Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık çalışanları ile iftar programında yaptığı konuşmada, “Sağlık turizminde ülkemizi bölgesel bir çekim merkezi hâline dönüştürmeye çalışıyoruz. Yıllık 550 bin yabancı hasta rakamına şu anda ulaşmış durumdayız. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu'nda sağlık çalışanlarıyla iftarda bir araya geldi. Programda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, tüm sağlık çalışanlarının Ramazan-ı Şerif’ini kutlayarak, yurt içi ve dışında görev yapan sağlık personeline selamlarını iletti.
“ÜLKEMİZİN DÖRT BİR YANINDA KURULAN RAMAZAN SOFRALARIYLA YÜREKLERİMİZ BÜTÜNLEŞİYOR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemizin dört bir yanında kurulan ramazan sofralarıyla yüreklerimiz bütünleşiyor. Paylaşılan her bir lokma ile vicdanlarımız arınıyor. Ramazanın gelişiyle beraber milletimizin birliği ve kardeşliği de güçleniyor. Rabbim uhuvvetimizi, muhabbetimizi bu salonda vücut bulan şu birlik ve beraberliğimizi daim eylesin” ifadelerini kullandı.
Ramazan’ın, sabırla nefsin terbiye edildiği kutlu bir ay, oruç ibadetinin ise insanın kendi iç muhasebesini, murakabesini yapabilmesi olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun için kendimize çok sayıda soru sormamız, bu sorulara da tatmin edici cevaplar bulmamız gereken bir Ramazan’ı idrak ediyoruz. Bilhassa yakın coğrafyamızda yaşanan hadiseleri bize İslam alemi olarak çok ciddi bir muhasebe yapmamız gerektiğini söylüyor” dedi.
“KENDİ MUHASEBEMİZİ, İÇ SORGULAMAMIZI YAPMADAN BAŞKALARINDAN İNSAFLI OLMALARINI BEKLEYEMEYİZ”
“Gönül coğrafyamızın dört bir yanına baktığımızda, maalesef barışa, sükûnete, huzura aç bir İslam dünyası görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzyıllardır esenlik yurdu olarak nam salmış ilim irfan merkezlerimiz bugün iç çatışmalarla, varil bombalarıyla, daha kundaktaki çocuklarını kara toprağa veren annelerin feryatlarıyla anılıyor; işte Şam, işte Bağdat, işte Arakan, hepsi böyle. Hiç şüphesiz bu kötü tablonun failleri bellidir. Bir damla petrolü bir damla kandan daha değerli gören karanlık zihniyetin elbette coğrafyamızda yaşanan tüm dramlarda rolü, payı vardır. Menfaatlerine kul köle olan tufeylilerin gerilimi körükledikleri böl-parçala-yönet politikasıyla bölgemizi sömürdükleri bir hakikattir. Elbette Batı başkentlerinin şatafatlı görüntüsünün altında yüz milyonlarca Afrikalı ve Asyalının alın teri, gözyaşı olduğu inkâr edilemez bir gerçektir. Ancak yüreklerimizi dağlayan, Ramazan sevincimize gölge düşüren bu sahnenin müsebbibi sadece işgalciler, sadece emperyalist güçler değildir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Irak’ta, Libya’da, Afganistan’da, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da hüküm süren dramların tek sorumlusu çıkarlarının peşinde koşanlar da değildir. Açıkça söylemek gerekirse, İslam aleminin iç karartıcı durumunun vebali öncelikle bize aittir, Müslümanlara aittir. İmsakla birlikte oruç ibadetine başlayanlar, günde beş kez aynı kıbleye yönelenler, aynı Yaratıcıya, aynı mukaddes kitaba inananlar şayet kalkıp birbirlerine silah doğrultabiliyorsa, birbirlerini hunharca katledebiliyorsa burada yanlış giden başka şeyler var demektir. Kendi muhasebemizi, kendi iç sorgulamamızı yapmadan başkalarından insaflı olmalarını bekleyemeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin bugünlere hatalarından ders çıkartarak, sınana sınana, önüne çıkartılan engelleri aşa aşa, akrebin kıskacında yoğrula yoğrula geldiğini vurgulayarak Türkiye’yi sadece altyapı yatırımlarında değil turizmden ticarete, diplomasiden demokrasiye pek çok alanda Cumhuriyet tarihinin en büyük reformlarıyla tanıştırdıklarını anlattı.
“AVRUPA VE İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE YAŞAYAN İNSANLAR TÜRKİYE’DEKİ HASTANELERDE TEDAVİ GÖRMEYE GELİYOR”
AK Parti iktidarında Türkiye’nin eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik alanlarında farklı bir seviyeye geldiğine dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağlık alanında Cumhuriyet tarihinde görülmeyen atılımların AK Parti döneminde yapıldığını söyledi.
