Öne Çıkanlar palandöken CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut cumhurbaşkanı erdoğan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu deprem tsk Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan binali yıldırım Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar pkk

"Siz Erdoğan'a Diktatör Dedikçe, Erdoğan Da Size Nazi Diyecek"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Daily Sabah gazetesinin Avrupa Parlamentosuna girmesinin yasaklandığını anımsatarak, “Hani sizde medya özgürlüğü vardı? Hani basın özgürlüğü vardı? Niye yasakladınız? Hesabını vereceksiniz, vereceksiniz. Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ de, Tayyip Erdoğan ‘faşist’ dediği zaman, ‘Nazi’ dediği zaman rahatla. Size rahat olmayacak. Neden olmayacak? Siz Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğiniz sürece, bilesiniz ki Tayyip Erdoğan da size ‘faşist’ diyecek, ‘Nazi’ diyecek” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Denizli’de toplu açılış törenine katılarak, 15 Temmuz Delikli Çınar Şehitler Meydanında halka hitap etti.  Türkiye’nin 16 Nisan’da tarihi bir tercihte bulunacağını, eski yönetim sisteminde mi kalınacağının, yeni bir yönetim sistemine mi geçileceğinin kararının verileceğini anlatan Erdoğan, mevcut yönetim sistemini ve koalisyon dönemlerini anlattı. 9-16 ayda hükümetlerin kurulduğu bir yönetimde istikrarın olmayacağını belirten Erdoğan, hiç bir sorumluluğu olmayan ancak çok geniş yetkilerle donatılan cumhurbaşkanları ile başbakanların birbirlerini yediğini söyledi. Cumhurbaşkanını bir tarafa, başbakanın ise başka bir tarafa çektiği Türkiye’nin siyasi ve ekonomik krizlerden başını kaldıramadığını ifade eden Erdoğan, “Hani Anamuhalefetin başındaki zat soruyor ya ‘herkes uzaya giderken Türkiye ne yapıyordu’ diye. İşte o dönemlerde Türkiye koalisyonlarla, cumhurbaşkanı, başbakan kavgaları ile uğraşıyordu ey Kılıçdaroğlu” dedi. Denizli’deki yatırımları anlatan Erdoğan, “Herkes uzaya giderken bunların meşgul oldukları şey Gezi Parkı’nda oynamaktı. Onlar onlarla meşgul oluyordu, biz ise acaba eğitim sisteminde ne yapabiliriz, üretimde ne yaptık… 4 temel direk dedik, eğitim, sağlık, adalet emniyet” diye konuştu.
-‘DİKTATÖR’ DEDİĞİNİZ SÜRECE, TAYYİP ERDOĞAN DA SİZE ‘NAZİ’ DİYECEK-
Avrupa ülkelerinin tavrını eleştiren Erdoğan, “İşte Avrupa. Almanya’sında, Hollanda’sında, İsviçre’sinde Belçika’sında demokrasi mi var? Bunlarda özgürlük adına bir şey yok, inanç özgürlüğü adına bir şey yok” dedi. Vatandaşların ‘Vur vur inlesin, Avrupa dinlesin’ sloganları üzerine Erdoğan, “Asıl dinleme 16 Nisan’da olacak” dedi. Sabah Gazetesi’nin Avrupa baskısının Avrupa Parlamentosuna girmesinin yasaklandığını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Hani sizde medya özgürlüğü vardı? Hani basın özgürlüğü vardı? Niye yasakladınız. Hesabını vereceksinizi, vereceksiniz. Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ de, Tayyip Erdoğan ‘faşist’ dediği zaman, ‘Nazi’ dediği zaman rahatla. Size rahat olmayacak. Neden olmayacak? Siz Tayyip Erdoğan’a ‘diktatör’ dediğiniz sürece, bilesiniz ki Tayyip Erdoğan da size ‘faşist’ diyecek, ‘Nazi’ diyecek. Niye mi? Söyleyeyim. Bizim Avrupa’daki mabetlerimizin duvarlarına bunlar gamalı haç yapıyorlar mı? Ey devlet sen neredesin. Niye bu gamalı haçların yapılmasına müsaade ediyorsun?  Bizim camilerimizin camları, çerçeveleri indiriliyor mu, siz bunları niye takip etmiyorsunuz? Neden? Birçok vatandaşlarımız Avrupa’da öldürüldü hala neticesi yok.”
-KIYAMET HEPİMİZ İÇİN KOPMUŞ DEMEKTİR-
Türkiye'nin sadece 1990’ların başından beri tek parti iktidarıyla yönetilmesi durumunda, bugünden 2 kat zengin, kişi başına milli gelirin 22 bin dolar olacağını belirten Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin devreye girmesiyle Türkiye’de güven ve istikrar sisteminin teminat altına alınacağını ifade etti.
Ne içerde ne dışarda kavga etmek, arayı bozmak gibi bir niyetlerinin bulunmadığını kaydeden Erdoğan, milletin ve yurtdışındaki soydaşların hakkını, hukukunu savunmak mecburiyetinde olduklarını belirterek, “Bu ülke ve bu millet varsa hep birlikte biz de varız. Şayet ülkemizin bütünlüğüne halel gelirse, milletimizin birliğine, diriliğine halel gelirse, o zaman kıyamet hepimiz için kopmuş demektir” dedi.
Türkiye’nin komşu ülkelerinde yaşananlara dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye’deki yakılmış, yıkışmış şehirlerin fotoğraflarına bakıyorsunuz değil mi, Irak’taki yaşanan acıları takip ediyorsunuz değil mi? Türkiye’yi de bu duruma düşürmek isteyenlere karşı en büyük gücümüz birliğimizdir, beraberliğimizdir” diye konuştu.
