Cumhurbaşkanı Erdoğan: Savaş Suçlarına karşı Atılmış Bir Adım Olarak Bunu Olumlu Buluyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD’nin Suriye’de rejime ait hava üssünü vurmasıyla ilgili “Esed rejiminin kimyasal ve konvansiyonel silahlarla işlediği savaş suçlarına karşı atılmış bir adım olarak bunu olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Ben bunu da yeterli görmüyorum” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hatay’da toplu açılış törenine katıldı. Kimyasal saldırının yaşandığı İdlib’deki gelişmelere dikkat çekerek, bölgenin Hatay’ın bir el uzatımı mesafesinde olduğunu belirten Erdoğan, “Suriye rejiminin orada yaptığı vahşi katliamı gördünüz değil mi? Günahsız, suçsuz, savunmasız çocukların kimyasal silahlarla, konvansiyonel silahlarla nasıl katledildiğini gördünüz değil mi? O, biçare yavruların görüntülerini seyretmeye bile yüreğimiz dayanmıyor. Allah onların ailelerine sabırlar versin” dedi.

İmkan bulunsa kimyasal silah saldırısında yaralananları ziyaret edip geçmiş olsun dileklerini ileteceğini söyleyen Erdoğan, “Buradan açıkça ifade ediyorum, çocukların hunharca katledildiği bir dünyada, kimsenin kendini huzur ve güvende hissetmeye hakkı yoktur. Bu yaşananların ardından herkesin bulunduğu yeri, pozisyonu gözden geçirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Hiç kimse işledikleri insanlık suçlarını, çocuk katliamlarını, DEAŞ’la mücadele kılıfı altında gizlemeye kalkmamalıdır. Suriye’de yaşananlar DEAŞ kılıfına sığmayacak kadar açıktır, trajiktir” diye konuştu. 

KATLEDİLEN HER MASUMLA BİRLİKTE İNSANLIĞIN ORTAK VİCDANI ÖLÜYOR
Rejimin, rejim tarafından desteklenen, kullanılan terör örgütlerinin PYD, YPG gibi bütün güçlerin gerçekleştirdikleri hoyratça saldırıların hiçbir meşruiyetinin, vicdanlara teskin edecek hiçbir gerekçesinin kalmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Unutulmamalıdır ki Suriye’de aynı şekilde Irak’ta katledilen her masumla birlikte insanlığın ortak vicdanı da ölüyor. İdlib’deki ve diğer bölgelerdeki mazlumların ahı bir gün mutlaka o zalim şahları yerlerinden indirecektir. O devlet terörü estirenleri yerinden indirecektir. Bu zamanın çok da uzak olmadığına inanıyorum. Son zamanda ABD’nin olumlu açıklamaları ve girişimleri olmuştur. Biz de Suriye halkının can güvenliğini hedefleyen her türlü destek vereceğimizi ifade etmiştir. Bu gece ABD savaş gemilerinden İdlib’e yönelik saldırının gerçekleştirildiği havaüssüne yönelik bir operasyon düzenlendi. Akdeniz’deki Amerikan savaş gemilerinden atılan Tomahawk füzeleri ile Suriye’nin hava üssü vuruldu. Esed rejiminin kimyasal ve konvansiyonel silahlarla işlediği savaş suçlarına karşı atılmış somut bir adım olarak bunu olumlu bulduğumuzu buradan Hayat’dan ifade etmek istiyorum. Yeterli mi? Ben bunu da yeterli görmüyorum. Çünkü bundan sonraki süreçte ne olacağını hep birlikte takip etmeliyiz.”

BAŞLANGIÇ OLMASINI DİLİYORUM
Başka hiçbir hesap gütmeksizin Suriye halkını korumaya yönelik olarak ciddi ve netice almaya yönelik adımların atılmasının zamanın geldiğine dikkat çeken Erdoğan, terörden arındırılmış güvenli bölge konusun önemine değindi. Suriye’nin Kuzeyinde güvenli bölgenin oluşturulması gerektiğini anlatan Erdoğan, bunun 4 veya 5 bin kilometrekare olabileceğini, buralarda konutlar inşa edilip Suriyelilerin iskan edilebileceğini, kendi topraklarında yaşama imkanı sunulabileceğini belirtti. Uluslararası toplumun göstereceği ortak kararlılıkla rejimi ve bölgede insanlık suçu işleyen tüm terör örgütlerini durdurma imkanına sahip olunduğuna dikkat çeken Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “ABD’nin İdlib saldırısına karşı ortaya koyduğu aktif tutumun, bu yöndeki gelişmelerin adeta başlangıç olmasını diliyorum. Suriye’deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Bu gece saat : 04.00’ten itibaren hep bunu izledi. Takip ettim. Süreci izledim. Bize düşen görevin elimizdeki imkanları sonuna kadar kullanarak mazlumların yanında olmak olduğunu biliyoruz. Yıllardır Suriye’de çatışmalar dursun, katliamlar son bulsun diye çalışıyoruz, çabalıyoruz. Suriye’nin geleceğine binlerce kilometreden öteden gelip birada kendi politik hesaplarının kavgasını verenler değil, Suriye halkı karar versin diyoruz.”

