Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “FETÖ, PDY, PKK, KCK, DHKP-C, DEAŞ ve bilumum terör örgütleri ile daha etkin mücadele etmek maksadıyla hızlı karar almak, alınan kararları hızlı uygulamak OHAL’i gerekli kılan şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, demokrasimizin, hukuk devletinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunması maksadıyla, alınan tedbirlerin devamını temin etmek maksadıyla OHAL’in üç ay daha uzatılmasını karara bağlamıştır” dedi.
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) toplanması sonrası gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısı kararlarıyla ilgili Hükümet Sözcüsü Bozdağ, açıklama yaptı. Somali’de meydana gelen terör saldırısı ile ilgili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın konuya yakın alaka gösterdiğini ve Sağlık Bakanın yanında bir heyet ile Somali’nin başkenti Mogadişu’ya gerekli yardım malzemeleri götürdüğünü belirten Bozdağ açıklamasına şu cümlelerle devam etti:
“Orada ki yaralılar Somali’de daha önce Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından yaptırılan Recep Tayyip Erdoğan Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınmıştır. Hem Dışişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, AFAD ve Kızılay buradaki yaraları sarmak üzere büyük ve kapsamlı bir çalışmayı başlatmışlardır ve ilk yardımlar sayın bakanımızla beraber uçakla götürülmüştür. Ayrıca durumu ağır olan yaralılardan bazıları Türkiye’de tedavisi için adım atılmıştır. Bugün 35 yaralının Türkiye’ye ulaşması ve Ankara’daki değişik hastanelerde tedavi altına alınmasını bekliyoruz.
Terör İle Alınacak Bir Mesafe Yoktur
Bu vesile ile bu terör saldırısını, saldırıyı yapan teröristleri ve bu saldırıyı yaptıranları bir kez daha şiddet ve nefretle kınadığımızı ifade etmek isteriz. Terör ile alınacak bir mesafe yoktur. Bundan sonra da olmayacaktır. Uluslararası toplumun terör ile mücadelede işbirliği ve dayanışmasının son derece önemli olduğuna yürekten inanıyoruz. Türkiye olarak Somali Devleti ve halkıyla dayanışma içerisinde olduk. Bundan sonra da olmaya devam edeceğimizi ayrıca açıklıkla ifade etmekte fayda görüyoruz.”
Umarız Ki Başkal Sağlığına Kavuşur Ülkemize ve Milletimize Hizmetine Kaldığı Yerden Devam Eder
Bozdağ açıklamasında CHP eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’a geçirdiği rahatsızlıktan dolayı geçmiş olsun dileklerinde bulunarak, "Yüce Allah’tan Sayın Baykal’a acil şifa dileklerimizi buradan bir kez daha yinelemek isteriz. Umarız ki kısa sürede Sayın Baykal sağlığına kavuşur ve Meclis’te siyasi hayatında ülkemize ve milletimize hizmetine kaldığı yerden devam eder. Tekrar dua ettiğimizi, acil şifa dileklerimizi Sayın Baykal ve ailesine buradan iletmek isteriz” dedi.
ÇAYKUR Yönetim Kurulu Yapılan Yüzde 20 Zammı Geri Alacaktır
ÇAYKUR Yönetim Kurulu’nun, çay fiyatlarına yüzde 20 oranında zam yapma kararı alması konusunun da Bakanlar Kurulunda konuşulduğunu belirten Bozdağ, “Yüzde 20 yapılan zammın geri alınmasını kararlaştırdı. Bu çerçevede ÇAYKUR Yönetim Kurulu, Bakanlar Kurulumuzun aldığı karar doğrultusunda yapılan yüzde 20 zammı geri alacaktır ve çay fiyatları zamsız olduğu şekliyle bundan sonra uygulanmaya devam edecektir” açıklamasında bulundu.
Türk Hava Sahası Kuzey Irak'a Yapılacak Uçuşlara Kapatılmıştır
Bozdağ, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’ne ilişkin yapılacak yaptırımlarla ilgili, “Türk Hava Sahası’nın Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bulunduğu yerlere uçuşa kapatılması konusunda Milli Güvenlik Kurulunda alınan tavsiye kararı doğrultusunda Bakanlar Kurulumuz uçuşa kapatmıştır. Türk Hava Sahasını kullanarak, Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi’nin bulunduğu yerdeki havaalanına uçamayacak ve oradan kalkan hiçbir uçakta Türk Hava Sahası’nı kullanamayacaktır” dedi.
