Öne Çıkanlar palandöken CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut cumhurbaşkanı erdoğan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu deprem tsk Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan binali yıldırım Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar pkk

“Tarla Kongresine Kadar Sabırla Takip Ettik Kasım Ayına Kadar da Sabırla Takip Ederiz”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinden ayrılan isimlerin Kasım ayında yeni bir parti kurmasının beklendiğinin hatırlatılması üzerine, “Tarla kongresine kadar sabırla takip ettik. Kasım ayına kadar da sabırla takip ederiz Allah hayırlı uğurlu etsin” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı.

Halkların Demokratik Partisi’nin bundan sonra sokak eylemlerine başlama kararı aldığının hatırlatılması üzerine Bahçeli, “HDP sokaktan başka yerde ne zaman bulunmuştur ki şimdi sokağa iniyor” dedi.

MHP’den ayrılanların parti kurmasıyla ilgili girişimler olduğunun ve Kasım ayında yeni partinin kurulmasının beklendiğinin belirtilmesinin ardından Bahçeli, “Bizde sabır çok. Tarla kongresine kadar sabırla takip ettik. Kasım ayına kadar da sabırla takip ederiz Allah hayırlı uğurlu etsin” diye konuştu.
Hafta sonu basına yansıyan yeni tarzına yönelik soruya Bahçeli, “Sosyal medyada kıyafetimizle ilgili bir duruşumuz çok yer aldı. Biz kıyafete önem veren bir kişiyiz. Değerli bir bilim insanının çok güzel bir sözü vardır. Bir topluma kıyafetinizle giriniz şahsiyetinizle çıkınız” şeklinde yanıt verdi.
Basın toplantısının neden Meclis’te değil de Genel Merkez’de olduğuna yönelik soru üzerine ise Bahçeli, “Basın toplantısı her tarafta yapılabilir. Grup toplantısı yapmadığımıza göre sokağı tercih etmeyecektik partimizi tercih ettik” dedi.

“Sinagoglara Yapılacak En Ufak Saldırı Din Ve Vicdan Hürriyetine Darbe Olacaktır”

Mescid-i Aksa’ya yönelik kısıtlamaları “son günlerin en sıcak en can yakan konusu” olarak belirten Bahçeli, İsrail’in büyük bir insanlık suçuna imza attığını söyledi. Mescid-i Aksa'nın kısıtlamalara maruz kalmasının, İsrail'in “karanlık” niyetini bir kez daha gözler önüne serdiğini ifade eden Bahçeli, “Düşmanca muamele sadece Müslümanların değil, aslında tüm insanlığın nezdinde nefretle yankı bulmalıdır. Bir defa İsrail insan haklarını çiğnemiştir.  Ve bu konuda sicili oldukça kabarıktır. Din ve vicdan hürriyetini baskı altına, hatta askıya almıştır. İsrail’in yöntemi terörden farksızdır” diye konuştu.

“İslam Aleminin Dayanışma Ve Yardımlaşma Duygusu Hasarlıdır”

Bahçeli, konuşmasında İslam ülkelerinin Mescid-i Aksa’da yaşananlara karşı tavrını şu sözlerle eleştirdi:
“Gaza, petrole, servete iradesini ve istikbalini teslim etmiş, dahası dünyevi çıkarlar uğruna terk etmiş çok sayıda İslam ülkesi Mescid-i Aksa’nın dramına ne zaman etkili bir çıkış yapacak, ne zaman ilke ve inançlarının safına girecektir? Maalesef İslam âleminin dayanışma ve yardımlaşma duygusu hasarlıdır. Herkes birbirinin kuyusunu kazmakla meşguldür. Karşılıklı empati, hassasiyet, hürmet ve ortak değerlere riayet zayıftır. Sudan bahanelerle kriz çıkarma konusunda ustalaşmış malum ülkelerin, kutsallarımıza kast eden İsrail şiddetine gözlerini yumması, özetle üç maymunu oynamaları üzerinde dikkatle durulması gereken bir ayıptır.”

“Sayın Erdoğan Vasıtasıyla Türkiye Tavrını Göstermiş Tarafını İlan Etmiştir”

MHP lideri Bahçeli, Mescid-i Aksa’da yaşananlara yönelik Türkiye’nin tepkisine ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın körfez ülkeleri turuna yönelik şunları söyledi:

“İslam İşbirliği Teşkilatı zirve dönem başkanı olan Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan vasıtasıyla Türkiye tavrını göstermiş, tarafını aleni bir şekilde izhar ve ilan etmiştir. Kaldı ki, İsrail’in Harem-i Şerif’e karşı sergilediği kaba, hırçın, saygısız ve onur kırıcı dehşeti ülkemizde infial ve tepkiyle karşılanmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan körfez ülkelerini kapsamına alan seyahatinde İsrail vandallığını da gündeme getirmiştir. Bu açıdan Türkiye doğru ve olumlu bir noktadadır. Ve de anlamlı tepkimiz güçlü bir şekilde gösterilmiştir.”

“BM Toplantısı Barış Ve İstikrar Atmosferine Hizmet Etmekten Uzak Düşmüştür”

ABD, Rusya, BM ve AB’nin de Kudüs’teki gerginliğin azaltılması ve Mescid-i Aksa’nın tarihsel statüsünün korunması hususunda pozisyon belirlediklerini ifade eden Bahçeli, “Ancak alınan bu pozisyon bugüne kadar bir netice doğurmamıştır. Birleşmiş Milletler’in konuyla ilgili dün düzenlemiş olduğu toplantısı ise kalıcı ve kapsayıcı bir barış ve istikrar atmosferine hizmet etmekten uzak düşmüştür” dedi.

