BASK Genel Sekreteri Cansel Güven, Kamu ve özel sektördeki üst düzey yöneticiler arasında erkeklerin ezici bir çoğunlukta olduğuna dikkat çekerek, kadın istihdamının sürekli düşüşte olduğunu ifade ederek, Türkiye’de kadın yönetici oranının yüzde 5’ten yukarıya çıkamadığını belirtti. Güven, her 100 kadından 58’inin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmamasını da büyük bir “insan hakkı gaspı” olarak tanımladı.
1977 yılından bu yana Birleşmiş Milletler tarafından, 1984 Yılından bu yana da Türkiye’de çeşitli örgütlerce Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanan 8 Mart, yalnızca çalışan kadınlar için değil tüm Dünya Kadınları için farkındalık günü. Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu (BASK) Genel Sekreteri ve AES Genel Başkanı Cansel Güven 8 Mart Dünya Çalışan Kadınlar Günü nedeniyle açıklamada bulundu.
Kadın hakkına insan hakkı temelinde yaklaşılması gerektiğini belirterek sözlerine başlayan AES Genel Başkanı Cansel Güven, cinsiyet ayrımcılığının bir eğitim sorunu olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de taciz, tecavüz, kadın cinayeti verilerinde dünya ölçeğinde bir utanç tablosuyla karşı karşıya olunduğunu vurgulayan Cansel Güven, Türkiye kadınlarının şiddeti en fazla aile içinde, yakınlarından gördüğünü, kız çocuklarının erken yaşta evlenmeye zorlandığını, namus veya töre bahanesi altında cinayetler işlendiğini, genç kız ve kadınların intihara zorlandığını hatırlattı.
“Kadına yönelik şiddet suçlarında akla, mantığa ve vicdana aykırı birtakım sebeplerle ceza indirimlerini meşru kılanlar da suça ortaktır” diye konuşan Güven, “Kadın hakkını yaşama hakkı- beden dokunulmazlığı hakkı seviyesinden başlayarak tartışmak zorunda isek gelişmişlik seviyemiz çukurdadır, bunun için utanç duymalıyız” dedi.
-“KADINLAR KRİZ ANLARINDA İŞTEN İLK ÇIKARILACAKLAR ARASINDA”-
Açıklamalarını çalışan kadın ekseninde sürdüren Güven, kadının işgücü piyasasında ucuz işçi olarak görüldüğünü, belirli sektörlerde en alt kademede çalıştırılırken, kriz anlarında işten ilk çıkarılacaklar arasında bulunduğunu belirterek kayıt dışı istihdamda da kadınların çoğunlukta olduğunun altını çizdi. Kamu ve özel sektördeki üst düzey yöneticiler arasında erkeklerin ezici çoğunlukta olduğuna dikkat çeken Cansel Güven; kadın istihdamının sürekli düşüşte olduğunu; Türkiye’de kadın yönetici oranının yüzde 5’ten yukarıya çıkamadığını söyleyerek, çalışmakta olan her 100 kadından 58’inin herhangi bir sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı olmamasını büyük bir insan hakkı gaspı olarak tanımladı.
“İşçi ve memur sendikalarının zorunlu organlarında görev yapan kadınlara aktif görev değil pasif olarak ve listeleri doldurmak amacıyla yer verildiği anlaşılmaktadır” diye açıklamalarda bulunan Cansel Güven, mevcut istatistiklere göre kamu görevlileri sendikaları üyelerinin yüzde 37’sinin kadın olduğunu açıklayarak söz konusu çelişkiyi “kadınlara adeta sendikalı ol, yönetimini erkeklere bırak, denilmektedir” sözleriyle örnekledi.
-“UYGULANABİLİR ÖNERİLERİ YASA YAPICI OLAN PARLAMENTOYA SUNACAĞIZ”-
“Görmezden gelmenin, kısıtlamanın, dışlamanın, evlere mahkum etmenin ve ikinci sınıf insan muamelesi yapmanın pozitif ayrımcılıkla önlemeyeceğini” belirten Cansel Güven; siyasette, sivil toplum kuruluşlarında, sendikalarda veya benzeri örgütlerde “pozitif ayrımcılık” adı altında kadın birimleri, kadın kolları oluşturulması, kotalar belirlenmesinin dahi kesin ve keskin bir ayrımcılık olduğunu vurguladı.
Açıklamalarında ileriye dönük olarak uygulanabilir önerileri yasa yapıcı olan parlamentoya sunacaklarını söyleyen Güven, “BASK ve bağlı sendikalar olarak; örgütümüz içinde ve her seviyede yol arkadaşımız olan kadın çalışanlarımız başta olmak üzere çalışan kadınların gününü kutlarken, haklarını kazanmak için omuz omuza mücadele ediyor olmanın da gururunu paylaşıyoruz” dedi.