Kış aylarının kendini iyiden iyiye hissettirmesiyle vücutta meydana gelen değişiklikler ruh halini de etkiliyor. Sinir, alınganlık, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk, uykuda artma yada azalma gibi belirtiler, kış depresyonunun habercisi.
Medical Park Silivri Hastanesi Psikoloğu Dr. Fehime Hamaloğlu, mevsimsel duygu durum bozukluğunun özellikle güneşin yüzünü daha az gösterdiği sonbahar ve kış aylarında beynimizin daha az mutluluk hormonu (serotonin) salgılamasıyla ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Mevsimsel değişikliklerinin canlılar üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Hamaloğlu, depresyon, mani ve intihar sıklığındaki etkisinin somut bir biçimde gözlemlendiğinin yılın belli dönemlerinde tekrarlanan bu duygunun durum bozukluğu olarak adlandırıldığını söyleyerek şunları ekledi:
“Mevsimsel duygu durum bozukluğu yasadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve aksam gün batisi saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerinin olabildiğince ışık alması sağlamalıdır.”
Kış Depresyonunun İlacı Güneş Işığı
Halk arasında ‘kış depresyonu’ olarak bilinen mevsimsel duygu durumunun güneş ışığıyla bağlantılı olduğunu dile getiren Hamaloğlu, “Melatonin ışık etkisiyle baskılanan, uykuya geçmişimizi sağlayan bir hormondur. Mevsimsel özellikle depresyon tanılı hastalar incelendiğinde kış aylarında daha fazla melatonin salınımı olduğu gözlenmiştir. Sonbahar ve kış mevsiminde güneş ışığından daha az faydalanmamız nedeniyle beyinde bazı merkezler uyarılmadığı için mutluluk hormonu olarak bilinen seratonin yapımı çok azalır ve bu durumda melatonin artışıyla depresyon ortaya çıkar” dedi.
Türkiye’de bir devlet üniversitesinde yapılan araştırma sonucu erkeklerde ve kadınlarda duygu durum bozulma görülme sıklığında istatiksel olarak anlamlı farklılık bulunduğunu dile getiren Psikolog Hamaloğlu, “Türkiye’de bir devlet üniversitesinin araştırmasına göre, kadınlarda mevsimsel duygu durum bozukluğu oranı yüzde 21,1 çıkarken erkeklerde ise bu oran yüzde 15.5 olarak ölçüldü” diyerek, kadınlarda kış depresyonu yaygınlığı ergenlikte başlayıp menopozda sona erdiğini, kadınların depresyonuna daha yüksek oranda eşlik ederek daha çok A tipi (herhangi bir kalıba uymayan ) antikiteye eşlik ettiğini söyledi.
Kış Depresyonunun Belirtileri Nelerdir?
Kış depresyonunun belirtileri hakkında bilgi veren Hamaloğlu, şunları sıraladı:
- Depresif ruh hali,
- Çocuk ve gençlerde sinirlilik ve hırçınlık,
- İlgisizlik ve memnuniyetsizlik,
- Aktivitelerde azalma,
- Öncesinde keyif alınan şeyleri keyif vermemesi,
- Islahta artma ya da azalma,
- Aşırı kilo alimi,
- Amaçsızlık,
- Psikometri hareketlerde artma ya da azalma,
- Yorgunluk ve enerji kaybı,
- Değersizlik duygusu,
- Yersiz ya da abartılı suçluluk duygusu,
- Alınganlık,
- Konsantrasyon güçlüğü,
- Uykuda artma ya da azalma,
- Ölümü ya da intiharı düşünmek,
- İntihar girişiminde bulunmak.
Mevsimsel duygu durum bozukluğu tedavisinde sıklıkla antidepresanlar, uyku yoksunluk terapileri ve özellikle de fototerapi kullanıldığını söyleyen Hamaloğlu, “Sonbahar ve kış aylarında gecenin uzaması ve ışığa maruz kalınan sürenin kısalmasına bağlı olarak melatonin salınım süresinin artmasıyla organizmada enerji depolanması süreci baslar ve bu süreç daha fazla uyku, gıda alımına yol açar. Antidepresan etkisi gösteren ışık tedavisi (fototerapi) ile melatonin salınımını azaltılarak bu süreç tersine çevrilmektedir. Mevsimsel duygu durum bozukluğunda sadece antidepresan kullanımı çözmez, sadece erteler. Bu nedenle en uygun tedavi yöntemi ilaç kullanımı ile psikoterapinin birlikte ilerlemesidir” diye konuştu.
Bol Bol Yürüyüş Yapın
“Mevsimsel duygu durum bozukluğu yasadığını düşünenler, özellikle sabah gündoğumu ve akşam gün batışı saatlerinde doğaya çıkmalı, düzenli nefes egzersizleri yapmalı ve gözlerin olabildiğince ışık alması sağlanmalıdır. Mevsimsel duygu durum bozukluğu yasayan kişiler halsizliğin de etkisiyle hareketten kaçınır ama fiziksel aktivitenin eksikliği nedeniyle daha da halsizleşir. Ancak kişilerin daha fazla fiziksel aktiviteye yönelerek bu kısır döngü kırması gerekir” diyen Hamaloğlu, uyku düzenini bozacak kötü alışkanlıklardan kaçınılmasına işaret ederek bu duygu durum bozukluğunu yaşayanlara nasıl yaklaşılması gerektiği konusunda tavsiyelerde bulundu.
Koşulsuz Kabulle Yaklaşın
Fizyolojik nedenleri bu denli çok olan duygu durum bozukluğuna yakalanan insanlara karşı yakınlarının, her psikolojik rahatsızlıkta olması gerektiği gibi koşulsuz kabulle yaklaşması gerektiğini dile getiren Psikolog Hamaloğlu, “Depresyondaki kişinin isteksiz ve halsiz davranışları yakınlarını da depresif duygu durumuna sürükler ve tahammül sınırını düşürür. Ancak bu durumun geçici bir süreç olduğu ve kişinin o an belli etmese de yakınlarına ihtiyacı olduğu unutulmamalıdır. Kişilerin özel alanlarına saygı duyulmalı, üzerlerine ‘Haydi bir an önce iyileş’ diye bir beklenti yüklenmemelidir. Depresyondaki kişilere karşı olabildiğince anlayışlı, hayatlarındaki pozitif şeyler hatırlatılarak yaklaşılmalıdır. Depresyondaki kişilerin intihar olasılığı, diğer kişilerden 100 kat daha fazladır. Bu nedenle depresyondaki kişiler uzaktan da olsa sürekli bir denetim altında bulundurulmalı, bir göz daima üzerlerinde olmalıdır” dedi.