Gece yarılarında sıra numarası kuyruklarına girilen, hastaların rehin tutulduğu, ölülerin rehin tutulduğu, insanların cenazelerini almak için dahi senet imzalamak zorunda kaldığı Türkiye’nin artık gerilerde kaldığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, son 17 yılda Türkiye’deki hastane sayısını bin 536’ya, hastane yatak sayısını 238 bine, MR cihazı sayısını 58’den 892’ye, tomografi cihazı sayısını 323’te bin 216’ya, diyaliz makinesi sayısını 4 bin 900’den 17 bin 330’a, ambülans sayısını da tamamı yeni olmak üzere 618’den 5 bin 148’e çıkardıkları bilgisini paylaştı.
Avrupa ve İskandinav ülkelerinde yaşayan insanların artık Türkiye’deki hastanelerde tedavi görmeye geldiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleriyle beraber Türkiye’de bir devrim yaşandığını kaydetti.
“BU YIL İÇERİSİNDE 29 BİN 689 YENİ SAĞLIK ÇALIŞANINI KAMUDA İSTİHDAM ETMEK İÇİN SÜRECİ BAŞLATTIK”
Sağlık personeli sayısını; 378 binden 1 milyon 11 bine ulaştırarak sağlık hizmetlerinde insan kaynağını güçlendirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, tıp fakültelerinin sayısını artırarak hekim sayısını artırmayı, sağlık meslek lisesi mezunlarının da değerlendirilerek hemşire sayısını artırmayı düşündüklerini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu yıl içerisinde 29 bin 689 yeni sağlık çalışanını kamuda istihdam etmek için süreci başlattık, yani yaklaşık 30 bin. İnşallah ilk etapta 12 bin sağlık personelinin alımını gerçekleştireceğiz, şimdiden hayırlı olsun” diyerek bir müjdeyi açıkladı.
“ŞEHİR HASTANELERİYLE TÜRKİYE’DEKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÇITASINI ÇOK DAHA YÜKSEĞE ÇIKARTTIK”
Temel sağlık ihtiyaçlarına erişimde Hakkâri’deki vatandaş ile Ankara’daki vatandaşın aynı standartta hizmet aldığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehir hastaneleriyle Türkiye’deki sağlık hizmetlerinin çıtasını çok daha yükseğe çıkarttıklarını; Yozgat, Mersin, Isparta, Adana, Kayseri, Elazığ, Eskişehir, Manisa ve Ankara Bilkent şehir hastanelerini hizmete alarak 12 bin yatak kapasitesini Türkiye’ye kazandırmış olduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 11 şehir hastanesinin yapımının da devam ettiğini aktararak, Ankara Etlik ve Bursa şehir hastanelerinin yıl bitmeden devreye alınacağını, 2023 yılına kadar toplam 44 bin 400 yatak kapasiteli şehir hastanesini vatandaşların istifadesine sunmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
“YERLİ İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ SANAYİNİ GÜÇLENDİRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunun yanında sağlık turizminde de ülkemizi bölgesel bir çekim merkezi hâline dönüştürmeye çalışıyoruz. Yıllık 550 bin yabancı hasta rakamına şu anda ulaşmış durumdayız. Bu sayı her geçen gün daha da artıyor. Bir de güven var, yani Türk doktoruna, buradaki hizmete Batılı güveniyor. Çünkü bizim hemşirelerimiz, doktorlarımız hastasına karşı çok müşfik, yani öyle gururlu, kibirli falan değil. Çünkü hasta ne ister? Şefkat ister, burada o var. Doktorlarımızın kalitesi, o da ortada. Onun için burası bir sağlık havzası hâline inşallah geliyor” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilaç ve tıbbi cihazda yerli üretimi teşvik ettiklerini, hastaları mağdur etmeden, kaliteden ödün vermeden yerli ilaç ve tıbbi cihaz sanayini güçlendirmeyi hedeflediklerini kaydetti.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARIMIZIN HAKKINI KORUYACAK ADIMLARI ATMAYI SÜRDÜRÜYORUZ”
Vatandaşların sağlık hizmetlerinden memnuniyetinin ancak sağlık personelinin emeğine ve çabasına bağlı olduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık çalışanlarımız insan hayatına doğrudan dokunan, Rabbimizin şafi esmasına her an şahitlik eden müstesna bir mesleği icra etmektedir. Hekimlerimiz başta olmak üzere sizlerin işlerinizi iyi yaptığınızda aldığınız duaların hiçbir maddi karşılığı olamaz. Dolayısıyla şifa bulmalarına vesile olduğunuz insanlar yanında kendi ahiretiniz açısından da bereketli bir görev yapıyorsunuz. Rabbim her birinizden ayrı ayrı razı olsun diyorum” dedi.
Sağlık çalışanlarının görevlerini huzuru kalple yapabilmeleri için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddetin engellenmesi başta olmak üzere sizlerin hakkını koruyacak adımları atmayı da İçişleri Bakanlığımız, Adalet Bakanlığımızla beraber kararlı bir şekilde sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.