DP Genel Başkanı Gültekin Uysal, "Mescidi Aksa’da yaşanan zulümlere sadece ‘Twitter etkinliği’ düzleminde cevap veriyor olmaktan öte bir şey yapamamak; herhalde bu Ramazan ayında yüreklerimizin yaşadığı en büyük ıstırap olsa gerek!" dedi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İsrail’in Filistin’e saldırılarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Netenyahu’nun adeta bir seçim taktiği olarak, kendi iç kamuoyunda gücünü korumak amaçlı Filistinli Müslümanlara baskı ve zulmünü artırdığına işaret eden Genel Başkan Uysal, saldırılara ilişkin olarak “Zulmünde boğul zalim İsrail!” diye konuştu.
İsrail’in yaptığı zulmü lanetleyen Uysal, ‘one minute’ demenin yeterli olmadığını ve AKP iktidarının mazlum edebiyatını miting meydanlarına hapsetmeyip sahada girişimlerde bulunması gerektiğini ifade etti.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, şunları kaydetti:
“Zulmünde boğul zalim İsrail!”
“Filistin’de yaşanan sistematik zulümlere baktığımızda, zalim Netenyahu’nun yeni bir seçim belirdiğinde kendi iç kamuoyuna mesaj vermek için yeni bir evreye girdiğini gösteriyor.
Şimdi İsrail, yine Mescidi Aksa’da Müslümanlara saldırdı. Ahlar, feryatlar yine arşa değdi! Zulmünde boğul zalim İsrail!
“Zulme sadece twitter etkinliği düzleminde cevap veriyor olmak büyük ıstırap!”
Diğer yandan, Mescidi Aksa’da yaşanan zulümlere sadece ‘Twitter etkinliği’ düzleminde cevap veriyor olmaktan öte bir şey yapamamak; herhalde bu Ramazan ayında yüreklerimizin yaşadığı en büyük ıstırap olsa gerek!
“İnsanlık, zulüm ve soykırım karşısında büyük bir sınava tabi tutuluyor”
Zulüm her yerde zulümdür, mazlumun kimliği olmaz! Ama insanlık, özellikle de Müslümanlar, Filistin ve Doğu Türkistan’da yaşanan zulüm/soykırım karşısında büyük bir sınava tabi tutuluyor.
“One minute demek yetmiyormuş, artık görün!”
İsrail'in bu mübarek ayda yaptığı zulmü lanetliyoruz. İktidardan beklentimiz; "mazlum edebiyatı"nı miting meydanlarına hapsetmekten vazgeçmesi. Egemen bir devlet olarak her sahada gücümüz mucibinde gerekli girişimlerde bulunun. "One minute" demek yetmiyormuş, bunu da artık görün!”