Koronavirüs salgını bütün dünyada olumsuz anlamda etkisini gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 'pandemi' kategorisine giren Kovid-19 salgını sosyal hayatla birlikte spor dünyasını da vurmuş durumda. Virüse yakalanan ünlü yıldızların spora devam edip etmeyeceği ise merak konusu.
Tüm dünyada hızla yayılmaya devam eden koronavirüs salgını, birçok sporcuyu da etkiledi. Koronavirüse yakalanan sporcuların aktif spor hayatlarının nasıl devam edebileceğine ilişkin açıklamalarda bulunan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Melike Yavuz, “Hastalanan sporcuların hastalığı nasıl geçirdikleri çok önemli. Yeni Koronavirüs hastalığı çoğunlukla hafif üst solunum yolu veya zatürre belirtileri ile geçirilmektedir. Daha az hastada ise nefes darlığı görülmekte hatta ağır akciğer ve organ yetmezliklerine kadar ilerlemektedir. Hastalığı daha ağır geçirenler ise genellikle yaşlı bireyler ve kronik hastalığı olanlardır. Sporcularla ilgili koronavirus hakkında bilimsel çalışma yok fakat bilindiği üzere sporcular daha genç yaşta ve büyük olasılıkla kronik hastalığı olmayan bireylerdir. Bu nedenle büyük oranda hafif belirtilerle hastalığı atlatacaklardır. Dolayısıyla spor hayatının bitmesi gibi bir durum nadir olgular dışında pek olası görünmüyor” açıklamasında bulundu.
“Yorucu olmayan hafif egzersizlere devam edilebilir”
Profesyonel sporcuların genç ve sağlıklı olmalarından dolayı enfekte olsalar bile hasta olma olasılıkları, hasta olduklarında da ağırlaşma olasılıklarının düşük olduğunu ifade eden Dr. Melike Yavuz, “Bu nedenle beklentimiz hastalığı hızlı ve hasarsız atlatacakları yönündedir. Yine de burada dikkat edilmesi gereken bir nokta var. Düzenli egzersizin bağışıklık fonksiyonunu ve dolayısıyla viral enfeksiyona karşı direnci artırabileceği konusunda mevcut bir fikir birliği vardır. Ancak yarışmalara hazırlanan sporcuların hem daha ağır ve dinlenmeksizin yaptıkları egzersizler yüzünden yorgun düşmeleri hem de yaşadıkları kaygı ve stres nedeniyle bağışıklık sistemleri zayıf düşebilmektedir. Bu durum sporcunun hastalık karşısındaki biraz önce saydığımız artılarını eskiye çevirebilir. Bu nedenle hafif de olsa hastalık belirtileri gösteren sporcuların ağır egzersizden iyileşene kadar uzak durmaları, mümkün olduğu kadar dinlenmeleri ve kendini yormadan hafif egzersizlere devam etmelerini öneririm” ifadesini kullandı.
“Kas kayıpları endişe yaratmasın”
Hastalık geçirildikten sonra bir süre daha yorgunluk belirtileri olabileceğinin altını çizen Dr. Melike Yavuz, “Düzenli beslenme, dinlenme ve düzenli uyku kısa sürede toparlanmak için oldukça gerekli. Evde antrenmanların devamını öneririm. Kendini çok yormadan, düzenli yapılan fiziksel aktivite kas kaybını önler. Hastalık süresince hareketsiz kalmaktan kaynaklı bir miktar kas kaybı yaşanacaktır. Sporculara bununla ilgili endişe duymamalarını öneririm. Hiçbir şey yaşamımızdan daha önemli değildir. Hastalık süresince de sonrasında da yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülmesi gerekir. Yeterli derken vücut ağırlığımıza ve günlük enerji harcamamıza yetecek kadar kalorinin eksik ya da fazla olmadan alınmasını kastediyorum. Dengeli ise bu kalorinin karbonhidrat, protein ve yağ dağılımının doğru oranlarda olması anlamına gelir. Elbette bunların yanında vitamin ve mineraller açısından zengin besinlerin de beslenme içinde yer alması bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi açısından önemlidir. Esansiyel amino asitler, esansiyel yağ asidi - linoleik asit, A vitamini, folik asit, B6 vitamini, B12 vitamini, C vitamini, E vitamini, çinko, bakır, demir ve selenyumun bağışıklık sistemine faydalı olduğuna dair bilimsel kanıtlar mevcuttur. Yine omega-3’ün de bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Günlük kalori ihtiyacının üzerine çıkmayacak şekilde bahsettiğimiz içerikten zengin bir beslenmenin dengeli bir şekilde sürdürülmesi sadece koronavirüsle değil tüm enfeksiyon ve hastalıklarla mücadelede etkilidir. Gıda dışı takviyeler ise doktora danışmadan alınmamalıdır” dedi.
“Evde egzersiz herkes için şart”
Düzenli egzersizi sadece sporculara değil evde karantinada olan herkese önerdiğini vurgulayan Dr. Melike Yavuz, “Bilimsel bir çalışma düzenli fiziksel aktivite yapan 67-85 yaş arası kadınların, bağışıklık sisteminin önemli bir bileşeni olan doğal öldürücü hücre aktivitesinin, hareketsiz olan aynı yaş ve daha genç kadınlara göre belirgin olarak daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Evde kalma, enfeksiyonların yayılmasını sınırlandırabilen temel bir güvenlik adımıdır. Ancak uzun süreli evde kalmalar hareketsizliğe ve kaygı ve depresyona katkıda bulunacaktır. Bu durum çeşitli kronik sağlık koşullarına neden olabilir. Güvenli bir ev ortamında rutin olarak orta yoğunlukta egzersiz yapmak, yeni koronavirüs pandemisi sırasında sağlıklı yaşam için önemli bir stratejidir” diyerek sözlerini tamamladı.