- O ZAMAN EĞER PARTİM BENİ KALKAR DA ADAY YAPARSA…-
Bugüne kadar milletin, bir şehrin veya vatandaşın aleyhine bir adımlarının, kötülüğüne yol açacak bir tasarruflarının olmadığını anlatan Erdoğan, iyi ve güzel olacağına inanılması böyle bir reformun arkasında durmayacaklarını belirtti. Kendisi için bir şey istemediğini ifade eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“Bizler faniyiz. 16 Nisan’a çıkmaya elimizde senet var mı? Bazıları diyor ki, ‘Tayyip Erdoğan iyi de peki Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak?’ Bu Tayyip Erdoğan için yapılan bir sistem değişikliği del ki. Bu farklı bir şey. Biz eski, köhne sistemi bir kenara koyalım, ortaya yeni bir sistem getirelim. Rejim 1923 orada. Ama biz şimdi yeni bir yönetim sistemi ile bir adım atıyoruz. Tayyip Erdoğan bir fani, bugün var, yarın yok. Yapmamız gereken öyle bir sistem kuralım ki, kim gelirse gelsin bu sistemle ülkemizi çok daha ileriyle taşıyacak bir yapıyı bulsun. Tek amacım ülkeme ve milletime gelecekteki hedeflerimize ulaşmamızı sağlayacak, kardeşliğimizi güçlendirecek bir yönetim sistemini kazandırmaktır. Yeni sisteme göre, seçimler ne zaman yapılacak, Kasım 2019’da. O zaman eğer partim beni kalkar da aday yaparsa, milletim de teveccüh gösterirse, o zaman beraber yürürüz. Başka birine teveccüh gösterirse, o kişi gelir ülkeyi yönetir. Bu sistemin işleyişi konusunda en büyük güvencem nedir biliyor musunuz? En büyük güvencem sizsiniz. Bu milletin yarısından fazlasını teveccühünü kazanmak öyle kolay değil. Cumhurbaşkanı hükümet sistemini karşı çıkanların asıl itirazı sistemin kendisi değildir onlar bu sistemde milletin kendilerine teveccüh etmeyeceğini biliyorlar. Onun için meseleyi başka taraflara çekmeye çalışıyorlar.”
-16 NİSAN BUNUN KIRILMA NOKTASIDIR-
Vatandaşların ‘İdam isteriz’ sloganları üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Öyleyse işte 16 Nisan. 16 Nisan bunun kırılma noktasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu da Sayın Bahçeli de Sayın Yıldırım da ‘ben de varım’ diyor. 16 Nisan’dan sonra parlamentodan geçip bana geldiğinde ben bunu onaylarım. AB ne der, beni alakadar etmez” dedi. Milli, yerli, demokrat, özgürlükçü, müreffeh Türkiye’yi daha ileriye taşıma amacında olduklarını belirten Erdoğan, “Biz yerli, milli bir başkanlıktan bahsediyoruz. Türk tipi bir başkanlık sistemi. Bugüne kadar demokrasiyle geldik, bundan sonra da yolumuza demokrasiyle devam edeceğiz” diye konuştu. Almanya’nın Federal Haberalma Teşkilatı’nın (BND) Başkanı Bruno Kahl, FETÖ konusundaki açıklamasını eleştiren Erdoğan, “İstihbarat başkanı açıklama yapamaz. Sen ne anlarsın FETÖ’nün terör örgütü olup olmadığından. Bunu önce muhatabına sor. Türkiye’nin MİT’i ile önce bunu bir görüş. Sen kimsin ya haddini bil. Bu ne demektir biliyor musunuz, Almanya’nın en üst düzeyindeki olanlar diyor ki ‘ben söylemiyorum sen söyle.’ Bu, bu demektir” ifadelerini kullandı.
Yenilikten, değişimden korkmadıklarını belirten Erdoğan, vatandaşların da tercihini değişimden yana kullanacağına inandığını dile getirdi.
-BUNUN NERESİ TEHDİT-
Avrupa Birliği’nin 54 yıldır Türkiye’ye kapıda beklettiğini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
“AB’nin içinde Müslüman bir ülke var mı? Halkı Müslüman ola bir ülke yok. Türkiye’yi hazmedemiyorlar. Bize gerekçe gösteriyorlar, nüfusunuz çok kalabalık. Nüfusu kalabalık olan başka ülkelerde var Almanya’nın nüfusu da bizim kadar.  Biz ilk müracaat edenlerdeniz. Ülkemize, vatandaşlarımıza yapılan muamelenin Avrupa değerlerine uymadığını kendilerine söylüyoruz. Bu değerler Avrupa ülkelerinin çıkarları söz konusu olduğunda rafa kaldırılacak ama başka devletlere saygısızca dayatılacak araçlar haline dönüştürülemez. Eğer Avrupa böyle bir yanlışa düşülürse en büyük zararı kendisi görür. Ben bunları söyleyince rahatsız oluyorlar, kendilerini tehdit ettiğimizi söylüyorlar. Bunun neresi tehdit. Bizim yaptığımız Avrupa ülkelerini, özgürlük, demokrasi, insan hakları konusundaki yanlışları sebebiyle doğacak sonuçlar konusunda ikaz etmekten ibarettir. Bir Türk atasözü der ki, dost acı söyler ama gerçeği söyler. Bizim söylediklerimiz Avrupalılara acı geliyorsa bilsinler ki biz onları dost kabul ediyorduk da onun için söylüyoruz. Bizim mezhebimizde yüze gülüp, arkadan kuyu kazmak, arkadan hançerlemek yoktur. Türk arkadan hançerlemez, arkadan kuyu kazmaz.” (ANKA) (YE/TA)
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.