Koronavirüs salgını sonrası tüp bebek tedavileri de askıya alındı. Bebek özlemi çeken ailelere seslenen Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, "Tedavilerin yarıda kalması sizin lehinize ve tüp bebek tedavisi de acil bir tedavi değil. 2-3 aylık bir ara vermeniz tedaviye zarar vermeyecek" dedi.
Türkiye'de ilk koronavirüs vakalarının görülmeye başlanmasıyla birlikte Sağlık Bakanlığı kararıyla acil olmayan girişimsel ve cerrahi işlemler durduruldu. Bu kararın amacının virüsün yayılımını engellemek olduğunu belirten Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erkut Attar, yarıda kalan tüp bebek tedavileri konusunda önemli bilgiler paylaştı.
ANNE ADAYLARININ VİRÜSÜ KAPMA RİSKİNİN ÖNÜNE GEÇİLDİ
Tüp bebek tedavisinin acil bir tedavi olmadığının altını çizen Prof. Dr. Erkut Attar, "Biz tüp bebek tedavilerini hastanın durumuna göre 1-2 ay hatta daha fazla öteleyebiliyoruz. Bu kısa süreli kayıplar tüp bebek hastalarında hiçbir zaman ciddi risklere yol açmaz ya da bu 1-2 aylık süre içinde yumurtalık kapasitesinin birdenbire tamamen sıfıra inmesi söz konusu değildir. O bakımdan ailelerin içi rahat olsun. Diğer taraftan bu kurala uyulamadığı takdirde gerek hastalar konusunda gerekse hastane ve tedavi eden kurum konusunda enfeksiyonla ilgili sorunlar ortaya çıkabilir. Bu sorundan uzaklaşmak için tüm tüp bebek merkezleri tedavilerini yarıda bıraktı. Bazıları ise sona gelmiş hastaların tedavilerini hızlıca bitirip kapılarını kapattı.Yarım kalan hastalar için bir sorun yok aynı tedavi yeniden başlayabilir. Birkaç gün kullanılan ilaç kayıpları vardır. Burada kar zarar hesabı yaptığınız zaman çok daha avantajlısınız. Çünkü bir enfeksiyonla karşılaştığınızda bunu ailenize taşırsınız. O nedenle tedavilerin yarıda kalması hastanın lehine bir durum" diye konuştu.
HEM SAĞLIK HEM DE HUKUK AÇISINDAN RİSK VAR
Dondurulmuş embriyoların süresinin olmadığını hatırlatan Prof. Dr. Attar, "Embriyo, 5 yıl dondurucuda kalabilir ve ne zaman isterseniz o zaman nakil yapabilirsiniz. Geçmişte SARS ve MERS virüs enfeksiyonu ile olan deneyime bakıldığında baktığımızda gebelerin daha fazla risk altında olabileceğini geçebileceğini söyleyebiliriz. Ancak, hamile bir kadının corona enfeksiyonunu daha ağır yaşayacağını söyleyemeyiz. Koronavirüs ile karşılaşan gebelerin çok fazla korku içerisinde olmaması lazım. Çünkü, genel olarak genç insanlar virüsü basit bulgular ile atlatıyorlar. Bebeğin anneden virüs kapıp kapmadığı konusunda da elimizde bir bilgi yok. Ancak bebeğin doğum sırasında virüsü alabileceği ifade ediliyor. Eğer bir anne adayı virüsle karşılaşırsa endişeye kapılmasın. İlgili sağlık kurumlarını bilgilendirmesi yeterli. Buradan sonra hastanın durumuna göre tedavisi planlanacak ve salgının durumuna göre doğumu gerçekleşecektir. Bebeğin durumuna da çocuk doktorlarımız yürütecektir. O nedenle içiniz rahat olsun. Sonuç olarak, tüp benek tedavilerinin yarıda bırakılması sizin lehinize, bu tedavilere devam etmeniz siz ve çevrenizdeki insanlar için ciddi riskler oluşturabilir. Bunun sağlığın yanı sıra hukuksal açıdan da büyük sıkıntılara neden olabileceğini unutmayın" ifadelerini kullandı.