KENDİ KONFORU BOZULMASIN DİYE BİZİ TEHDİT EDENLERE YAZIKLAR OLSUN
Türkiye’nin İdlib’teki gibi katliamdan kaçan 3 milyon Suriyeliye kapısını açtığını anımsatan Erdoğan, DEAŞ’ın Türkiye’yi hedef almasının sebebinin Suriyelilere sahip çıkması olduğunu belirtti. İdeolojik saplantıları sebebiyle çocuk katillerinin yanında yer alan hatta askerliğine soyunanların Türkiye’ye saldırmasının nedenin de Türkiye’nin Suriyelilere ev sahipliği yapması olduğunu belirten Erdoğan, “Reyhanlı saldırısı neden yapıldı? Ceraslus, Rai, El Bab operasyonlarını niye gerçekleştirmek zorunda kaldık? Türkiye tüm bu fedakârlıkları yaparken sırf kendi konforu bozulmasın diye parmaklarını sallayarak bizi tehdit edenlere yazıklar olsun. Türkiye kardeşlerinin can güvenliğini kendisi gibi görmektedir, siyasi hesabı yoktur, olmayacaktır. Türkiye’nin hem kendi güvenliği hem bölgenin huzuru için mücadele ettiği terör örgütlerini koruma kalkanına alanlara yazıklar olsun. HDP, PYD, bunlar birbiri ile danışıklı dövüş yapıyorlar, HPG aynı şekilde” dedi.
“Tek başına Hatay’ın gösterdiği fedakarlığın onda birinin yüz milyarlarca dolarlık bütçeleri ile göstermeyenlere yazıklar olsun” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, garip gurabaya elini uzatan bir numaralı ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.

BIRAKALIM O AYRIMI ESED DENİLEN ZALİM YAPSIN
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “16 Nisan Türkiye’nin işte bu çocuk katilleri ile anladıkları dilden hesaplaşmasının da yolunu açacaktır. 16 Nisan Türkiye’nin topraklarına göz diken terör örgütlerine koruyanlara sadece sesinin yükseltmekle kalmayacağı çok daha kararlı şekilde dur diyeceği bir döneminde başlangıcı olacaktır” diye konuştu. 
Yapılan yatırımları anlatan Erdoğan, siyasi kriz döneminde yaşananları anımsattı. Amonos Tünelinin yatırım planı içine alınacağını belirten Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaoğlu’nun açıklamalarını eleştirerek, “Ama Kılıçdaroğlu ne diyor? Bunlar hayır diyenlere terörist diyor. Bak Kandil'deki, İmralı'daki, Pensilvanya'daki terörist. Fakat biz burada bir uyarı yapmak durumundayız.
Yoksa biz sandığa giden herkese hangi oyu verirse versin anlayışla karşılarız. Biz İzmir’den denize dökenlerden değiliz. Biz onlar gibi yapmayız. Biz onlara inşallah güzel bir demokrasi müzesi kuracağız” diye konuştu.
16 Nisan’da mezhebin bir kenara konularak Türkiye’nin birliğinin ve beraberliğinin düşünülmesini isteyen Erdoğan, “Zira ‘Esed şu mezheptendir, ben de o mezheptenim’ diye yaklaşmayın olaylara. Sünnisi, Nusayrisi, Alevisi, lütfen bu ayrımların içine girmeyelim. Bırakalım o ayrımı Esed denilen zalim yapsın. O zalimle beraber anılmak aynen Allah göstermesin onun gibi olmaktır. 1 milyona yakın insanı bu adam katletmedi mi? Öyleyse o adam ancak lanetle anılır. Bak şu anda dünyada yanında birkaç ülkenin dışında kimse kalmıyor, kalmayacak, gereği de yapılacak” diye konuştu.