"Nenehatun’un Torunlarını Doğuya Davet Ediyorum"

Başbakan Binali Yıldırım, cazibe merkezleri programıyla 23 ilde 100 milyar yatırım teklifinin geldiğini belirterek, “Gösterin kendinizi. 23 il sizi bekliyor. Her türlü destek, teşvik var. İstanbul’da, Ankara’da, Kocaeli’de iş yapmak kolay. Vatanseverlik Türkiye’nin her köşesinde iş yapmaktır, her köşesine gidebilmektir. Güvenliğiniz, her türlü desteğiniz bizden, yatırım sizden. Bunun için sizleri, Nenehatun’un torunlarını doğuya, güneydoğuya davet ediyorum” dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD) Olağan Genel Kurulu’nda konuştu. Türkiye’nin kadınlarının günden güne her alanda daha güçlü hale geldiğini belirten Yıldırım, siyasette özellikle AK Parti’nin yeni bir çığır açtığını ifade etti. AK Parti’nin en etkin, en güçlü teşkilatının Kadın Kolları Teşkilatı olduğunu kaydeden Yıldırım, AK Partinin 11 seçimde başarısının arkasında kadınların olduğunu dile getirdi.

-“VATANSEVERLİK TÜRKİYE’NİN HER KÖŞESİNDE İŞ YAPMAKTIR”-

2015’ten önce dağa çıkarılan genç sayısının bin 500’leri bulduğunu, bu sene sadece 4 olduğunu ifade eden Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:

“Türkiye nereden nereye geldi. Neden oldu, bir gelecek tasavvuru veriyorsunuz, gelecek rüyası anlatıyorsunuz. Gençler bakıyor, ileriyi göremiyorsa, geleceği hayal edemiyorsa dağı tercih ediyor. Yok, parlak bir gelecek görüyorsa o zaman tercih etmiyor. Bugün bölgede terör örgütünün baskısı kalkmıştır. Ne şehirde, ne kırsalda, Nevruz’da bile kimseyi toplayamamıştır. Artık terör örgütünün ülkemiz ve bölgemiz için büyük bir sorun olduğu gerçeği herkes tarafından ortak bir kanaat olarak anlaşılmıştır. Bu bizim için büyük imkandır. Başlattığımız cazibe programlarıyla 23 ilde 100 milyar yatırım teklifi geldi. Gösterin kendinizi. 23 il sizi bekliyor. Her türlü destek, teşvik var. İstanbul’da, Ankara’da, Kocaeli’de iş yapmak kolay. Vatanseverlik Türkiye’nin her köşesinde iş yapmaktır, her köşesine gidebilmektir. Biz bunun şartlarını sağladık. Güvenliğiniz, her türlü desteğiniz bizden, yatırım sizden. Bunun için sizleri, Nenehatun’un torunlarını doğuya, güneydoğuya davet ediyorum.

