Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, “Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın, ne yazık ki mümkün olmadığını da akılda bulundurmalıyız. Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güvenlik ve istikrarımıza yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirebiliriz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 14. Liderler Zirvesi’ne Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden canlı bağlantıyla katılarak, konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’nın 14’üncü Zirvesi’nin katılımcı ülkeler ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi.
Türkiye’nin bu toplantıyla birlikte Zirve Dönem Başkanlığı’nı, Pakistan İslam Cumhuriyeti’nden devraldığını, 1,5 yıldır yürüttüğü Bakanlar Konseyi Dönem Başkanlığı’nı da Türkmenistan’a devrettiğini açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan Devlet Başkanı Gurbangulu Berdimuhamedov’a başarı dileklerini, Pakistan Başbakanı İmran Han’a da katkı ve çalışmaları için şükranlarını sundu.
“KOVİD-19 FELAKETİNE KARŞI MÜCADELEYİ ANCAK GÜÇLÜ DAYANIŞMA, BÖLGESEL VE ULUSLARARASI İŞ BİRLİĞİYLE KAZANABİLİRİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, küresel krize dönüşen KOVİD-19 salgınının hayatın her alanının etkileyen bir tehdit hâline geldiğini ifade ederek, 2,5 milyonu aşkın insanın canına mâl olan bu felaketin, sağlık alanında olduğu kadar ekonomi ve ticaret üzerinde de büyük tahribata yol açtığına dikkati çekti.
Zirve toplantısını bu nedenle “KOVİD-19 Sonrası Dönemde Bölgesel Ekonomik İşbirliği” temasıyla düzenlemeyi uygun gördüklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu küresel felakete karşı mücadeleyi ancak güçlü dayanışma, bölgesel ve uluslararası iş birliğiyle kazanabiliriz. Teşkilatımızdan da bu amaçla istifade etmeliyiz. Alınan zaruri kısıtlayıcı tedbirlerin şeffaf, orantılı ve geçici niteliği şüphesiz ortak ticaretimiz açısından isabetlidir” dedi.
Türkiye’nin dönem başkanlığı süresince, açıkladıkları öncelikler doğrultusunda, Teşkilatı güçlendirmeye ve bölgesel iş birliklerini daha ileriye götürmeye odaklandıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Çalışmalarımızı küresel salgının meydan okumalarına rağmen kararlılıkla sürdürdük. Türkiye olarak, bu zorlu süreçte elimizdeki imkânları vatandaşlarımızla beraber tüm insanlığın da hizmetine sunduk. ‘Dost kara günde belli olur’ inancıyla 157 ülke ve 12 uluslararası kuruluşa tıbbi yardım ve destek sağladık. Yerli ve millî aşı geliştirme çalışmalarımızda da büyük mesafe kaydettik” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, üye ülkeler arasındaki ticari faaliyetlerin artırılması için büyük potansiyele sahip olunduğuna dikkati çekerek, ancak Teşkilatın kuruluşundan bu yana arzu edilen ekonomik iş birliği seviyesine ulaşılamadığının da bir gerçek olduğunu söyledi.
“ECOBANK, TEŞKİLAT PROJELERİNİN FİNANSMANINDA ÖNEMLİ BİR KURULUŞ HÂLİNE GELDİ”
“Üye ülkeler arasındaki ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için hep birlikte yoğun mesai harcamak mecburiyetindeyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “17 yıldır uygulamaya konamayan Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Ticaret Anlaşması ECOTA’nın daha fazla vakit kaybedilmeden yürürlüğe girmesi bu açıdan faydalı olacaktır. İstanbul’da ev sahipliği yaptığımız ECOBANK, Teşkilat projelerinin finansmanında önemli bir kuruluş hâline geldi. Üye devletlerin artan ihtiyaçlarını karşılama noktasında ECOBANK’ın kurumsal ve mali kapasitesinin artırılmasını da gerekli görüyorum. Bu vesileyle, henüz ECOBANK üyesi olmayan ülkelere üyelik çağrımızı tekrarlıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin son yıllarda gerçekleştirdiği altyapı projeleriyle ulaştırma alanında önemli bir mesafe kat ettiğini ifade ederek, Asya’yı Avrupa’ya bağlayan Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Marmaray ve Avrasya Tünellerini hizmete aldıklarını, Osman Gazi Köprüsü ile Marmara Denizini kuzey-güney doğrultusunda ulaşıma açtıklarını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, inşaatı süren Edirne-Kars yüksek hızlı tren projesi ve Bakü-Tiflis-Kars demiryolu projeleri ile Çanakkale Boğazı üzerine inşa edilen 1915 Çanakkale Köprüsü ile de bu bağlantıyı pekiştireceklerini aktardı.
