Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş : Bölgesel Ve Küresel Savaş'ın Fitili Ateşleniyor

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş gündemdeki konuları değerlendirirken, Suriye’de yaşanan olayların ardından Türkiye’ye göç dalgasının artacağını söyledi. "Türkiye’ye yönelik yapılacak bir saldırı karşısında Suriye^ye kara harekatı düzenlenebileceği" mesajını veren Kurtulmuş, Suriye merkezli yaşanan son gelişmelerin bir bölgesel ve küresel savaşın fitilinin ateşlendiğini öne sürdü.

Kurtulmuş, katıldığı bir TV programında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

SURİYE’DE YAŞANAN GELİŞMELER

Suriye’de yaşanan son gelişmelerin ardından, Türkiye’ye yönelik göç dalgasını değerlendiren Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin, Iraklılar dahil edildiğinde yaklaşık 3 milyon göçmenle karşı karşıya kaldığını söyledi. Bütün dünyanın aksine Türkiye’nin sığınmacılara kayıtsız kalmayacağını ifade eden Kurtulmuş, Türkiye’ye gelen sığınmacıların gidecek başka yerleri bulunmadığını ifade etti.

Kurtulmuş, birilerinin bu insanlara sahip çıkması gerektiğini dile getirerek, şöyle dedi: 

“3 milyon göçmenle karşı karşıyayız. Bunu bütün dünyanın seyrettiği gibi ya Türkiye de seyrederek bu zulme katkı verecek ya da sınırlarımızı açarak bu insanları kabul edeceğiz.  Şu anda kucak açıyoruz. Şu anda bir kısmı içeri giriyor bir kısmı sınırların dışında her türlü insani destek verilerek orada tutulmaya çalışılıyor. Türkiye, bu insanlara ‘gelmeyin’ deme durumunda değil. Böyle bir şansımız yok. Yoksa bu insanların tamamına yakını ölüme terk edilmiş olur. Türkiye Suriye'nin bir arada kalmasını savunan ülkeler arasında.  Şu anda lime lime parçalanmış olan Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız. Hatta açıkça söyleyebiliriz ki belki bölgedeki güçler arasında sadece Türkiye, Suriye'nin bütünüyle bir arada kalmasını savunan ülkelerden birisidir.”

BÜTÜNLÜKTEN YANAYIZ

Yaşanan gelişmelerin, Suriye'nin geleceği için de bölgenin geleceği için de çok büyük bir felaket olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, “Dolayısıyla biz Suriye’nin bütünlüğünden yanayız, Irak’ın bütünlüğünden yana olduğumuz gibi. Bizim tercihimiz bu yöndedir” diye konuştu. 

KARA HAREKATI

Son gelişmelerin ardından, Türkiye’nin, Suriye topraklarına kara harekatı yapabileceği mesajını veren Başbakan Yardımcısı, “Biz Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız.  Suriye’deki her hangi bir gelişme Türkiye’nin güvenliği ile ilgilidir. Türkiye güvenliğine yönelik hazırlığını her zaman yapıyor. Ama bu demek değildir ki ‘güç savaşının’ bir parçası olacağız. Türkiye’nin sınırlarına yönelik yapılacak bir saldırıya müsaade etmeyiz” dedi.

KÜRESEL BİR SAVAŞIN FİTİLİ ATEŞLENİYOR

Türkiye sınırlarına yönelik herhangi bir saldırının olması durumunda, Türkiye’nin kendi güvenliğini koruyacağını vurgulayan Kurtulmuş, yaşanan son gelişmelerin bir bölgesel ve küresel savaşın fitilinin ateşlendiğini öne sürdü. Kurtulmuş şöyle dedi:

“Çok daha tehlikeli bir aşamaya geliyoruz. Kim aklımıza geliyorsa onun gemileri bu çevrede dolaşıyor.  Üstlerden uçakları kalkıyor ve bir şekilde bu savaşa dahil oluyor. Bu ülkelerden bir tanesi de Rusya.  Güçlü ülkeler Suriye’nin etrafından dolanıyor. Savaşın aktif olarak içeresine giriyor. Rusya’nın tavrı konusunda düşünmesi lazım. Bölgesel ve küresel bir savaşın fitili ateşleniyor.”

