Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bedelli Askerlik Gündemde Yok

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde değil, böyle bir durum yok” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özbekistan ziyareti öncesinde Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi. Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarının anımsatılması üzerine, “Müsaadelerinizi alarak bu konuyla ilgili hiçbir değerlendirme yapmayacağım. Zaten Sayın Gül değerlendirmeleri kendileri de yaptılar. Seçim meydanı herkese açıktır. Temenni ederiz ki bir an önce her siyasi parti adayını belirler, ona göre de bizler kampanyamızı çok daha değerli kılacak adımlarımızı atarız” dedi.

Kamuoyu anketleriyle ilgili de Erdoğan, “Şu anda paylaşacağım tek şey var; anketler cumhur ittifakının açık ara önde olduğunu gösteriyor ama rakamsal bir şey vermeyeceğim” dedi.

“ŞEHİTLERE SAYGISIZLIK OLUR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bedelli askerliğin ise hükümetin gündeminde olmadığını söyledi. Erdoğan, “Bedelli askerlik şu anda hükümetimizin gündeminde değil, böyle bir durum yok. Hele hele bir tarafta Afrin, Fırat Kalkanı Harekatı’nın olduğu bir dönemde bunu gündemimize almak şehitlerimize, gazilerimize karşı bir saygısızlık olur. Bu işlerin istismarını yapanlar da çok fazla. Hayırlısıyla seçim bitmiş olsun, inşallah başkanlık sistemine geçiş dönemi hallolduktan sonra bunlar tekrar masaya yatırılır, ona göre atılması geren bir adım varsa o zaman atılır. Şu anda böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil” diye konuştu.

"DERT YİNE İDEOLOJİK"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesine ilişkin, “Dert yine ideolojik. Biz nitelik mi arayacağız, yoksa nicelik mi arayacağız, biz buna bakıyoruz. Burada öğrenci sayısı itibariyle kaliteyi artıracak bir adımı atalım istiyoruz” dedi.

Burada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, İstanbul Üniversitesi’nin bölünmesi tartışmaları ve Prof. Dr. Aziz Sancar ile görüşmesine ilişkin şöyle konuştu:

“Aziz Sancar Hocamızın böyle bir derdi, sıkıntısı kesinlikle yok. Bunların hepsinde istismar var. İstanbul Üniversitesi niye ikiye bölünüyor, bunun üzerinde durmamız lazım. Biz bir karar aldık, dedik ki; öğrenci sayısı itibariyle nicelik, nitelik bunu yakalamamız lazım. İstanbul Üniversitesi’nin öğrenci sayısı 105 bine ulaşmış durumda. Burada kalite düşüyor. İstanbul Üniversitesi bir marka ama tarihi itibariyle eski bir üniversite olması demek burada öğrenci sayısının azaltılmasına mani bir hal var, demek değildir. İstanbul Üniversitesi’nin markasını ortadan kaldırıyor muyuz, hayır, öyle bir şey de yok.

“İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, CERRAHPAŞA OLARAK AYRILMIYOR, İSTANBUL CERRAHPAŞA ÜNİVERSİTESİ OLUYOR”

Şimdi bir tarafta İstanbul Üniversitesi başlı başına bir isim, öbür tarafta da İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi şeklinde oluyor, 500 yıllık maziye sahip olan isim korunuyor. Ortalama 50 bin civarında öğrenci bir tanesinde, ortalama 50 bin öğrenci öbüründe kalıyor. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa olarak ayrılmıyor, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi diyoruz. Öbür tarafta da asli yapısını koruyarak İstanbul Üniversitesi diyoruz.

Dert yine ideolojik. ‘Efendim işte bunlar da işte bizim camiadan’, kusura bakmasınlar, bizim camia, şu camia, bu camia diye bir şey yok. Her şeyde ideolojik yaklaşımdan uzak, dürüst olacağız. Biz nitelik mi arayacağız, yoksa nicelik mi arayacağız, biz buna bakıyoruz. Burada öğrenci sayısı itibariyle kaliteyi artıracak bir adımı atalım istiyoruz.

“HASDAL’DA İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ’NİN ASLI KAMPÜSÜ VE YA KÜLLİYESİ OLACAK”

Kaldı ki İstanbul Üniversitesi’ne Hasdal tarafında yaklaşık 700-800 dönüm bir arazi tesis ettik, orada da İstanbul Üniversitesi’nin aslı kampüsü ve ya külliyesi olacak. Oraya taşındığı zaman çok daha farklı bir konuma ulaşacak.

Bir taraftan Ankara’da Gazi Üniversitesi’yle ilgili de bazı spekülasyonlar var; aynı buradaki uygulama neyse orada da onu yapacağız. Bunların sayısı sadece ikisi değil ki ama ikisinde maalesef bir tezgahtır gidiyor. Şu anda biz 20’ye yakın üniversitenin bu şekilde değişimini yapıyoruz, kimisinde sayı 80 bine, 90 bine ulaşmış ve buralardan halkın bizden talepleri var. Oradan milletvekillerimizin halka görüşmeleri var. Bu talepler üzerine bu adım atıldı, hükümetin almış olduğu bir karar değil.”