CHP İzmir Milletvekili ve Deprem Araştırma Komisyonu Üyesi Kamil Okyay Sındır, deprem anında ve sonrasında GSM operatörlerinin önemine dikkat çekti, dünya ortalamasının çok gerisinde kalan Türkiye’deki fiber optik altyapısının sağlıklı bir iletişim için güçlendirilmesi gerektiğini söyledi.
TBMM’de gerçekleştirilen Deprem Araştırma Komisyonu’nun 6. Ve 7. Toplantısında Enerji ve Ulaştırma, Milli Eğitim, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler, Kültür Turizm Bakanlığı ile bağlı birimlerin; Turkcell, Vodafone Türk Telekom, ELDER ve GAZBİR’in olası afetlere karşı hazırlık çalışmaları masaya yatırıldı, komisyon üyeleri görüş ve önerilerini dile getirdi.
“SORUN KURUMLAR ARASINDAKİ KOORDİNASYONLA ÇÖZÜLEBİLİR”
Sözlerine GSM operatörlerinin deprem anı ve sonrasındaki önemine değinerek başlayan Sındır, “26 Eylül 2019’da İstanbul’da yaşanan 5.8’lik deprem anında ve sonrasında GSM operatörleri çalışmadı. Yurttaşlarımız iletişim kuramadığı için panik oldu. Yüreklerimizi yakan İzmir’deki 6.9 deprem sonrasında da bazı operatörlerde de benzer durumlarla karşılaşıldığı şikayetlerini aldık. Yoğunluktan dolayı şebekelerin çekmemesi ya da çalışmaması kabul edilemez. Elektronik Haberleşme Kanunu’nun, 'İşletmecilerin hak ve yükümlülüklerini' düzenleyen 12.maddesinin 2. fıkrasının (ğ) bendine göre; 'Afet durumlarındaki haberleşmenin kesintisiz devam edebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması.' bir zorunluluktur. Yaşanabilecek bir doğal afette ve Türkiye’nin deprem kuşağında olduğu gerçeğinden hareketle GSM altyapılarının güçlendirilmesi ivedilikle gerçekleştirilmeli. Yaşanan bir doğal afet sonrası bir bölgede önlem için elektrikler kesiliyor. Burada dikkat çekmek istediğim konu şu; o elektrik kesilen bölgede her hangi bir dairede bir vatandaşımız elektrik ihtiyacı duyan bir cihaza bağlı olarak yaşamını idame ettiriyor olabilir. Ve yaşanan elektrik kesintisiyle yaşamı risk altına girebilir. Mekansal Adres Kayıt Sistemi var. Bu sisteme böylesi yurttaşların kayıtları girilmeli ki o adreslere anında erişip, ulaşıp o sorunu bir şekilde ortadan kaldırmak gerekir. Bu sorun kurumlar arasındaki koordinasyonla çözülebilir” dedi.
“ZAMAN KAYBETMEDEN ADIMLAR ATILMALI”
Sağlıklı bir iletişim için Türkiye’deki fiber optik altyapısının güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Sındır, “Türkiye'nin performansının en düşük olduğu alanlardan birisi internet kullanıcısı başına uluslararası internet bant genişliği. Türkiye'nin değeri 94 bin 995 kb/s, dünya ortalaması ise 429 bin 665 kb/s. İletişim çağında yaşıyoruz ve Türkiye olarak biz dünya ortalamasının çok altındayız. Altyapı konusunda maalesef çok kötü bir durumdayız. Şehirler özelinde hesaplanan kişi başına düşen fiber altyapı uzunluk oranları İstanbul'da 3,1 metre, Ankara'da 4,3 metre, İzmir'de yaklaşık 4 metre. Mesela Stockholm gibi bir şehirde kişi başına fiber altyapı uzunluğu 770 metre. Eğer haberleşme altyapımızı iyileştirici önlemler alınamazsa yarın bir gün depremle veya başka sorunlarla karşılaşıldığında sorunlar zincirleme etkisiyle kendisini gösterecektir. Yine kurumalar arasındaki koordinasyonu sağlayarak, engelleri ortadan kaldırarak fiber optik altyapımızı güçlendirmek ve kalitesini arttırmak için zaman kaybetmeden adımlar atılmalı. Telafisi olmayacak acılarla karşılaşmamak adına haberleşme altyapımızı güçlendirmeliyiz” dedi.