İYİ Parti TBMM Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, ilk olarak helikopter kazasında hayatını kaybeden 11 şehidi rahmetle andı ve yaralılara acil şifalar diledi.
3 Mart 2021 tarihinde İYİ Parti grubu olarak TBMM’ Başkanlığı’na Sincan Uygur Özerk Türk Bölgesinde 35 milyon Müslüman Türkün maruz kaldığı mezalimi dile getiren ve Birleşmiş Milletlerin bu çerçevedeki kararlarına göre soykırımın büyük oranda bir başka örneğini teşkil eden uygulamalara dair TBMM’nin ortak bir karar almasını talep ettiklerini hatırlatan Tatlıoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Soykırım konusunda başında Türkiye olan Büyük Millet Meclisimizin duyarsız kalmasının tarih önünde ve millet önünde büyük bir vebal olduğunu söyledik. TBMM’nin milletimize ve insanlığa karşı büyük sorumluluğudur 50’nin üzerinde ülkede devlet nezdinde, hükümet nezdinde ve parlamento nezdinde karşılık bulmuş bu zulüm Türkiye tarafından sessiz karşılanamaz. Bu nedenle İYİ Parti grubu TBMM Başkanlığımıza ortak bir karar alınması talebinde bulunmuştur. Cumhur ittifakının bu ortak karara sahip çıkmasını bekliyoruz.”
BU MÜTEAHHİTLERİN KAZANCINI ARTIRMAYA YÖNELİK BİR HAMLEDİR
Tatlıoğlu, parlamentonun gündemine 12 maddelik bir torba kanunun geldiğini, teklifin ikinci maddesinin manidar olduğuna dikkat çekerek, İYİ Parti olarak milletin yararına olan maddeleri onayladıklarını, milletin yararına olmadığını düşündükleri maddelere muhalif olduklarını da belirterek, “Burada 15 Mart 2020’den sonra ihalesi yapılmış projelerle ilgili kamuoyunda yandaş müteahhitlerin aldığı belirtilen projelere hazine garantisi getirilmektedir. Bu projeler kara yollarının veya devlet demir yollarının bu ödemeleri garanti etmesi yetmemiştir, firmalar bakanlığın buna kefil olması yönünde baskılamışlar ve bu bir kanun şeklinde genel kurula gelmektedir. Bir ihale belli şartlarla ilan ediliyor buna müteahhitler katılıyor ve sonuçlanıyor. Bundan sonra hazine garantisinin sağlanması, bu ihalelerle ilgili finansman mahiyetinde ciddi bir düşüklük sağlayacaktır. Bu esasında bu müteahhitlerin kazancını artırmaya yönelik bir hamledir.”
SAYIN ERDOĞAN’IN VE EKİBİNİN SÖYLEDİKLERİNİN KAMUOYUNDA VE PİYASALARDA ALICISI YOKTUR
Türkiye’nin gündeminde gündüz insanımızın yaşadıklarıyla gece medyanın konuştukları arasında bir irtibat olmadığını söyleyen Tatlıoğlu, “Türkiye’de enflasyon rakamları açıklandığında nereye evrildiğini bir kez daha gördük. Türkiye yüzde 17’lerle en yüksek faize sahip bir ekonomi. Enflasyon oranları özellikle TÜFE 15,61 iken, ÜFE’nin 27’de olması enflasyonun nasıl bir yukarı yönlü olduğunu göstermektedir. Saray ve bakanlar Türkiye’nin meselelerine hakim değildir. Faizi üzerinde baskı devam etmektedir. Dünyada en yüksek faizini ödeyen bir ülke faiz üzerindeki baskı devam etmektedir ve enflasyonda bu baskıyı desteklemektedir. Bu şu demektir, Sayın Erdoğan’ın ve ekibinin söylediklerinin kamuoyunda ve piyasalarda alıcısı yoktur, kalmamıştır. Artık sarayın piyasalara ve kamuoyuna söylemleri anlamsız gelmektedir. Piyasadaki güvensizlik devam etmektedir.
26 Şubat itibariyle; Merkez Bankası rezervleri, TCMB brüt rezervi 95,2 milyar$, Net uluslararası rezerv 13,9 milyar$, Net rezerv-swap -44,1 milyar$, Dış varlık-döviz yükümlülük-swap -60,3 milyar$. Bu ne demek Türkiye 100 milyar dolar minumum döviz kazanımına sahip olması gerekmektedir” dedi.
İYİ PARTİ’YE ATEŞ AÇANLARIN SARAY MEDYASINDA KREDİ BULMASININ BİR ÖRNEĞİDİR
Mahkemenin partinin ihraç kararını bozması sonucu partiye tekrar dönen Ümit Özdağ’ın daha önce de dile getirdiği iddialarla istifa ettiğini, yeni bir siyasi parti kurma sürecine girdiğini dile getiren Tatlıoğlu, kendisine siyasi hayatında ve özel yaşamında başarılar dileriz dedi ve ekledi, “İYİ Parti’ye ateş açanların saray medyasında çok ciddi kredi bulmasının örneğini bir kez daha yaşadık bu da bizde bir burukluk olarak yer almaktadır”