Cumhurbaşkanı Erdoğan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’ye Açtığı Davalardan Çekildi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye karşı açtığı tazminat davalarını geri çekmesine ilişkin dilekçeleri bugün ilgili mahkemelere sunuldu.

Erdoğan’ın, siyasi parti genel başkanları, genel başkan yardımcıları ve milletvekilleri ile vatandaşlara açtığı davalardan çekilmeye ilişkin dilekçeleri en kısa sürede ilgili mahkemelere sunacağı belirtilirken, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a ve HDP’li milletvekillerine açtığı davadan çekilmeyeceği öğrenildi.  

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Temmuz’da Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen şehitleri anma programındaki yaptığı konuşmasında, “Şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı, hakareti yapanları bir kereye mahsus olarak, davalarımı çekiyorum ve affediyorum” ifadeleri davaların tümünü bir defaya mahsus olmak üzere geri çektiğini açıklamıştı. Erdoğan’ın bu sözlerinin ardından avukatları bugün itibariyle harekete geçti. Erdoğan’ın Avukatı Hüseyin Aydın, bugün ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye karşı açtıkları davaları geri çekti.

Erdoğan’ın ve resen açılan davalarla 3 binin üzerinde ceza ve hakaret davanın olduğunu belirten Aydın, bu davalardan geri çekilme işleminin bugün başlatıldığını ifade etti. Davalardan geri çekilme işleminin en kısa sürede tamamlanacağını belirten Aydın, ilk olarak siyasi partilere açılan davalardan geri çekildiklerini kaydetti. Aydın, Kılıçdaroğlu ile Bahçeli’nin davasından çekilme dilekçesinin bugün itibariyle mahkemeye sunduklarını kaydetti.

HDP Davaları Çekilmeyecek

Avukat Aydın, kamu davasına dönüşen ceza davalarından da çekileceklerini ifade etti. Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu ve Bahçeli de dahil 65 tane siyasi isme açtığı dava bulunuyor. Milletvekilleri hakkındaki davaların dokunulmazlıkların kaldırılmasının ardından işlemler yapılacaktı. Erdoğan, siyasi isimlerden davalarından vazgeçerken, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a açtığı davalardan ise geri çekilmeyeceği öğrenildi. Demirtaş’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaretten 7 ceza soruşturması, 3 tanede tazminat davası bulunuyor. Erdoğan’ın HDP milletvekillerine açtığı davalar da bulunuyor.

İyi Niyet Ortaya Konulmuştur

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptığı davalardan çekilme kararına yönelik sözlerine atıfta bulunulan 2 sayfalık geri çekilme dilekçesi Kılıçdaroğlu için Ankara 9. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne, Devlet Bahçeli için ise Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunuldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, tüm özgürlükler gibi düşünce ve ifade özgürlüğünün de sınırları olduğunu, hak sahiplerinin sorumluluk içinde hareket etmelerini ve özellikle başkalarının haklarına riayetin önemini sürekli vurguladığının belirtildiği geri çekilme dilekçesinde, Erdoğan’ın bu çağrısının, özellikle son yıllarda başta siyasi parti liderleri olmak üzere muhalif kesimlerde karşılık bulmadığı ifade edildi. Erdoğan’ın şahsına ve ailesine yönelik sistematik bir hakaret kampanyasının yürütüldüğünün bilinen bir gerçek olduğunun kaydedildiği dilekçede, Cumhurbaşkanının 2011 yılında bugünkü gibi dava ve şikayetlerden vazgeçerek, suretiyle iyi niyet ortaya koyduğu, ancak kısa süreli bir bahar havasından sonra sistematik hakaret kampanyasına kaldığı yerden devam edildiği ifade edildi.

‘’Fikirlerimizin Farklılığı Zenginliğimizdir’’

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şahsına ve ailesine yönelik hakaret ve iftira içeren saldırılara karşı yasal haklarını kullanmasının muhalefetin susturulması veya baskı altına alınmaya çalışılması şeklinde yorumlanmasının iyi niyetli ve gerçekçi bir yaklaşım olmadığının vurgulandığı dilekçede, şu ifadelere yer verildi:
“Bütün demokratik liderler gibi Sayın Cumhurbaşkanımız da muhalefetin, yapıcı ve yararlı eleştirinin vazgeçilmezliğinin idrakindedir. Ancak geldiğimiz nokta itibariyle sorumsuz muhalefetin yıkıcı, ölçüsüz eleştirinin ve hakaretin muhalefete ve ülkeye bir katkı sağlamadığı, sorunları çözmek yerine derinleştirdiği, birlik ve beraberliğimizi zedelediği anlaşılmıştır. Fetullahçı Terör Örgütü’nün gerçekleştirdiği 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden ve milletçe ödenen ağır bedellerden sonra tarihi bir fırsat yakalandığının tartışmasızdır. Bu fırsat kuşkusuz herkesin aynı fikirde olması değil milletimizin asgari müştereklerde buluşması, başkasının varlığına, inancına ve düşüncesine saygı göstermesidir. Fikirlerimizin farklılığı zenginliğimizdir. Ancak, bu zenginliğin karşılıklı saygı, empati ve özellikle üslup güzelliğiyle tahkim edilmesi gerektiği, aksi takdirde sahip olunan zenginliğin bir felakete dönüşmesi ihtimalinin gözardı edilemez. Sayın Cumhurbaşkanımız milletimizin asgari müştereklerde buluşması birlik ve beraberliğimizin tahkim edilmesi siyasi hayatımızın asgari nezaketinin kalıcı olarak tesis edici ümidi ile bu davadan feragat etmektedir.”