Öne Çıkanlar şehit elektrik PENÇEKİLİT Operasyonu hatay suriye ötv bursa kurban bayramı özgür özel mancini filipinler CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırloğlu

‘Türkiye’de Besin Alerjisi 10 Kat Arttı, İnek Sütü En Büyük Alerjen’

Türkiye’de besin alerjisi görülme sıklığının son 10 yılda iki kat arttığı tezinden yola çıkan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği, Türkiye’de yüz binlerce çocuğun sağlığını olumsuz etkileyen besin alerjisi hakkında özellikle anne-babaların gerekli bilince sahip olmaması ve güvenilir bilgi kaynaklarının yetersiz kalması nedeniyle harekete geçerek, dünyanın en büyük sağlık şirketlerinden Abbott’un desteği ile “Alerji Hedefte” projesini başlattı.

“Alerji Hedefte” projesini tanıtmak için düzenlenen basın toplantısında konuşan Türkiye Ulusal Alerji ve Klinik İmmünoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Bülent Şekerel, besin alerjisi görülme sıklığının son yıllarda hızla arttığını belirterek, “Alerji, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de oldukça yaygın görülüyor. 6 milyon 459 bin 0-4 yaş arası çocuğun 350 bininde besin alerjisi var. Erken bebeklik döneminden itibaren görülebilen alerji hem ailelerin hem de bebeklerin ve çocukların hayatını çok yakından ilgilendiriyor. Teknolojinin günümüzde geldiği noktada ebeveynlerin doğru bilgiye ulaşmaları ise her zaman kolay olmuyor. Her yerde bilgi parçası var. Sanal ortamlar ve sosyal medya toplumun bilinçlenmesine katkı sunuyorsa da her zaman doğru, güvenilir ve bilimsel yönlendirmeler yapamıyor” dedi.

SON 10 YILDA İKİ KAT ARTTI

Şekerel, besin alerjisinin önemli bir sağlık sorunu olduğunu belirterek şu bilgileri verdi:

“Yapılan araştırmalara göre günümüzde bebeklerin yüzde 6'sının, çocukların yüzde 4'ünün, ergenlerin yüzde 2'sinin ve yetişkinlerin yüzde 1'inin besin alerjisi var. Besin alerjisi görülme sıklığı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de son 10 yılda iki kata yakın arttı. Besin alerjilerinin yüzde 40’ını en temel besin maddesi olan inek sütü oluşturuyor. Örneğin anne sütü alamayan 3 aylık bir bebeğin beslenmesinin yüzde 100’ünü inek sütü bazlı mamalar oluşturur. Besin alerjili hastalar duyarlı oldukları bir besin ile karşılaştıklarında hayatı tehdit eden reaksiyondan yaşam kalitesini önemli oranda bozan durumlar yaşarlar. Böylesi önemli bir konuda toplumun her kesiminin bilinçlenmesi gerek. Biz de bu yüzden alerjiyi hedefe aldık.”

“MODERN YAŞAM BESİN ALERJİLERİNİ ARTIRIYOR”

Alerjik hastalıkları modern şehirli hastalığı olarak nitelendiren Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Çocuk İmmünolojisi ve Alerji Hastalıkları Uzmanı ve Alerji Hedefte Projesi Bilimsel Danışmanı Prof.Dr. Gülbin Bingöl ise  “Besin alerjileri daha çok gelişmiş ülkelerde ve büyük kentlerde görülüyor bunun nedenleri endüstrileşme, beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler, aşırı hijyenik yaşam ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı… Modern hayatın aşırı korumacı yaşantısı içinde büyüyen çocuklarda bağışıklık sisteminin yanlış tepkiler üretmesi daha sık görülüyor” dedi.

“HAYAT KALİTESİ KORUNABİLİR”

Besin alerjisi tedavisinde 5 yıl öncesine göre önemli aşamalar kaydedildiğini belirten Bingöl “Besin alerjili çocuklarda erken tanı ve uygun tedavi yöntemleri ile hayat kalitesini etkileyebilecek büyüme geriliği, izole edilmiş olma hissi, özgüven kaybı, yüksek stres, kaygı ve hatta bazen depresyon gibi durumların önüne geçilebilir. Tedavi konusunda aslında daha şanslıyız çünkü eskiden bir besini diyetten çıkarıp yerine başka bir gıda koymakta zorlanıyorduk fakat şimdi yerine alternatif koymak o kadar zor değil. Örneğin 2 yaş altı çocuklarda inek sütü proteini alerjisi varsa o çocuklarda yerine koyabileceğimiz formül mamalar var. Bu mamalar çocuğun gerekli ihtiyacını karşılıyor ve dengeli beslenmelerini sağlıyor. Besin alerjileri uygun bir şekilde yönetildiğinde hayat kalitesi korunabilir” şeklinde konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.