“HAZAR GEÇİŞLİ DOĞU-BATI ORTA KORİDOR GİRİŞİMİ, DOĞU İLE BATI ARASINDAKİ ETKİLEŞİMİ ARTIRACAK”
Türkiye’nin öncülüğünde, tarihî İpek Yolu’nun yeniden canlandırılmasını hedefleyen Hazar Geçişli Doğu-Batı Orta Koridor Girişimi’nin de doğu ile batı arasındaki etkileşimi artıracağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu koridor üzerinden Çin’e ve Çin’den Türkiye’ye düzenli seferlerin başlatılmasından memnuniyet duyuyoruz. İstanbul-Tahran-İslamabad yük treni seferlerinin yeniden başlaması için yapılan çalışmalarda son aşamaya gelindi. Bu vesileyle, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ni önemli bulduğumuzu, kazan-kazan temelinde bu girişimi desteklediğimizi ifade etmek istiyorum” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyada salgının etkilerinin en fazla hissedildiği alanlardan birinin turizm ve seyahat sektörü olduğuna dikkati çekerek, salgının etkilerini en aza indirmek için Dünya Turizm Örgütü’nün açıkladığı ilkelerle de uyumlu olarak bir dizi tedbiri yürürlüğe koyduklarını bildirdi.
2021 senesinin turizm sektörü açısından kayıpların fazlasıyla telafi edildiği bir yıl olması için hazırlıklara şimdiden başladıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu sektörlerde Teşkilat üyesi ülkelerle karşılıklı iş birliğini geliştirmeye hazır olduklarının da altını çizdi.
Ortak hedeflere ulaşmak bakımından Ekonomik İşbirliği Teşkilatı 2025 Vizyon Belgesi’nin uygulanmasının çok mühim olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Belge’de öngörülen proje ve programların finansmanında kullanılmak üzere Vizyon Fonu’nun kurulmasını desteklediklerini söyledi.
“EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI’NI, YENİ İMTİHAN VE İMKÂNLARA KARŞI ETKİN KILMAK İÇİN DAHA ÇOK SAHİPLENMELİYİZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Teşkilatımızı, hem sonuç odaklı bir yapıya dönüştürmek, hem de salgından kaynaklanan yeni imtihan ve imkânlara karşı etkin kılmak için daha çok sahiplenmeli ve reform sürecini devam ettirmeliyiz. Teşkilatı güçlü bir bütçe olmadan etkin kılmamızın, ne yazık ki mümkün olmadığını da akılda bulundurmalıyız” şeklinde konuştu.
“Ekonomik ve ticari ilişkilerimizi güvenlik ve istikrarımıza yönelik tehditleri bertaraf ederek güçlendirebiliriz” uyarısında bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Kardeşimiz Azerbaycan, Ermeni işgali altındaki topraklarını destansı bir zaferle azat kılmış, bölgede yeni bir dönemin kapılarını açmıştır. Bundan sonra önceliğimiz, Karabağ’da güvenlik ve istikrarın tesisine yardımcı olmak, 30 yıllık işgalin bıraktığı tahribatı birlikte gidermektir. Bu süreçte de Teşkilat olarak Azerbaycan ile tam dayanışma içerisinde olacağımıza inanıyorum. Ermenistan’ın da atacağı barışçıl adımlarla bölgesel istikrarın parçası olmasını ümit ediyoruz. Halkın iradesini hiçe sayan anti-demokratik müdahaleleri asla tasvip etmediğimizi ve etmeyeceğimizi burada tekrarlamak istiyorum. Asya’nın kalbinde bulunan Afganistan da çatışmaların sonlandırılması ve barışın tesisi noktasında tarihi bir dönemece girmiştir. İran’a uygulanan tek taraflı yaptırımların son bulması ve tüm tarafların Kapsamlı Ortak Eylem Planı’na geri dönerek, Plan çerçevesindeki yükümlülüklerini yeniden üstlenmeleri, bölgemizin ekonomik refah ve istikrarına katkı sağlayacaktır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm üye ülkeleri “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’yle ilişkileri her alanda geliştirerek maruz kaldığı haksızlıkların üstesinden gelmesine yardımcı olmaya” davet etti.
Terörle mücadele ve bu konuda uluslararası iş birliğinin önemine de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin salgın öncesinde olduğu gibi bu dönemde de DEAŞ, PKK/PYD, FETÖ gibi terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürdüğünü vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Teşkilat üyesi ülkelere, Koronavirüs salgınında hayatını kaybeden vatandaşları için taziyelerini sunarak, sözlerini tamamladı.