Ekonomiye ilişkin düzenlemeler içeren, Kanun Teklifi’nin 2. bölümü üzerine genel kurulda partisi CHP adına konuşan İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, kürsüden sert sözlerle AKP sıralarına yüklendi.
Sındır, “gelir adaletini sağlamak istiyorsanız, asgari ücretten vergi almayın, kesinti yapmayın. Çiftçi borçlarının binde beşini tefeci faiziyle yapılandırmak yerine, tamamını sıfır faizle yapılandırın. Devlet, tefecilik yapmaz; vatandaşını açlığa, yoksulluğa, sefalete mahkum etmez” dedi.
“BÜTÇE DIŞI BİR KAYNAĞI BÜTÇE KAYNAĞIYMIŞ GİBİ KULLANIYORSUNUZ”
Kurumlar vergisinin yüzde 20'den yüzde 25'e çıkartılmasına dikkat çeken Sındır, “bunu neden yapıyorsunuz? Yani yaptığınız değişiklikle sağlanmak istenen vergi adaleti mi, gelir adaleti mi? Yapılan değişikliğin etki analizi nedir, bütçeye yükü nedir, gelir beklentisi nedir? Bunların hiçbirisi teklifte yok. Türkiye'de vergilerin üçte 2'si dolaylı vergilerden yani harcamalardan alınan KDV, ÖTV benzeri, geri kalan üçte 1’i ise dolaysız vergilerden yani beyana dayalı gelir vergisi, kurumlar vergisi, ücret-maaş üzerinden gelir vergisi, servet vergisi. Ücret-maaş üzerinden yani bordro mahkumlarından alınan vergi ise dolaysız vergilerin yüzde 62'sini oluşturuyor. Gerek dolaysız vergiler de gerek dolaylı vergiler de yük hep ücretlinin, orta gelirli, düşük gelirli vatandaşın sırtında. Kurumlar vergisini yüzde 25 yapıyorsunuz gerekçe yok; aslında gerekçe belli, devletin kasasını tam takır kuru bakır yaptınız şimdi kasaya para lazım. Diyelim ki gelir adaletini sağlamak olsun, o zaman önerimiz şu: Asgari ücretten vergi almayın, asgari ücretten kesinti yapmayın. Hep yandaş, hep yandaş; böyle olmaz! Halkı, orta ve düşük gelirlileri, işsizleri düşünün, bununla ilgili teklif getirin, asgari ücretliden vergi almayın. İki yıl içerisinde 130 milyar liradan 94 milyar liraya düşürdüğünüz İşsizlik Sigortası Fonu'ndan işverene prim desteği veriyorsunuz, bütçe dışı bir kaynağı bütçe kaynağıymış gibi kullanıyorsunuz, asgari ücretliyi yine açlığa, sefalete mahkum bırakıyorsunuz” dedi.
“200 MİLYARLIK BORCUNUN SADECE 900 MİLYON LİRASI YAPILANDIRILIYOR”
Çiftçilerin Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçlarıyla ilgili düzenlemeyi eleştiren Sındır, “çiftçilerimizin borcunun yaklaşık yüzde 20'si özel, yaklaşık yüzde 50'si kamu bankalarına. Kamu bankalarından, özel bankalardan aldığı borç nedeniyle ne ipoteği ne teminatı kalmamış çiftçinin, rehin de gösterecek bir durumu da yok. Tefeciye mahkum kalıyor üretici. Tefecilere, aracılara, tüccara yaptığı borç da yaklaşık yüzde 25 civarında. Üreticimizin Tarım Krediye olan borcu da yüzde 5 civarında onun da yüzde 10'u bile olmayan, çiftçinin toplam borcunun binde 5'i bile olmayan bir borç yapılandırılıyor. İktidarı, çiftçimizin 200 milyarlık borcunun sadece 900 milyon lirasını yapılandırma kapsamına alıyor. İktidara buradan bir kez daha sesleniyorum; Çiftçi borçlarının binde beşini tefeci faiziyle yapılandırmak yerine, tamamını sıfır faizle yapılandırın. En azından önümüzdeki 2026'ya kadar faizlerinin silinerek yapılandırılması bizim önerimiz, teklifimizdir. Bu çiftçimizi en azından biraz olsun, rahatlatacaktır” dedi.
“900 MİLYON LİRA BORCA UYGULANACAK FAİZ YÜZDE 18”
Yapılandırılacak olan borcun Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borcun tamamıymış gibi bir algı yaratıldığını ve tefeci faizi ile borçların yapılandırıldığını ifade ederek sözlerine devam eden Sındır, “sadece takibe alınmış borçlar kapsama alınıyor. Buna çiftçi sayısı açısından baktığımızda; Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı 1 milyon 800 bin çiftçi varken, sadece 21 bin 086'sı yani yüzde 1,2'si bu yapılandırma kapsamına giriyor. 900 milyon lira borca uygulanacak faiz Yüzde 18. Yüzde 6'sını devlet üstlenecekmiş. Buna tefeci faizi denir. Sayın AK PARTİ Genel Başkanının grup konuşmasında ‘Önümüzdeki dönem enflasyon oranını tek haneli rakamlara düşüreceğiz’ sözü ortadayken siz yüzde 20'ye varan oranda bir tefeci faiziyle çiftçiyi borçlandırıyorsunuz ve ‘Yüzde 30'unu da bu yılın ekim ayında peşin ödeyeceksin’ diyorsunuz. Devlet, tefecilik yapmaz; vatandaşının sırtından onu açlığa, yoksulluğa, sefalete ve hatta intihara kadar sürükleyecek şekilde zenginleşme derdine düşmez, düşmemelidir” dedi.
“PANDEMİ DEĞİL, SARAY PANDOMİMİ”
Esnafın perişan olduğunu, işçinin, memurun, emeklinin açlık ve yoksullukla mücadele ettiğini; çiftçinin toprağını terk ettiğini, borçlarını ödeyememenin derdiyle; 10 milyona yakın işsizin can derdine düştüğünü söyleyerek sözlerini sonlandıran Sındır, “bıçak kemikte. Fakat saray iktidarı 5'li çeteye yapılacak yap-işlet-devret kamu-özel iş birliği garanti ödemelerinde 31 milyar lira için kılını kıpırdatmıyor ‘Bunları ödeyeceğim’ diyor. İstanbul Havalimanı'nın 2020-2021 kira bedelini, 18 milyar lirayı ertelemeyi bir kalemde gerçekleştiriyor. Milli Piyangoyu devralanlardan bir kalemde KDV'yi sıfırlayarak yaklaşık 18 milyar lira servet transferi yapıyor. Çiftçiye gelince ‘Yok’, esnafa gelince ‘Yok’. Kötü gidişe bahaneniz pandemi; fakat yaşadıklarımız ‘pandemi’ değil ‘saray pandomimi’ diyorum” dedi.