İbrahim Halil Sınır Kapısı'nın Irak Hükümetinne Devri Çalışmalarının Başlatılmasına Karar Verildi
Türkiye-Irak arasındaki sınırlardan birisi olan İbrahim Halil Sınır kapısının, Irak hükümetine devri konusundaki çalışmalarla ilgili Hükümet Sözcüsü Bozdağ, “Milli Güvenlik Kurulumuz tavsiye kararı aldı. Arkasından yapılan Bakanlar Kurulu’nda da İbrahim Halil Sınır Kapısı’nın Irak Hükümetine devri çalışmalarının başlatılması kararı verildi ve bu çalışmalar da başlatılmış durumdadır” ifadelerini kullandı.
"OHAL'in Üç Ay Daha Uzatılması Karara Bağlandı"
Milli Güvenlik Kurulu’nun özel bir gündemle toplandığını ifade eden Bozdağ OHAL’in uzatılmasına ilişkin şunları kaydetti:
“Süresi dolmak üzere olan Olağanüstü Hal’in uzatılıp uzatılmaması hususunu değerlendirdi ve değerlendirme sonucunda Olağanüstü Hal’in üç daha uzatılması hususunu Bakanlar Kurulu’na tavsiye etti. Arkasından Cumhurbaşkanımızın Başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulumuz, FETÖ, PDY, PKK, KCK, DHKP-C, DEAŞ ve bilumum terör örgütleri ile daha etkin mücadele etmek maksadıyla hızlı karar almak, alınan kararları hızlı uygulamak OHAL’i gerekli kılan şartların tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamak, demokrasimizin, hukuk devletinin ve vatandaşlarımızın hak ve özgürlüklerinin korunması maksadıyla, alınan tedbirlerin devamını temin etmek maksadıyla OHAL’in üç ay daha uzatılmasını karara bağlamıştır ve alınan karar Bakanlar Kurulu kararı, Türkiye Büyük Millet Meclis’i Başkanlığı’na gönderilmiştir.
"Olağanüstü Hal Bizzat Hükümete İlan Edilmiştir""
Olağanüstü Hal, Türkiye’de devlete ilan edilmiştir. Esasında devleti yönetenlerin kararlarını hızlı alması, hızlı uygulaması, terör ile etkin ve kararlı mücadele yapması ve Türkiye’yi Olağanüstü Hal’i ilan etmeye zorlayan şartları ortadan kaldırılması maksadıyla bizzat hükümete ilan edilmiştir. Vatandaşımızın rutin hayatında Olağanüstü Hal’in varlığı nedeniyle bugüne kadar herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Herkes hayatı Olağanüstü Hal’den önceki haklar, özgürlükler ne ise aynı çerçevede işlemektedir. Bugüne kadar bu işleyişte bir sıkıntı olmamıştır ve bundan sonra da olmayacaktır. Sadece terör örgütleri, terör örgütlerinin üyesi teröristlerin üyesi teröristler ve bunlara destek verenlere karşı Olağanüstü Hal döneminde alınan tedbirler ve kararlar uygulanmıştır. Bundan sonra aynı şekilde uygulanmaya devam edecektir. Parlamentonun kabul etmesi halinde Olağanüstü Hal 3 ay daha uzatılmış olacaktır. Hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Aile ve Sosyal Politikaları Bakanı’nın eşi ile ilgili ortaya atılan iddialara ilişkin, “Fatma Betül Sayan Kaya, FETÖ ile mücadele konusunda hükümetimiz içerisinde ve dışarısında her zaman dirayetiyle temayüz etmiş birisidir. Boşanma söz konusu değildir. Eşi ile ilgili söylenenler de birer iftiradır ve bu iftirayı dillendirenler büyük bir suç işlemişlerdir” dedi.
