Ara öğünlerde, sevdiklerimizle bir araya geldiğimizde ya da evde televizyon karşısında severek tükettiğimiz antep fıstığı ve fındıktaki ya da sofralarımıza tat katan kırmızı biber ve başka baharatlardaki gizli tehlike aflatoksin! Keyif anlarımızın eşlikçisi olan kuruyemişler ve baharatların uygun koşullarda hasat edilmemesi ve saklanmaması karaciğer kanserine yakalanma riskini artıyor. Gıda Güvenliği Derneği Başkanı Samim Saner, açıkta satılan antep fıstığı, fındık ve baharat tüketirken dikkat edilmesi gereken kriterleri belirterek tüketicileri uyarıyor.
Antep fıstığı, fındık ve baharatlar hem lezzeti hem de keyif anlarının en büyük eşlikçisi olarak tükettiklerimiz arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ancak bu ürünleri satın alırken dikkat edilmesi gereken hususlar var, bu konuda Samim Saner tüketicilere tavsiyelerde bulunuyor.
Gözle görülmeyen küflere dikkat
Açıkta satılan ürünlerdeki gözle görülmeyen mikrobiyolojik risklere dikkat çeken Samim Saner, tüm ürünlerin açık olduğunda her türlü mikrop ve küf bulaşmasına ve üremesiyle birlikte küf toksinlerinin oluşmasına olanak sağladığını belirtiyor. Saner, bu küf toksinlerinden en zararlı olanının ise Dünya Sağlık Örgütü'nce bir numaralı kanserojen madde olarak nitelendirilen Aflatoksin maddesi olduğuna dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti: “Aflatoksin maddesi uygun koşullarda hasat edilmemiş, kurutulmamış ve muhafaza edilmeyen; açıkta satılan kuruyemiş, baharat ve kuru meyvelerin üzerindeki gözle görülmeyen bir küflenme sonucunda ortaya çıkan zehirli bir kimyasal maddedir. Bu nedenle antep fıstığı, fındık gibi kuruyemişleri ve baharatları alırken Bakanlığın resmi kontrollerinden geçmiş ambalajlı ürünlerin tercih edilmesinin gerekliliği daha da önem kazanıyor.”
Hem ağzınızın tadını hem de karaciğer sağlığınızı bozmayın
Samim Saner, “Beklemiş, bayat antep fıstığı ve fındık tüketirken ağzımıza gelen o kötü tat, aslında sadece kötü bir tattan ibaret değil. Bu sırada küf toksinleri ve yağın oksidasyon ürünlerini yediğimizi ve özellikle küf toksinlerinin karaciğer kanserinin bir numaralı tetikleyicisi olduğunu unutmayalım. Taze ve hijyenik ürünlere ulaşmanın ve tüm bu sağlık problemlerini en aza indirmenin yolu ise menşei, üreticisi, tavsiye edilen tüketim tarihi belli olan ve Bakanlık resmi kontrollerinden geçen paketli ürünleri tercih etmekten geçiyor.” diye konuştu.
Diyetisyen Çağatay Demir’den mutlu diyet tüyoları
Diyetisyen Çağatay Demir, yazın sona ermesi ve sonbahar ile artık yaz kilolarından kurtulmak ya da yeni yaz sezonunu daha fit karşılamak isteyenlerin bu aylarda beslenmelerine daha fazla özen göstermeye başladığını belirtiyor. Sağlıklı beslenmek ya da kilo vermek isteyenler için ise en iyi ara öğünlerin kuruyemiş olduğunu belirten Demir, kuruyemişler yağlı tohumlardır. Ancak içeriklerinde bulundurdukları doğal fayda sayesinde mutlaka beslenme içerisinde yer almalıdır diyor. Diyet yaparken kendimizi birçok lezzetten mahrum bırakmak yerine porsiyon kontrolü yaparak mutlu diyet anlayışını benimsemeyi danışanlarına sürekli anlattığını belirten Demir, bazen danışanlarımın listelerine antep fıstığı eklediğimde ama antep fıstığı yüksek kalorili değil mi diyorlar. Demir, Antep fıstığının kilo kontrolünde diyet listelerinden çıkartılmamasını belirterek şunları söylüyor; “100 gram Antep fıstığı vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının yüzde 35'ini karşılar. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür”
Fındığın da yine ara öğünlerde tüketilebilecek kuruyemişler arasında olması gerektiğini belirten Demir, fındığın kalp ve beyin sağlığını desteklediğini ve kanseri önlediğini belirtiyor.
Çağatay Demir de kuruyemiş ve kuru meyveleri satın alırken dikkat edilecek husular konusunda tüketicileri uyararak: “Açıkta satılan ürünlerin depolama koşulları, ne zaman üretildiği ne zamana kadar tüketilmesi gerektiği belli değil tüm bu detaylar sağlık açısından önemli çünkü açıkta satılan kuruyemişlerde karaciğer kanseri riski bulunuyor. Paketli ürünler kuruyemişle oksijen temasını engelleyerek son tüketim tarihine kadar ürünü taze tutuyor. Aynı zamanda paket üzerinde ne zaman üretildiği ve ne zaman tüketilmesi gerektiği detayları yer alıyor” diyerek Samim Saner’in uyarılarına yeniden dikkat çekiyor.