“İbadet Yerlerinin Taciz Ve Tahrik Edilmesini Doğru Göremeyiz”

Mescid-i Aksa’ya yönelik yanlış uygulamaları eleştirirken, haksız duruma düşmemek gerektiği konusunda uyarıda bulunan Bahçeli, “Musevi vatandaşlarımıza ait ibadet yerlerinin taciz ve tahrik edilmesini doğru ve meşru göremeyiz. Nitekim İsrail’i eleştirirken, İsrail gibi olamayız, bu duruma düşemeyiz. Türkiye’deki sinagoglara yapılacak en ufak saldırı elimizi zayıflatmakla kalmayacak, din ve vicdan hürriyetine darbe olacaktır. Bunu da doğru göremeyiz. Bu yüzden son günlerde medyaya yansıyan bazı müessif hadiseleri endişeyle izlediğimizi özellikle belirtmek isterim. Musevi vatandaşlarımızın dini tercih ve inanç haklarına gelebilecek zayiat bilinsin ki, Türkiye’ye yakışmayacak, Türk milletiyle bağdaşmayacak bir çirkinliktir ki, buna da asla onay veremeyiz” şeklinde konuştu.

“‘Hero’ Tişörtü Giyen Namertler Kazanamayacaktır”

Türkiye’nin çok cepheden önünün kesilmek istendiğini söyleyen Bahçeli, “Tunceli’de şehit edilen Necmettin Yılmaz öğretmenimizin katili ile Ömer Halisdemir'i ve 250 vatan evladını şehit eden canilerle mücadele sürmektedir. ‘Hero’ tişörtü giyen namertler kazanamayacaktır. İman ihaneti her zaman yenmiştir. Sadakat satılmışlığı her zaman rezil etmiştir. Türklükle uğraşan, Türk milletine tezgah kuran kim varsa, sonunda kaybetmeye mahkum olmuştur” dedi.

“YPG İsim Değiştiriyormuş… İsmin Ne Önemi Vardır?”

MHP lideri Bahçeli, YPG’nin isim değiştirerek Suriye Demokratik Güçleri olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
“İsmin ne önemi vardır? Kaldı ki bu değişiklik malumun ilanı değil midir? İsim değişikliği cinayet ve ihanetleri nasıl örtecektir? Terör her yerde, terörist her isim altında terörist ve şerefsizdir. Ha YPG, ha SDG; ha FETÖ, ha PKK; bunlar arasında en ufak fark, en küçük eylem ve emel farklılığı yoktur.
ABD’nin YPG’ye, yani PKK’ya vermiş olduğu silah ve mühimmat desteği artık milli güvenlik sorunu haline dönüşmüş, Türkiye’ye alenen husumet olduğu anlaşılmıştır. Milli Güvenlik Kurulu’nun 17 Temmuz 2017 tarihli toplantısı bu sarih ve sıcak gerçeği teyit etmiş, karşımızdaki vahim sorunun tekraren altını çizmiştir. Açıkça söylemek lazımdır ki, terör örgütlerine karşı bakışın çifte standart oluşu yalnızca ülkemizin değil, aynı şekilde bölgesel ve küresel huzurun da aleyhinedir.”

“Alman Bakan Boyunu Aşan Laflar Etmiştir”

“Bağımsızlıktan mahrum bir milletin uşaklık mevkiinden yukarı çıkması düşünülemeyecektir” diyen Bahçeli, Almanya ile gerilen ilişkileri bu çerçevede ele almanın isabetli olacağını söyledi. Bahçeli, Büyükada'da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan aktivistlerin arasında bir Alman vatandaşının olmasının, Türkiye-Almanya ilişkilerinde bir gedik daha açtığını belirterek, “Acaba bunların Büyükada'da ne işi vardır? Toplanacak başka yer mi bulamamışlardır? Türkiye, yol geçen hanı mıdır? Bu artist ve aktivist makyajlı işbirlikçiler neye ve kime hizmetle görevlidirler. Almanya niye bu kadar asabidir? Hangi ilişki ağlarının açığa çıkmasından endişe duymaktadır. Mademki Alman vatandaşının tutuklanmasından rahatızdır, o halde Türkiye'nin rahatsızlığı niye dikkate alınmamaktadır. Alman Bakan boyunu aşan laflar etmiştir. Yatırımlarının engellenmesi ile ilgili beyanat vermiştir. Bu Bakan sabır göstermese kaç yazacaktır. Almanya bugüne kadar terör örgütlerine kucak açmıştır” diye konuştu.
Almanya'nın politikalarının yapıcı, tutarlı ve dostane olmadığını söyleyen Bahçeli, “Almanya sözde aktivistleri bıraksın, ülkesindeki teröristleri ön şartsız teslim etsin. Fazla laf gaf olacak, her gaf bir pot kıracaktır” dedi.

“Tekrar Denize Dökülmek İsteyen Varsa, Seve Seve Dökeriz”

Bahçeli, Lozan Antlaşması'nın 94. Yıldönümünde Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın Ege’deki adalara ziyaretinin “kışkırtıcı” olduğunu belirterek, “15 Ege Adası haksız ve hukuksuz şekilde işgal edilmiştir. Karşılıksız bırakılmamalı, Ege'nin istilasına müsamaha gösterilmemelidir. Yunanistan'ın komşuluk hukukuna uymayan tavrını kınıyorum. Sabrımızı sınamasınlar. Tekrar denize dökülmek isteyen varsa, seve seve döker, kovalanmak isteyen varsa, kaçtıkları yere kadar kovalarız” diye konuştu.
 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.