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) toplanmasının ardından yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında alınan kararlarla ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bozdağ, konuşmasında Aile ve Sosyal Politikaları Bakanı’nın eşi ile ilgili ortaya çıkan iddialara da değindi. Bakan Kaya hakkında bir televizyon kanalında iftirada bulunulduğunu dile getiren Bozdağ, “Bir defa bu iftirayı yapanları ve bu iftiranın dillendirilmesine zemin hazırlayanları buradan şiddetle ve nefretle kınadığımı açıkça ifade etmek isterim. Bu çok açık bir itibar suikastıdır. Bu çok açık bir hukuksuzluktur, bu çok açık bir iftiradır ve bu çok açık bir ahlaksızlıktır” ifadelerini kullandı.
Bozdağ, Bakan Kaya’nın avukatlarının Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunduklarını bildirerek, “Fatma Betül Sayan Kaya, FETÖ ile mücadele konusunda hükümetimiz içerisinde ve dışarısında her zaman dirayetiyle temayüz etmiş birisidir. Boşanma söz konusu değildir. Eşi ile ilgili söylenenler de birer iftiradır ve bu iftirayı dillendirenler büyük bir suç işlemişlerdir, büyük bir vebal altındadırlar. Onun için onları buradan bir kez daha telin ettiğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.
“FETÖ’yle İlk Defa Mücadele Eden AK Parti Hükümetidir”
Cumhuriyet döneminde FETÖ ile en etkin mücadele eden tek hükumetin AK Parti hükümeti olduğunu vurgulayan Bozdağ, “Bundan önceki dönemlerde FETÖ terör örgütüyle mücadele etmiş tek bir cumhuriyet hükümeti var mı? Yok. İlk defa bu terör örgütüyle mücadele eden ve mücadelesini ülkenin bekası içinde önemseyen hükümet, AK Parti hükümetidir. Başka zamanda bir mücadele vardı da, biz mi görmedik? Birilerinin çıkıp bunu açıklaması lazım. Var mı bir örneği? Dershaneleri kim kapattı? Fetullahçı Terör Örgütü’ne vurulan darbeleri kim vurdu? Örgütün darmadağın olmasını hangi hükümet sağladı? CHP mi sağladı, yoksa başka bir hükümet mi sağladı? Onun için herkesin çok net ve samimi olması lazım. AK Parti hükümetlerini FETÖ terör örgütüne karşı yaptığı etkin mücadele nedeniyle birileri suçlamaya kalkıyorsa çok net söylüyorum, bu, FETÖ terör örgütünün ağzıdır. Bu, mücadeleyi sulandırma, zayıflatma, değersizleştirmek için yapılan iftiraların bir parçasıdır” şeklinde konuştu.
“Ankara Washıngton'u Doğru Bilgilendirmedi”
Türkiye ile Amerika arasında yaşanan vize krizine ilişkin iki ülkenin daha önce güçlü sınamalardan geçtiğine dikkat çeken Hükümet Sözcüsü Bozdağ, hiçbir dönemde vize krizi gibi bir hadiseyle karşı karşıya gelinmediğini belirtti. Bozdağ, konuyla ilgili “Bizde Ankara’nın Washington’u doğru bilgilendirmediği, eksik ve yanlış bilgilendirdiği gibi bir kanaat var. Çünkü eğer doğru bilgilendirilmiş olmuş olsalardı, belki böyle bir karar alınmazdı. Dışişleri Bakanımızın Sayın ABD Dışişleri Bakanıyla yaptığı görüşmenin arkasından bu konunun konuşmalar yoluyla çözülmesi kararlaştırıldı. Bu konuda heyetler teşkil edildi. ABD’den ilgili heyet, bugün Türkiye’ye geldi. Yarın Dışişleri, Adalet ve İçişleri Bakanlarının müsteşar yardımcılarıyla bir araya gelinecek ve birlikte bir değerlendirme yapacaklardır. Ben bu vize krizinin uzun sürmesinin her iki ülkenin de yararına olduğunu buradan bir kez daha ifade etmek isterim. Çünkü ABD’nin Türkiye’de, Türkiye’nin de ABD’de pek çok vatandaşı var, iş yapan insanı var, birbirine ihtiyaçları var. Bunlar açısından da bu krizin bitirilmesi esastır. Umarız ki yarın veya yakın bir zamanda bu mesele olumlu bir şekilde çözüme kavuşur” ifadelerini kullandı.
