Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Kurban Bayramı mesajında milletimizin ve tüm İslam aleminin bayramını tebrik ederek, “Kurban, takvaya ulaşma arzusunun, paylaşma erdeminin bir göstergesi ve ilahi rahmete nail olma çabasının en somut tezahürüdür.” ifadelerini kullandı.
Nice hikmetleri ve güzellikleri içinde barındıran Kurban Bayramı’na bir kez daha kavuşmanın huzur ve heyecanını yaşıyoruz. Yüce Rabbimize hamd ü senalar olsun.
Bayramlar, Müslümanlar olarak ortak şiarımız, ibadet, paylaşma ve sevinç günlerimizdir. Barışa, dostluğa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe açılan muhabbet kapılarımızdır.
Kurban Bayramı, müminlerde teslimiyet, tevhit ve vahdet ekseninde güçlü bir bilinç ve büyük bir heyecan oluşturur. Zira kurban, takvaya ulaşma arzusunun, paylaşma erdeminin bir göstergesi ve ilahi rahmete nail olma çabasının en somut tezahürüdür. Kurban, Hz. İbrahim ve Hz. İsmail’ce bir teslimiyetle bizleri Rabbimize yakınlaştıracak ve hayat yolculuğumuza ışık tutan Hz. Peygamber’in örnekliğinde iyiliğe, hayra ulaştıracak müstesna bir ibadettir. Kurban Bayramı, aynı zamanda böyle bir ibadetin kabulü için duyduğumuz arzunun ve Cenab-ı Mevla’ya kurbiyetimize dair beslediğimiz umudun da adıdır.
Bayramlarda aynı duygu ırmağında yıkanan kalplerimiz, Rabbimizin merhamet iklimini güçlü bir şekilde hissederek adeta sevgi, saygı ve şefkat sağanağıyla mamur olur. Bu sağanak, yersiz kırgınlıklardan arınma, faydasız çekişmelerden uzaklaşma, akrabalık ve komşuluk bağlarını kuvvetlendirme ve değerlerimizi yeniden hatırlama hususunda bizlere büyük fırsatlar sunar.
Beşeriyet icabı ihmallerimizin ve yanlışlıklarımızın ruhumuzda açtığı yaraları sarmak için kalplerimiz kardeşlik heyecanı içinde kaynaşırken, bunu zedeleyecek söz ve hareketlerden kaçınmak, ihmal edilemez derecede hayati bir öneme sahiptir.
Dolayısıyla dünyanın neresinde olursa olsun milyonlarca Müslümanın aynı duygularda buluştuğu bayram günlerini hakkıyla değerlendirmeye çalışalım. Muhabbet ve merhamet kuraklığı yaşayan kalplere ab-ı hayat olan bu rahmet ikliminin getirdiği kardeşlik, dayanışma, kaynaşma ruhunu yaşamanın ve yaşatmanın gayreti içinde olalım.
Diğer yandan dünyanın pek çok yerinde savaşlara maruz kalan, korku ve şiddet sarmalında bunalan, yokluklar altında ezilen, açlık, hastalık ve afetler sebebiyle mağdur durumda olan insanlar için de dua edelim. İmkanlarımız ölçüsünde, medeniyetimizin bizlere öğrettiği üzere onlara umut olalım, destek olalım, maddi manevi yardımlarımızı esirgemeyelim. Ayrıca bu mübarek zamanları sadece bireysel bir tatil gibi düşünmeyelim. Çünkü bayramlar, akraba, komşu ve dostlarla birlikte yaşandığında daha da bereketlenir.
Bu vesileyle mümin kalbine has duygularla Rabbimize kulluklarını gösteren kardeşlerimizin kurban ibadetlerinin kabul olmasını diliyorum. Sevinçleri çoğaltmak, kederleri azaltmak için evlerimize, yurtlarımıza konuk olan bu mübarek günlerin ruhlarımıza dirlik, kalplerimize huzur, bedenlerimize sağlık ve afiyet, hanelerimize bereket kazandırmasını temenni ediyorum.
İlahi çağrıya icabet ederek hac görevini ifa etmek üzere kutsal topraklarda bulunan vatandaşlarımızla birlikte aziz milletimizin ve İslam aleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor; iyiliklerin perçinlendiği bu günlerin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Mevla’dan niyaz ediyorum.