Cumhurbaşkanı Erdoğan: Konuşuyoruz İş Neticeye Gelince ‘Kongreden Karar Çıkmadı’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bazı batı ülkelerinin, o ülkelere ait firmaların ülkemize belirli askeri ürünleri satmama kararları aldıklarına şahit oluyoruz. Bugün Türkiye 14 yıl öncesine göre savunma sanayi ürünlerinde dışa bağımlılığını yarı yarıya azaltmış durumdadır” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dost olduğumuz, NATO’da beraber olduğumuz birçok dostlardan bırakın silahlıyı, silahsız İHA’lardan almak istiyoruz talebimizi kendilerine iletiyoruz, bugün git yarın gel, bugün git yarın gel, en son söyledikleri ne oluyor, ‘Kongreden müsaade çıkmadı’ ya biz NATO’da berber değil miyiz? Sonra silahlılarıyla alakalı o konuda da yine kendileriyle görüşüyoruz, dost, vesaire oturuyoruz, konuşuyoruz, gülüşüyoruz ama iş neticeye gelince, ‘Kongreden karar çıkmadı’ işte bunlar bizi sonunda hacet sahibi yaptı” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göktürk 1 uydusunun Fransız Guyanası’ndan fırlatıldığı sırada Kahramankazan’da düzenlenen uydunun faaliyete alma törenine katıldı. Etkinlikte konuşma yapan Erdoğan, Göktürk-1 uydusunun kabiliyetlerinin Türkiye’nin uzay çalışmalarında ulaşmak istediği hedef konusundaki kararlılığının ifadesi olduğuna dikkat çekerek, “Şimdi hedefimiz Göktürk-1’den daha gelişmiş uygular tasarlamak, üretmek ve uzaya göndermektir. Savunma sanayimizin ileri teknoloji gerektiren diğer tüm ihtiyaçları gibi uygularımızı da artık kendimizin geliştirmesi ve üretmesi şarttır” değerlendirmesinde bulundu.

“BAZI BATI ÜLKELERİNİN ÜLKEMİZE BELİRLİ ASKERİ ÜRÜNLERİ SATMAMA KARARLARI ALDIKLARINA ŞAHİT OLUYORUZ”
Türkiye’nin 32 yıllık terörle mücadelesinin çok önemli derslerle olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kıbrıs Barış Harekatımızda il örneklerine rastladığımız askeri ambargolar, terörle mücadele dönemimizde gizli veya açık sürekli karşımıza çıktı. İşte şimdi yine bazı batı ülkelerinin, o ülkelere ait firmaların ülkemize belirli askeri ürünleri satmama kararları aldıklarına şahit oluyoruz. Bugün Türkiye 14 yıl öncesine göre savunma sanayi ürünlerinde dışa bağımlılığını yarı yarıya azaltmış durumdadır. Yüzde 80’denyüzde 40’lara gerileyen bu alandaki dışa bağımlılığımızı 2023’e kadar büyük ölçüde ortadan kaldırmış olacağız” şeklinde konuştu.

“ENGELLEMELER SAVUNMA SANAYİMİZİ GELİŞTİRME KONUSUNDAKİ AZMİMİZİ GÜÇLENDİRİYOR”
“Kötü komşu insanı hacet sahibi yapar” sözünü anımsatan Erdoğan, “Bu tür ambargolar bizi bitirmeyecek. Bizi hacet sahibi yapacak. Bu tür engellemeler savunma sanayimizi geliştirme konusundaki azmimizi güçlendiriyor. Bugün uzaya fırlattığımız uydudaki yerli katkı oranı yüzde yirmi. Bundan sonraki daha gelişmiş uydumuzu en azından tam tersi bir oranla imal edip uzaya göndermeliyiz. İleri teknoloji gerektiren projelerin, uzun zaman, ciddi kaynak, birikim ve sabır istediğini biliyorum. Göktürk 1’in 2009 yılında başlamış bir proje olması bunun en somut örneğidir” açıklamasında bulundu.

“HAZIR ÜRÜN ALIMINA YÖNELEN ANLAYIŞIN TUZAĞINA BİR DAHA KESİNLİKLE DÜŞMEMELİYİZ”
Kendi kendine yeten bir savunma sanayinin süratle oluşturulması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Silahlı insansız hava aracında olduğu gibi savunma sanayinde dışarıdan alacağımız sınırlı sayıdaki araç fiyatından daha ucuza projenin tamamını finanse etme imkanına sahip olduğumuzu da gördük. Sadece talep etmek yetmiyor, dost olduğumuz, NATO’da beraber olduğumuz birçok dostlardan bırakın silahlıyı, silahsız İHA’lardan almak istiyoruz talebimizi kendilerine iletiyoruz, bugün git yarın gel, bugün git yarın gel, en son söyledikleri ne oluyor, ‘Kongreden müsaade çıkmadı’ ya biz NATO’da berber değil miyiz? Aynı cephede beraber değil miyiz? Bize bu yaptığınız nedir? Sonra silahlılarıyla alakalı o konuda da yine kendileriyle görüşüyoruz, dost, vesaire oturuyoruz, konuşuyoruz, gülüşüyoruz ama iş neticeye gelince, ‘Kongreden karar çıkmadı’ işte bunlar bizi sonunda hacet sahibi yaptı. Şimdi artık kendimiz üretiyoruz, hem de çok daha ucuzuna üretiyoruz. Geçmişte uçak, motor, silah fabrikalarımızı kapatıp hazır ürün alımına yönelen anlayışın tuzağına bir daha kesinlikle düşmemeliyiz. Kayseri aslında aynı zamanda uçak mezarıdır o topraklar biliyor musunuz? Oralara gömmüşlerdir uçakları. Üretilenleri oralara gömmüşlerdir. Biz siyasi irade olarak bu konuda kararlı bir duruş düzenliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetlerimizde de aynı kararlılığı görmekten memnuniyet duyuyorum.”