesinde emeği geçenlere ve ev sahipliği için Etimesgut Belediyesi'ne şükranlarını sundu.
Emine Erdoğan, sağlığın insanın en kıymetli hayat sermayesi olduğunu dile getirerek, insan bedeninin her bir parçasının eşsiz sanat eseri gibi yaratılmış, mükemmel ve ilahi bir tasarım olduğuna dikkati çekerek, "Her bir beden fonksiyonumuzun değeri paha biçilmez. O nedenle birini diğerine tercih etmemiz elbette mümkün değil. Ancak, insanların bildiklerinin yüzde 80’ini görme yoluyla öğrendikleri gerçeği son derece düşündürücü" ifadelerini kullandı.
“SAHİP OLDUĞUMUZ SAĞLIĞI KORUMAK, YAŞAMA YAPILAN BİR YATIRIMDIR”
Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre, küresel olarak 1,3 milyar insanda, çeşitli görme bozukluğu olduğunu dile getiren Emine Erdoğan, "36 milyon kişi ise görme engelli. Görme engelli kişilerin yüzde 90’ı yoksul ülkelerde bulunuyor. Dünya'da her yıl 7 milyon insanın gözlerinin ışığı sönüyor. Her bir dakikada bir çocuk, her 5 saniye 1 insan görme yetisini kaybediyor. Birçok insanın ruhunun yapmak istediklerine bedenlerinde yaşadıkları engel oluyor ve ömürlerinin geri kalanını bu engeli aşmaya çalışarak geçiriyorlar. İşte sahip olduğumuz sağlığı korumak, muhtemel tehlikeleri önlemek yaşama yapılan bir yatırımdır" değerlendirmesini yaptı.
Emine Erdoğan, bilime göre görme kayıplarının yüzde 80'inin önlenebilir olduğuna işaret ederek, "Aslında zamanında müdahale ile görme yetisini kaybetmiş kişilerin yüzde 80'i her gün en sevdiklerinin yüzünü görebilirdi. Bir çiçeğe doyasıya bakmaya ya da yapmaya tutkun oldukları işleri yapmaya devam edebilirdi. Yani erken tarama, erken teşhis, erken müdahale ile engellilik azaltılabilir" ifadelerini kullandı.
İnsan hayatını olumsuz etkileyen bir diğer engelin de konuşma bozuklukları olduğunu ifade eden Emine Erdoğan, özelikle çocukların geleceğini, sosyal becerilerini ve eğitim hayatını doğrudan etkilediğini, göz hastalıklarında olduğu gibi, konuşma bozukluğunda da erken teşhis ve müdahalenin çok önemli olduğunu dile getirdi.
“SAĞLIK HİZMETLERİNİN MERKEZİNE ‘ÖNCE İNSAN’ ANLAYIŞINI KOYDUK”
Emine Erdoğan, Etimesgut Belediyesinin, Ankara Şehir Hastanesi’nin bilimsel danışmanlığıyla gençlerde görme ve konuşma taramaları başlattığına değinerek, şöyle devam etti: "Şehit Ertan Akgül Anadolu Lisesi’nde gerçekleştirilen göz taramasında bin 379 öğrenciye sadece 21 dakikada tarama yapıldı. Böylelikle, dünyada bir ilke imza attık ve Çocuk Göz Taraması Dünya Rekorunu gerçekleştirdik. 198 çocuğumuzda görme zorluğu tespit edildi. 19 çocuğumuzda ise, eğitimlerini engelleyecek düzeyde görme eksikliği bulundu. Tabi hemen ileri tektik ve tedavi süreci başlatıldı. Yakın bir zamanda, Etimesgut’ta 200 bin çocuk ve gencin taramaları gerçekleştirilecek."
Emine Erdoğan, sağlık ile yaşama sevinci arasında doğrudan bir bağlantı olduğuna işaret ederek, bu bağı mümkün olduğunca kuvvetlendirmek istediklerini bu nedenle sağlık hizmetlerinin merkezine "önce insan" anlayışını koyduklarını anlattı.
“EĞİTİM VE REHABİLİTASYON HİZMETLERİNDE FIRSAT EŞİTLİĞİ SAĞLANDI”
Bilhassa engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitesini yükseltmek, hayatın her alanında özgürce yer almalarını sağlamanın devletin özel çabası olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, şöyle konuştu: "Ülkemizin her yerinde arka arkaya açılan ve özel ihtiyaçlara cevap veren donanımlı merkezlerimiz artık son derece yaygın hâle geldi. Engelli çocuklarımıza, gençlerimize ve ailelerine umut oldu. Eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerinde fırsat eşitliği sağlandı. Bununla beraber, bildiğiniz gibi kamuda da, son 17 yılda 55 bine yakın engelli birey istihdam edildi. Sanat ve spor alanlarında engelli kardeşlerimiz başarıdan başarıya koşuyor. Göğsümüzü kabartıyor, gururumuzun vesilesi oluyorlar. Tüm bunlar, hayatı herkesin katılımına açık, herkese kucak açan bir hâle getirme çabamızın bir ifadesidir. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarının çözüme kavuşturulması, hayat kalitelerinin yükseltilmesi, toplumun genel huzurunu ve mutluluk katsayısını arttırır. Bu konudaki toplumsal hassasiyetin oluşturulması, ortak yaşam alanlarında nezaketin temel prensip hâline getirilmesi, hepimizin ortak sorumluluğudur. Engelli bireyler için tahsis edilmiş araç parklarını, asansör, yürüme yolları ve rampalar gibi alanları meşgul etmemek noktasında, aziz milletimizin gerekli duyarlılığı göstereceğine inancım tamdır."
Konuşmasının ardından Engelsiz Yaşam, Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'ni gezen Emine Erdoğan, burada engelli öğrencilerle sohbet etti. Merkez hakkında yetkililerden bilgi alan Emine Erdoğan'a öğrenciler, yaptıkları tabloyu hediye etti. Cilt atölyesini de gezen Emine Erdoğan'a burada da bir öğrenci tarafından taş baskı ile yapılan Cumhurbaşkanı Erdoğan ile çekilmiş fotoğrafı verildi. Daha sonra sabun atölyesine giren Emine Erdoğan, yetkililere buradaki kokuların doğal olup olmadıklarını sorarak, öğrencilere zarar verecek malzeme kullanılmamasını istedi.