CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Trump'un açıkladığı sözde barış planı, yüzyılımızın Haçlı zihniyetidir. Kudüs'ün ortasına bir bomba konmuştur ama o bombanın etkisini gidermek hepimize düşüyor. Filistin devleti Kudüs'ten, Kudüs Filistin devleti ve Müslümanlardan koparılmak isteniyor." dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi tarafından düzenlenen Yenikapı’da düzenlenen “Büyük Kudüs Mitingi”ne katıldı.
“ABD VE İSRAİL’İN BARIŞ PLANI, YÜZYILIMIZIN HAÇLI SEFERİ ZİHNİYETİDİR”
Mitinde konuşan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, Kudüs’ün 3 semavi din tarafından kutsal kabul edilen bir şehir olduğunu belirterek, “Biz Müslümanlar için Kudüs; Mekke ve Medine’nin ardından üçüncü kutsal kentimizdir. Bizim ilk kıblemiz, Mescidi Aksa, Kudüs’de bulunmaktadır. Sevgili Peygamberimiz’in, Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da göğe yaptığı Miraç yolculuğu nedeniyle Kudüs, bütün Müslümanlar için özel bir yere sahiptir. Yahudiler, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar dualarını Kudüs’e dönerek yaparlar. Ve Hazreti Davut’un saltanatının yeniden tesis edileceğine inanırlar. Hristiyanlar, Hz. İsa’nın dünyevi hayatını Kudüs’te sona erdiğini kabul ederler. Dolayısıyla üç ilahi din içinde kutsal olan Kudüs’ün bir barış kenti olması gerekmektedir. Ancak ne yazık ki Kudüs, dinler arası gerilimlerin, din merkezi savaşların ve mücadelelerin adresi oldu. Çağımızın haçlı zihniyetiyle Kudüs, Filistinlilerin ellerinden alınmak isteniyor. 1092’de Kudüs’ü haçlıların işgal ettiklerinde yaptıklarıyla bugün yapılmak istenen aynıdır. Amerika Birleşik Devletleri başkanı Trump’ın açıkladığı sözde barış planı, yüzyılımızın Haçlı Seferi zihniyetidir. Kudüs’ün ortasına bir bomba koymuştur ama o bombanın etkisini gidermek hepimize düşüyor” dedi.
“ADALETİ, HAKKI VE HUKUKU İNADINA SAVUNACAĞIZ”
“Yüzlerce yıl önce bu topraklar, haçlı seferlerine karşı direnmeyi başardı” diyen Kılıçdaroğlu, “Türklerin öncülük yaptığı Müslümanlar başta olmak üzere, tüm Ortadoğu halkları, haçlıları yenmeyi başardılar. Yüzyılımızın haçlı zihniyetinin planlarını da bizler boşa çıkardık. Bundan sonra da Allah’ın izniyle boşa çıkaracağız. Herkesi kucaklayan herkesle dayanışma içerisinde olan yeni bir yaklaşımla yapacağız bunu. Yaşam tarzı üzerinden, inançlar üzerinden bizi bölmeye çalışıyorlar. Emperyalistlere karşı, egemen güçlere karşı, bütün mazlum milletlerin birleşmesi bizim ahdimizdir. Bunu herkes böyle bilmeli” şeklinde konuştu. 1970’li yıllarda binlerce Türk gencinin Filistin mücadelesine destek vermek amacıyla bölgeye gitmekten çekinmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:
“Bugün, Filistin’de ve Lübnan’da Türk gençlerinin mezarı bulunmaktadır. 1970’li yıllarda, Türkiye’nin ahlakını ve vicdanını temsile eden bizim gençlerimiz, Filistin davasının neferleri oldular. Aynı tarihlerde, Milli Görüşçüler de Kudüs mitingleri yapıyorlardı. Bu noktada, İsrail’e karşı Filistinlilerle birlikte ölüme yürümekten korkmayan Türkiye’nin yurtsever, devrimci gençlerini ve ilk Kudüs mitingini 1969 yılında Konya’da düzenleyen Milli Görüş’ün kurucu lideri merhum Necmettin Erbakan’ı, saygı ve rahmetle anıyorum. Unutulmamalıdır ki; Kudüs ve Filistin, birbirinin karşıtıymış gibi görünen iki siyasi tarafı ortaklaştıran bir davadır. Hepimizin kalbi, Filistin ve Kudüs için atmaktadır. Çünkü hepimiz; hakkın, hukukun ve adaletin hakim olduğu bir Türkiye, Ortadoğu ve dünya için mücadele ediyoruz. Her firavunun bir Musa’sı vardır. Bizler, günümüzün firavunlarına karşı her birimiz birer Musa’yız. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın. Sevgili Peygamber’imiz, Mekke’den Medine’ye hicreti sırasında kendisine yol arkadaşı olan Hz. Ebubekir’e, bulundukları mağarada şunu söylemiştir: ‘Üzülme; Allah, bizimle beraberdir.’ İslam dünyasındaki tüm parçalanmışlığa rağmen, bazı İslam ülkelerinin Trump’ın sözde barış planına destek vermiş olmalarına rağmen, İslam dünyasındaki akan kana, göz yaşına rağmen biz de diyoruz ki, Allah; hak, hukuk ve adalet diyenlerle beraberdir. Filistin için hak, hukuk ve adalet, Kudüs için hak, hukuk ve adalet diyoruz. Adaleti, hakkı ve hukuku Filistinli kardeşlerimizle birlikte inadına, inadına, inadına koruyacak ve savunacağız.” dedi.