Türkiye’deki terör operasyonlarını da değerlendiren Kurtulmuş şunları kaydetti:

“Türkiye’de 20 Temmuz’dan bu yana düğmeye basılmış kasıtlı bir şekilde terör saldırısı var. Bu terör saldırılarını yapanlar ve arkasındaki güçlerin hesapları hiç bir zaman tutmayacaktır. Tabi ki karşımızda sadece bir terör örgütü yok. Terör örgütünün arkasında onlara her türlü destek sağlayan bir takım karanlık güçlerin, bir takım dış güçlerin olduğunu çok açık bir şekilde biliyoruz. Türkiye bu terör konusunda çok kararlılıkla yoluna devam edecektir. Bizim terörle mücadelemiz, terör örgütü artık hiç bir şekilde faaliyet gösteremeyecek duruma gelene kadar sürdürülecektir.”

CANLI BOMBA OLAYLARI

Türkiye’de canlı bomba riskinin artığına yönelik kaygıları değerlendiren Başbakan Yardımcısı, “Terör örgütlerinin arkasında birileri vardır. Hiçbir terör örgütü tek başına değildir. Terör örgütlerinin canlı bomba operasyonlarının yapıldığı yerler tesadüf değildir. Hiçbir terör örgütü tek başına değil. Dolayısıyla bu terör örgütlerinin arkasında birileri var. Kendi ellerini ateşe sokmak istemeyenler, terör örgütlerini kullanıyorlar. Herkes bunların kim olduğunu biliyor. Ama biz bunları ulu ortada konuşamayız. Bu terör örgütlerinin ve canlı bomba operasyonlarının arkasında birkaç akıl var” diye konuştu.

MEDYA VE TERÖRE

Kurtulmuş, medya kuruluşlarının terörle mücadeleye yaklaşımını “Genel olarak olumlu görüyorum. Ancak,  Türkiye’nin terörle mücadelesini anlamayan bazı yayın organlarının teröre desteklerinden rahatsız oluyoruz. Ancak geneline bakıldığında operasyonlara destek görüyoruz. Biz Hükümet olarak şunu yazın bunu yazın deme noktasında değiliz. Basın organları da özgür bir şekilde varlıklarını sürdüreceklerse demokratik bir şekilde hükümete ders vermek yerine kendi duyarlılıklarını ortaya koymak durumunda.”

HDP ÇUKUR SİYASETİ YAPIYOR

Kurtulmuş, terörle mücadele konusunda Meclis’te grubu bulanan siyasi partilerin Hükümete yönelik bakışını da şöyle anlattı:

“HDP çukur siyaseti yapıyor. Bölgede huzurun sağlanması için bize en büyük desteği bölge halkı veriyor. Bölgede yapılan hendeklere bölge halkının tepkisi var. Yapılan terörle mücadeleye karşı CHP ve MHP seçmeninin büyük desteği var. Ancak biz kurumsal destek bekliyoruz. Sadece seçmen değil, partilerin destek vermelerini bekliyoruz. Bu sadece Hükümet mücadelesi değil, bir bütünlük mücadelesidir. Kamu düzenliğinin sağlanması için, herkesin terörle mücadeleye destek vermesi gerekiyor. Terörü bütünüyle bitirmek için, Kürt kardeşlerimizin hakkını hukukunu korumak zorundayız. HDP’nin bir sayesi parti olarak varlığı demokrasi için bir şanstır. HDP’li siyasetçileri teröre karşı tavır almalarını istiyoruz. ‘Terörün her türlüsünü lanetliyoruz’ bile dese HDP’de inanın çok şey değişir.”

ÇÖZÜM SÜRECİ VE LEYLA ZANA RANDEVUSU

Çözüm sürecinde toplumun bütün kesimlerin sürecin içeresinde yer almasını istediklerini dile getiren Kurtulmuş, “Kimin bir cümle sözü varsa, olumlu katkı sağlayacak herkesin görüşüne ihtiyaç var” dedi.

Kurtulmuş, çözüm sürecinin yeniden başlaması için tarafların izleyeceği tavra bakacaklarını söyledi ancak bu süreçte Kandil ve HDP’nin yeniden taraflar arasında yer alıp almayacakları konusunda ise net bir değerlendirme yapmadı. Çözüm sürecinin yeniden başlaması için, HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana’nın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talebini değerlendiren Kurtulmuş, Zana’nın milletvekili yemin etmemesinin randevu almasına engel olduğunu söyledi.

TUTUKLU GAZETECİLER

Kurtulmuş, tutuklu gazetecilerin durumunu da değerlendirirken, “Gazetecilerin tutuksuz yargılanmalarından yanayız. Şu anda 37 gazeteci tutuklu. Bunların bazıları adi suçlardan yargılanıyor. Dolayısıyla abartıldığı gibi gazeteciler gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklanmıyor. Gazetecilik faaliyetinden dolayı tutuklanan gazeteci sayısı çok az”  dedi