Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afganistan konulu G20 Olağanüstü Liderler Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, “Afganistan’da yeni bir siyasi ve jeopolitik hakikatle karşı karşıyayız. Ülkede güvenlik ve istikrarın bir an önce sağlanması sadece bölgesel düzeyde değil uluslararası ölçekte de kritik önemdedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afganistan konulu G20 Olağanüstü Liderler Zirvesi'ne video konferans yöntemiyle katılarak bir konuşma gerçekleştirdi.
Konuşmasının başında toplantının hayırlara vesile olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G20’yi, dünyamızın karşı karşıya kaldığı meydan okumalar karşısında temel iş birliği platformu olarak görüyorum. Afganistan’da yaşanan gelişmelerin siyasi ve insani boyutunun yanı sıra ekonomik ve finansal yansımaları da oluyor. Konunun G20’nin çalışma alanı çerçevesinde değerlendirilmesini memnuniyetle karşılıyor, fikir alışverişinde bulunmamıza imkân tanıyan Dönem Başkanı İtalya’ya teşekkür ediyorum” diye ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Afganistan’da yeni bir siyasi ve jeopolitik hakikatle karşı karşıyayız. Ülkede güvenlik ve istikrarın bir an önce sağlanması sadece bölgesel düzeyde değil uluslararası ölçekte de kritik önemdedir” ifadelerini kullandı.
“Diyalog kanallarını açık tutarak, stratejik sabırla ve kademeli bir yaklaşımla Taliban’ı, kapsayıcı bir yönetim kurmaya doğru yönlendirmeliyiz” değerlendirmesinde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün Afgan halkının, siyasi belirsizlik yanında 40 seneyi aşan istikrarsızlık, çatışma ve terörün yıkıcı sonuçlarıyla da mücadele ettiğini kaydetti.
Böyle bir dönemde uluslararası toplumun Afgan halkına sırtını dönme, bu ülkeyi kendi kaderine terk etme lüksü olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi süreçten bağımsız olarak ülkede giderek derinleşen insani kriz nedeniyle Afgan halkıyla güçlü bir dayanışma sergilenmesi gerektiğini dile getirdi.
“TÜRKİYE’NİN GÜNEY VE DOĞU SINIRLARINDAN MARUZ KALACAĞI GÖÇ BASKISINDAN AVRUPA ÜLKELERİNİN DE ETKİLENMESİ KAÇINILMAZDIR”
Türk Kızılay’ının son olarak 33 tonluk gıda yardımı sağladığını ve ilave kapsamlı bir insani yardım paketi üzerinde de çalışıldığını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu zor günlerinde Afgan halkına karşı kardeşlik görevimizi yerine getirmeyi sürdüreceğiz” dedi.
Kabil Havaalanı’nda 26 Ağustos’ta DEAŞ tarafından gerçekleştirilen terör saldırısında, ayrıca son günlerde Kabil’de ve diğer bazı vilayetlerde yaşanan eylemlerde görüldüğü gibi terör tehdidinin hâlen sürdüğünü ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Afganistan’daki gelişmelerin göç akını riskini artırdığı da malumunuzdur. Hâlihazırda 3,6 milyonu Suriye’den gelenler olmak üzere yaklaşık 5 milyon yabancıya ev sahipliği yapan ülkemiz, Afganistan kaynaklı yeni bir göç yükünü taşıyamaz. Türkiye’nin güney ve doğu sınırlarından maruz kalacağı göç baskısından Avrupa ülkelerinin de etkilenmesi kaçınılmazdır.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “G20’nin küresel ekonomiye yansımaları da akılda bulundurularak göç ve zorla yerinden edilme konularını gündeminde tutmasını, bu bakımdan zaruri addediyorum. Bu küresel soruna, sistematik bir bakış açısının getirilebilmesi maksadıyla G20 bünyesinde bir çalışma grubu oluşturulmasını öneriyorum. Türkiye olarak bu grubun başkanlığına da talibiz. Endonezya Dönem Başkanlığında bu alanda somut adımlar atmak için ciddi fırsatlara sahip olduğumuza da inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Bu arada özellikle şunu da ifade etmem gerekiyor. Hâlihazırda Türkiye’de burslu olarak okuyan Afgan öğrenci sayısı bin 100’dür. Geçmişten bugüne burs verdiğimiz toplam Afgan öğrenci sayısı 10 bini aşmıştır. Afganistan’da bu desteğimiz devam etmektedir. Özellikle İtalya Başbakanı’nın açış konuşmasında ifade ettiği gibi geçici hükûmet bekleneni henüz veremedi. İnsani yardımlar, güvenlik, Afganistan’ın terör örgütlerinin üsleri olmasını engelleme konusunda, aşırıcılığı engellemede henüz gereken kucaklayıcılığı göremedik. Temenni ediyorum ki yerel altyapının, üstyapının yapımında Türkiye olarak çok büyük emeğimiz oldu. Ve kız çocuklarının okula gönderilmesi, azınlık hakları bu konularda ciddi manada Afgan’ın oluşacak Taliban yönetimiyle bunları çözmesi gerekiyor. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken toplantımızın başarılı geçmesini diliyor, sizleri bir kez daha saygıyla selamlıyorum.”