CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, 2007 yılından bu yana kamulaştırmada çıkan sorunlar nedeniyle yatırıma açılmayan ‘Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi'nde yer alması gereken rafineri, petrokimya tesisleri, petrol ve doğal gaz depolama tesisleri, liman ve tersane projelerinin artık hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan Bütçe Komisyonu’nda görüşülen ve Bakan Mustafa Varank’ın da bulunduğu ‘Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçe’ görüşmelerinde söz alan Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Dr. Şevkin, kuruluş kararının üzerinden geçen 12 yılda; 4 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı, 4 de Sanayi Bakanı eskiten ‘Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nde kayda değer bir ilerleme sağlanamadığını vurguladı.
“UMUYORUZ BU PROJE SİZİ DE ESKİTMEZ”
Bakan Varank’a dönerek, “Umuyoruz, bu proje sizi de eskitmez, inşallah” diyen Dr. Şevkin, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’tan, “Haziran’da temel atmaya bekliyoruz” yanıtını aldı. Sürekli artan enerji fiyatları ve artan dışa bağımlılık nedeniyle enerji sektörünün uluslararası boyutta rekabet etme şansını yitirdiğini vurgulayan Dr. Şevkin, “Bu nedenle fiyatlar makul ölçülere çekilmeli, enerji verimliliği üzerine odaklanılmalıdır” dedi.
"USULSÜZLÜĞE DİKKAT ÇEKTİ, SANAYİCİLERE DESTEK İSTEDİ"
Tüm Türkiye'de olduğu gibi Adana'da da istihdam, üretim ve ihracatın en önemli yükünü çeken organize sanayi bölgelerindeki sanayiciler için elektrikte fiyat ve KDV indirimi gibi yeni bir düzenleme yapılması gereğine işaret eden Dr. Şevkin, Bakanlığın açıkladığı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) kredi desteklerinin usulsüzlük içermeden dağıtılması ve doğru, yerinde, koşullara uygun sunulması için Bakanlık ve KOSGEB veri tabanının hazır olup olmadığını sorguladı. Dr. Şevkin, Bakan Varank’a, “Yine her ilde gördüğümüz gibi, ilçe başkanlarının partizan kayırmacılığının bir sonucuna mı rastlayacağız?” sorusunu yöneltti.
“YANLIŞ TEŞVİK ADANA’YI GERİLETİYOR!”
Adana özelinde geçmişten bu yana merkezi idare tarafından uygulanan yanlış teşvik politikalarının düzeltilmesi çağrısında bulunan Dr. Şevkin, Adana’nın uygulanan yanlış ekonomi politikaları nedeniyle bugün işsizliğin başkenti olarak anıldığını ifade etti.
Adana’nın milli gelirde, sanayi teşviklerinde, kamu yatırımlarında hep geri plana itildiğini, hayat pahalılığında Türkiye'de 3'üncü sırada yer alan Adana'da ekonomik krizle birlikte büyük sanayi kuruluşları, fabrikalar, küçük ve orta boy işletmelerin kapandığını anımsatan Dr. Şevkin, “Bir zamanların tarım ve sanayi devi Adana'da son on yılda 55 büyük fabrikanın kapısına kilit vurulmuştur. Kentimizin çevre illere uygulanan teşviklerin dışında tutulması sanayicileri teşvik alabilecekleri illere kaydırmıştır. Uygulanan yanlış teşvik politikaları Adana'nın gelişimini engellemektedir” dedi.
"ADINDA BİLİM OLAN KURUM YANLI DAVRANIYOR!"
Konuşmasında ‘Türkiye Bilimler Akademisi’nin (TÜBA) uygulamalarına da değinen Dr. Şevkin, hem ulusal hem de uluslararası kapsamda yapılan araştırmalarda adında bilim olan akademinin yanlı olduğunun ortaya çıktığını, Bakanlığın kendi kaynaklarıyla yaptığı anketlerde ve faaliyet raporlarında bu durumun açıkça ortaya çıktığını dile getirdi.
CHP Bilim Platformu tarafından yapılan raporlara göre, 2016 yılıyla karşılaştırıldığında beyin göçünün yüzde 63 oranında arttığını kaydeden Dr. Şevkin, son 3 yılda beyin göçüne sahne olan kadın oranının yüzde 37’den yüzde 42’ye çıktığını belirtti.
"KOSGEB’DE YANDAŞA KAYNAK, ADRESE TESLİM KREDİ!"
Bakanlığın, beyin göçünün sebepleri arasında gösterilen siyasi baskı ve merkezi idare sisteminin etkilerini analiz etmesi çağrısında bulunan Dr. Şevkin, “TÜBA ve Bakanlığın uluslararası alanda ödül kazanan kaç proje vardır? TÜBA ödülleri kapsamında adayların siyasi kimliklerine göre hareket edildiği iddiası doğru mudur? TÜBA'nın görevli olduğu üniversitelerdeki işe alımlar araştırılmış mıdır? Liyakat esaslarının göz önünde bulundurulmadığı iddiası doğru mudur? Yine, KOBİ'lerde Sayıştayın KOSGEB hakkındaki tespitlerinde, devlette yaşanan suiistimalin, kadrolaşmanın, liyakat çöküşünün, yandaş kayırmanın ve kamu kaynakları israfının en somut örnekleri görülmektedir. KOSGEB kadrolaşmada tavan yapmış, yakına ve yandaşa kaynak aktarma zirveye ulaşmıştır. KOSGEB'de teknik terimle "yalan beyan" üzerine adrese teslim kredi uygulamaları gerçekleşmiştir” diye konuştu.