“Başbakan'ın Irak'a Ziyaret İhtimali Var”
İbrahim Halil Sınır kapısının Irak hükümetiyle devri konusunda çalışma başlatılması yönünde karar alındığını bildiren Bozdağ, konuşmasında şunları kaydetti:
“Bu konuyla ilgili bakanlar, bakanlıklar, kamu görevlileri bu çalışmaları başlattılar. Tabii çalışmalar bittikten sonra bu kapı tamamen Irak hükümetinin kontrolüne geçmiş olacaktır ve oradan da Türkiye’nin muhatabı Irak hükümeti olacaktır. Bildiğiniz gibi sayın başbakanımız geçtiğimiz Pazar günü Irak ziyareti söz konusuydu. Ancak bu ziyaret şu anda gerçekleşmedi. Fakat önümüzdeki günlerde bu ziyaretin gerçekleşme ihtimali var. Irak yetkilileri ile hükümetimiz yetkilileri arasında her türlü görüşmeler devam ediyor. Bundan sonra da zaman zaman buradan oraya gitme, oradan buraya gelmeler elbet olacaktır. Ancak şu anda kesinleşen gelme yok, gitme de yok. Fakat görüşmeler devam ediyor, bundan sonra gelmeler, gitmeler olacaktır. Ama şimdilik kesinleşen bir şey yok.
“TÜRKİYE IRAK BÖLGESEL YÖNETİMİ’Nİ DEFALARCA UYARDI”-
Kerkük kadim bir Türkmen kenti. Irak ve Türkiye Kerkük’ün statüsünün korunması konusunda bugüne kadar işbirliği içerisinde oldular. Bildiğiniz gibi Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, yaptığı gayri meşru ve hukuk bakımından yok hükmünde olan referandumdan sonra bölgede büyük gerginlikler ortaya çıktı. Türkiye bu referandumun yapılmaması konusunda Irak Bölgesel Yönetimi’ni defalarca uyardı. ‘Bölgeyi ateşe atmayın’ dedi. ‘İstikrarsızlığa sürüklemeyin, yeni krizlere, kaoslara, çatışmalara yol açmayın’ diye defalarca uyardık. Ama bu uyarılara kulak tıkayan Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, referandumu gerçekleştirdi. Tabii bunun bir sonucu olacaktı ve sonuçta ağır ağır kendisini göstermeye başladı. Hem Türkiye, hem Irak, hem de İran, bir koordinasyon içerisinde bölgeye dönük adımları atmaya başladılar. Bildiğiniz gibi Türkiye, sınırda bir askeri tatbikat başlattı daha önce. Bu tatbikat hala devam ediyor. Irak hükümetine bağlı, askerler de bu tatbikatta iştirak ediyorlar. Daha önce Erbil ve Süleymaniye’ye uçuşlar durdurulmuştu. TÜRKSAT’ta Kuzey Irak Bölgesi’ne yönelik yayın yapan televizyon kanalları uydudan çıkarılmıştı. Türk askerinin Peşmerge’ye verdiği eğitim ve destekler durdurulmuştu.
-“TÜRKİYE’NİN GÖZÜ, KULAĞI, ELİ KERKÜK’TE”-
Habur sınır kapısının devri yönündeki karar da son derece önemlidir. Irak hükümetini, Irak anayasasını korumak, egemenlik haklarını Irak’ın bütün her yerinde tesis etmek maksadıyla attığı adımı Türkiye olarak biz, elbette olumlu karşılıyoruz. Ancak bu sürecin hassasiyetle yönetilmesi gerektiğine de inanıyoruz. Kerkük’ün tarihi derinliğine uygun demografik yapısının korunmasının son derece önemli olduğunu, bir kez daha buradan ifade ediyoruz. Peşmerge’nin PKK teröristlerine alan açtığına dair haberler, Türkiye’yi fevkalade rahatsız etmiştir. Bölgede PKK teröristlerinin barındırılmaması ve bu yönde de adımlar atılmasını son derecede önemsiyoruz. Türkiye, Irak’ın egemenlik haklarının korunmasına, siyasi birliğine, toprak bütünlüğüne büyük önem vermektedir. Dış politikamızı da bu ana eksenler üzerine ortaya koymuştur. Irak hükümetinin Kerkük’e dönük attığı adım, esasında geç kalan adımdır. Çünkü orada Irak’ın toprak bütünlüğüne, egemenlik haklarına, siyasi birliğine ve anayasasına karşı bir saldırı vardır. Bu saldırıyı def etmek üzere atılan adımı elbette önemsiyoruz ve bu adım atılırken de dediğimiz gibi bölgenin tarihten gelen demografik yapısının bundan sonra korunması ve yeniden tesisinin son derece önemli olduğunu bir kez daha ifade ediyorum. Türkiye, Kerkük’te olan biten hadiseleri muhataplarıyla görüşerek, anbean yakından takip etmektedir. Milletimiz müsterih olsun. Türkiye’nin gözü, kulağı, eli oradadır.
