Solunum Derneği TÜSAD, küresel ısınmayla birlikte giderek etkisini artıran aşırı sıcaklıklardan korunabilmek için bilgilendirmeler yapmaya devam ediyor. TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu adına astım hastalarına önemli önerilerde bulunan Prof. Dr. Levent Cem Mutlu, aşırı sıcaklarda mümkünse dışarı çıkılmamasını ve günlük aktiviteler için serin saatlerin tercih edilmesini önerdi.
Artan şehirleşme, sanayileşme ve ormansızlaşma nedeniyle dünya çapında büyük bir sorun haline gelen küresel ısınma, iklim değişikliği ve ekolojik sorunların yanı sıra hastalıkların görülme sıklığını da etkiliyor. İklim değişikliği ile birlikte artan sıcaklılar, özellikle yaz aylarında çok sayıda sağlık sorununa neden olurken, bu konuda bilgilendirmeler yapan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) bu kez astım hastalarına önemli tavsiyelerde bulundu. TÜSAD Astım ve Alerji Çalışma Grubu adına açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Levent Cem Mutlu, astım hastalarının aşırı sıcak günlerde mümkünse dışarı çıkmaması gerektiğini belirtirken, günlük aktiviteler için serin saatlerin tercih edilmesini önerdi.
Yapılan tahminlere göre dünyada 300 milyon civarında astım hastası bulunduğunu belirten Prof. Dr. Mutlu, hastaların iklim değişikliği kaynaklı hava değişimlerinden direkt olarak etkilendiğine dikkat çekti. Astım semptomlarının enfeksiyon, sigara dumanı, hava kirliliği, egzersiz, mesleki ajanlar, alerjen olarak adlandırılan ev tozu akarları, polenler, hayvan deri döküntüleri ve mantar sporları gibi maddelerle şiddetlenebildiğini aktaran Mutlu, hava sıcaklıklarının astım ataklarına etkisi konusundaysa şu bilgileri verdi: “Soğuk hava gibi sıcak havanın da astım ataklarına neden olabiliyor. Sıcak hava bronşları doğrudan uyararak astım atağına neden olabiliyor. Ayrıca, mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar ve nemle birlikte polen ve bitki tozu gibi alerjenlerin solunan havadaki oranının artmasıyla astım ataklarında artış görülüyor. Güneş ışınları nedeniyle atmosferdeki ozon miktarının artması da astım hastaları için bir diğer risk. Artan ozon havayollarını uyararak astım ataklarına sebebiyet veriyor.”
ASTIM HASTALARINA HAYATİ ÖNERİLER
Mutlu, astım hastaların aşırı sıcaklarda dikkat etmeleri gerekenleri ise şöyle sıraladı:
- Sıcaklığın ve nem oranının arttığı dönemlerde mümkün olduğunca dışarı çıkmayın, nem oranı yüksek olan bölgelere seyahat etmeyin.
- Havuz dezenfeksiyonunda kullanılan klor veya diğer kimyasal dezenfektanlar astım ataklarını tetikleyebileceğinden havuz yerine denizi tercih edin.
- Yolculuk sırasında polen tutucu hava filtreleri olan araçları tercih edin, polen filtrelerini zamanında değiştirin.
- Kapalı ortamlarda kullanılan klimaların düzenli bakımını yaptırın ve polen filtresi içeren cihazlar tercih edin.
- İlaçlarınızı yeterli dozda ve doğru teknikle alın.
- Başta sigara olmak üzere diğer tetikleyicilerden uzak durun.
- Egzersizlerinizi günün serin zamanlarında yapın.
- Semptomlarınızda artış varsa vakit kaybetmeden doktorunuza başvurun.
BETONLAŞMA ETKİYİ ARTIRIYOR
Bu arada küresel ısınmanın dünyamızın en önemli sorunlarından biri olduğunu hatırlatan Mutlu, bu konuda da şu değerlendirmeyi yaptı: “Öngörüler, 21. yüzyılın sonunda bir önceki yüzyıla göre dünyamızın ortalama sıcaklığının 1,0–5,7 derece arasında artacağı yönünde. İklim değişikliği ile birlikte artan dünya sıcaklığı özellikle yaz aylarında çok sayıda sağlık sorununa ve ölümlere neden olabiliyor. Temmuz ayı içerisinde dünya ortalama sıcaklıklarının rekor seviyelere ulaşması aşırı sıcakların neden olduğu sağlık sorunlarını tekrar gündeme getirdi. Yeşil alanın daha az, betonlaşmanın ise daha fazla olduğu şehirlerde sıcaklıklar daha fazla artarken bu bölgelerde yaşayan insanların sıcağın sağlığa etkilerini daha fazla hissediyor. Yaşlılar ve çocuklarla birlikte, astım, KOAH gibi hava yolu hastalığı, kalp-damar hastalığı, böbrek hastalığı, karaciğer hastalığı, diyabet gibi kronik hastalığı olanlar, fazla kilosu olanlar sıcağın olumsuz etkilerinden daha fazla etkileniyor.”