Cumhurbaşkanı Erdoğan: Barış İstiyorsan Savaşa Hazır Olacaksın

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Dünyadaki tüm devletler için barışın anahtarı işte bu ibretlik sözlerde saklıdır. Şahet barış istiyorsan, şahet güvenlik istiyorsan, şahet huzur, esenlik, hürriyet istiyorsan savaşa hazır olacaksın. Cerablus’ta, Zeytinlik’te, Afrin’de böyle olmadı mı? Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi Stadyumu’nda düzenlenen Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi İkinci Dönem Sözleşmeli Astsubay Mezuniyet törenine katıldı. Törende bir konuşma yapan Erdoğan, 1071 Malazgirt zaferiyle kendimize ebedi vatan kılınan bu toprakları, bin yıldır önce Allah’ın yardımı, sonra da canından vazgeçen ancak cananı bildiği yurdundan vazgeçmeyen milletin dirayetiyle muhafaza ettiklerini söyleyerek, “Tarih boyunca her türlü saldırıya ve ihanete rağmen medeniyetimizin timsali ezanlarımızın susmasına, bağımsızlığın işareti bayrağımızın inmesine müsaade etmedik” ifadelerini kullandı.

“HİÇBİR BAŞARIMIZ BEDEL ÖDENİLMEDEN KAZANILMADI”

Bin yıldır bu toprakları İstiklal Marşı’nın kıtalarına ilham veren bu ruhla, inançla, adanmışlık duygusuyla korumayı başardıklarını belirten Erdoğan, “İnşallah ebediyete kadar da bu şekilde yolumuza devam edeceğiz. Bağımsızlığımızdan, onurumuzdan, milli bekamızdan taviz vermeyecek, bu coğrafyada özgürce yaşamayı sürdüreceğiz” diye konuştu. “Adı, sanı, cüssesi ne olursa olsun vatanımıza göz dikmesine asla izin vermeyeceğiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öte yandan hepimizin güvenliğini emanet ettiği siz Astsubaylarımızın şu gerçeğin farkında olması gerekiyor. Tarihte hiçbir zaferimiz bizlere ikram edilmedi, altın tepside sunulmadı. Hiçbir başarımız bedel ödenilmeden kazanılmadı. Türkiye, bu coğrafyadaki mevcudiyetini türlü sınamalar, her biri diğerinden çetin mücadeler sonucunda korudu. Biz bağımsızlığımızı birilerinin ihsanıyla, lütfuyla, kapalı kapılar ardında gerçekleşen kirli pazarlıklarla elde etmedik. Biz bu günlere daha ömrünün baharındayken ana-babalarının ‘ya şehit ol ya gazi diyerek’ Çanakkale’ye, diğer cephelere gönderdiği kahramanların fedakarlığı sayesinde geldik” açıklamasında bulundu.

“BARIŞ İSTİYORSAN SAVAŞA HAZIR OLACAKSIN”

Abdühlak Molla’nın “Bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh; Hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh” beyitini dile getiren Erdoğan’ın konuşması şu cümlelerle devam etti:

 “Dünyadaki tüm devletler için barışın anahtarı işte bu ibretlik sözlerde saklıdır. Şahet barış istiyorsan, şahet güvenlik istiyorsan, şahet huzur, esenlik, hürriyet istiyorsan savaşa hazır olacaksın. Cerablus’ta, Zeytinlik’te, Afrin’de böyle olmadı mı? Oralarda üzerimize gelenlere, o terör koridorunu mezar etmedik mi? Askerimizle beraber mezar ettik. Geldikleri gibi gitmediler, o inlere gömüldüler. Evelallah bizim Mehmetimiz her zaman bu yükünün idrakindedir, şuurundadır. Şimdi de Münbiç’in etrafında hendekler kazıyorlarmış. Evet, doğru, mezarlarını hazırlıyorlar. Bize fazla iş bırakmayacaklar, anlaşılan o.

“SON 16 YILDA SAVUNMA SANAYİMİZİ TAHKİM ETMEK İÇİN ÇOK BÜYÜK ADIMLAR ATTIK”

Ülkemizin de caydırıcılığını en üst seviyeye taşımadan bulunduğu bölgede barış ve emniyet içerisinde yaşaması mümkün değildir. Bizler bu anlayışla son 16 yılda savunma sanayimizi tahkim etmek için çok büyük adımlar attık. Göreve geldiğimizde yüzde 20’lerde olan yerlilik oranımızı yüzde 65’e çıkardık. 2002 yılında yüksek dışa bağımlılık oranıyla 66 savunma projesi yürütülmekteyken, bugün yürütülen proje sayısı 618’e ulaştı. Özellikle terörle mücadelede ihtiyacımız olan bize, teröristlere karşı asimetrik üstünlük sağlayan İHA ve SİHA gibi dünyanın sadece belli başlı ülkelerin yapabildiği silahları kendimiz üretir hale geldik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarında kullandığımız birçok silahı milli imkanlarla sağlayarak hiç kimseye muhtaç olmadığımızı gösterdik.

“TERÖRLE MÜCADELE DE TEHDİTLERİ KAYNAĞINDA TESPİT EDİP, İMHA POLİTİKASINA GEÇTİK”

Terörle mücadele konseptimizi yeniden ele alarak, tehditleri kaynağında tespit edip, imha politikasına geçtik. Vatanımızın bekasına, milletimizin can güvenliğine kasteden yapıları artık ülkemiz sınırları içinde karşılamıyor, doğrudan bataklığı kurutacak adımları atıyoruz. Nitekim bu çabalarımız sayesinde hem bölücü terör örgütüne katılanların sayısının hem de teröristlerin eylem kapasitelerinin ciddi oranda azaldığını görüyoruz. Bir dönem Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemizde bazı ilçelerimizin sokaklarını işgale yeltenen teröristlerden hala hayatta olanlar bugün saklanacak delik arıyor. Bir dönem sırtlarını dayadıkları güçlere güvenerek, devletimizi tehdit edenler bugün kaçacak yer bulamıyor. Ancak ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, kime yalvarırlarsa yalvarsınlar, kendilerini bekleyen acı sondan kurtulamayacaklar. Afrin’i özgürleştirdiğimiz gibi inşallah Münbiç’i de, Ayn El Arab’ı da, Tel Abyad’ı da, Suriye’nin kuzeyindeki diğer toprakları da bölücü terör örgütünün zulmünden kurtaracağız.”