-“TÜRK ASKERİ DEAŞ’LA MÜCADELE KAPSAMINDA BAŞİKA’DADIR”-
Başika’da Türk askerinin varlık nedeni, Irak’ın toprak bütünlüğünü ya da siyasal birliğini tehdit etmek değil. Türk askeri, orada işkal maksadıyla da bulunmuyor. DEAŞ’la, terörle mücadele kapsamında Türk askeri Başika’da bulunmaktadır. Orada DEAŞ terör örgütüyle mücadele edenlere eğitim faaliyeti vermektedir. Irak hükümetinin Başika üzerinde bir rahatsızlığı olduğunu biliyoruz ve bunu hükümetimize de ilettiler. Zaman zaman görüşmelerde de bu konu dile geliyor. Türkiye olarak bütün iyi niyetimizi ve buradaki hedefimizi ortaya koyuyor. Burada Irak’ın aleyhine Türk askerinin bulunmadığını her defasında ifade ettik. Yine bu vesileyle tekrarlıyoruz. Türk askeri Irak’ın siyasal birliğini veya toprak bütünlüğünü bozmak maksadıyla orada değildir. Irak’ın ve bölgemizin karşı karşıya bulunduğu DEAŞ terör örgütüyle mücadele maksadıyla oradadır. Bu mücadelenin ihtiyaç duyduğu sürece de orada görevinin başında olacaktır. Tabii bu, iki ülke arasındaki görüşmelerde tekrar tekrar ele alınıyor, bundan sonra da alınacaktır. Ancak sayın başbakanımızın Irak’a yapacağı ziyaretin iptalinin Başika’yla bir alakası yoktur. Bu ziyaret ertelenmiştir. İleriki tarihte yapılacaktır.”
-"İLKER BAŞBUĞ’UN YENİDEN YARGILANMASI İÇİN YAPILMIŞ BİR TEBLİGAT YOK"-
Yargıdan eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un yeniden yargılanması yönünde bir talep olduğu şeklinde yöneltilen soruya Hükümet Sözcüsü Bozdağ, “Bildiğim kadarıyla şu anda Başbakanlık’a bu konuda yapılmış bir tebligat henüz yok. Bu konuda mahkemenin kararı, Başbakanlık’a iletildikten sonra, Sayın Başbakanımız bu kararı ve talebi değerlendirecek, ona göre bir karar verecektir” diye yanıt verdi.
-“SEÇİM SİSTEMİ VE BARAJINA DAİR BİR DEĞİŞİKLİK YOK”-
Türkiye’de 16 Nisan referandumu sonrası hükümet sisteminin değiştiğini bildiren Bozdağ, “Hükümet sisteminin değişmesiyle beraber pek çok yasada uyum değişikliği zarureti ortaya çıkmıştır. Bu kapsamda seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki kanun, milletvekili seçimi kanunu, mahalli idareler seçim kanunu ve Cumhurbaşkanlığı seçim kanunu ile siyasi partiler kanunlarında uyum değişikliği yapma zarureti ortaya çıkmıştır. Adalet Bakanlığı, bu konuda komisyonlar oluşturdu ve bir çalışma yürütüyor. Ayrıca Sayın Genel Başkanımızın, Cumhurbaşkanımızın talimatıyla partide de bildiğim kadarıyla uyum yasalarını çalışmak üzere bir komisyon oluşturuldu. Ancak seçim sistemine dair bir değişiklik benim bildiğim kadarıyla gündemde yok. Onlar uyum eksenli bir çalışma yapacaklar, ayrıca seçim güvenliğine ilişkin belki bazı değişiklikler yapılabilir. Ama seçim sisteminin değişmesine dair bir çalışmanın olmadığını biliyorum. Tabii seçim sistemi ve seçim barajına dair de bir değişiklik olmadığını ifade etmek isterim” dedi.