-“SİZİN SORUMLULUĞUNUZ HANIMLAR OLARAK ERKEKLERDEN DAHA FAZLA”-

Türkiye’nin geleceği, aydınlık yarınlarının teminatı sizlersiniz. Sizlere güveniyoruz çünkü siz olmazsanız biz perişanız. İşin bir de bu yönü var. Bakan olabilirsiniz ama size de bir bakan olması lazım. Bu işin ilavesi. Ama bunun dışında ne kadar iş yapıyorsunuz. Sizin sorumluluğunuz hanımlar olarak erkeklerden daha fazla. Bir evin dirliği, düzeni, geleceği kadınlarla inşa edilir. Osmanlı kadını diye bir tabir vardır, Osmanlı kadını demek, evi çekip çeviren, bütün bireyleri bir arada tutan, kaynakları birleştiren ve geleceği inşa eden akil bir insan demek. Bizim böyle bir özelliğimiz var. Hem evi düzene koyan, hem de ailenin geleceğini çizen bir kadın profilimiz var, kadın bakışımız var. Bununla da gurur duyuyoruz. Sizlerin hayatın her alanında daha etkin yer almanızdan büyük bir mutluluk duyarız. Hiç zerre kadar kıskançlığımız olamaz. Ama bunun böyle yapay olmaması lazım. Biz size lütfedelim, ‘Buyurun şurayı size verelim’ değil. Mücadele alanının açık olması lazım. Kısıtlamaların kaldırılması lazım, yarışın eşit şartlarda olması lazım. Ama benim düşüncem bir şey size lütfedilirse, verilirse, onun sürekliliği olmaz, bu mücadeleyi sizlerin yapması lazım, bizim de fırsatı oluşturmamız lazım. Çünkü biz gücümüzün tamamını kullanamıyoruz. Nüfusta eşitiz, seçmede eşitiz ama sorumluluk almada eşit değiliz. Bunu birlikte sağlayacağız. Siz bu mücadeleyi vereceksiniz, biz de elimizde ne imkan varsa bu yönde kullanacağız.”

-“İŞ YAPMAK, TÜRKİYE İÇİN ELİNİ DEĞİL BAŞINI TAŞIN ALTINA KOYMAK DEMEKTİR”-

16 Nisan’da yapılacak referandumun getireceği değişikliklere ilişkin konuşan Başbakan Yıldırım, şu ifadeleri kullandı:

“Biz bir değişiklik getirdik. Bu değişiklik bizim ihdas ettiğimiz bir şey değil. Bu değişiklik Cumhuriyetin kuruluşundan beri yönetim sisteminde var olan birtakım anlaşmazlıkların son bulmasını amaçlayan bir değişikliktir. Bunun aslında ilk adımını biz 2007’de attık. Karar verildi, millet de bu kararı verdi ve ilk milletin seçtiği Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan şu anda iş başında. İki tane seçilmiş var. İki seçilmişle ülkeyi yönetmek zor, olmaz. Diyoruz ki milli irade bir yerde toplansın, onu da sandıkta siz kararını verin, ülkeyi beş yıllığına kim yönetecek, adını koyun. Daha sonraki birtakım sizin onayınız olmadan oluşumlara fırsat kalmasın. İşte bu sistem onu getiriyor.

Bürokrasi ağır işliyor, şikayet etmek konumunda değiliz ama yapıdan kaynaklanıyor. Yapı o kadar karmaşık ki, o kadar kurumsal taassuplar iç içe geçmiş ki yol alamıyoruz. Ama şimdi yasamanın, yürütmenin, yargının sınırları belli. Herkes kendi sınırları içinde üzerine düşen görevi yapacak. Demokrasimiz daha güçlenecek, istikrar sürekli olacak. Zaman kaybı yok. Türkiye artık bir saniye bile kaybedecek vakti yoktur. Bu hayırcı korosunun Türkiye’nin gelecek vizyonuyla ilgili hiçbir fikri yok, olamaz. Bunlar hayatında tek bir sorumluluk alıp bir iş üretmiş değiller. İş yapmak, risk almak demektir. İş yapmak, Türkiye için elini değil başını taşın altına koymak demektir.

-“GELECEĞİMİZİN KARARINI BİZ VERECEĞİZ”-

Bizim kimsenin varlığında, malında, mülkünde, zenginliğinde gözümüz yok ama hiç kimsenin de bizim geleceğimizi şekillendirmek gibi bir pozisyonda olmasını kabul etmeyiz. Bu bizim kırmızı çizgimizdir. Geleceğimizin kararını biz vereceğiz. Geçti o günler, ‘Biz gidiyoruz, üç adım arkamdan gel.’ O Türkiye yok artık. Türkiye bölgede karar veren ülkedir. Bunun yolu da birliğimiz, beraberliğimiz, iç sorunlarımızı çözmemizden geçiyor. Bunu tartışmanın anlamı yok. Artık noktayı koyalım. Bu hayali de gerçeğe dönüştüreceği ama sizinle dönüştüreceğiz, kadınlarımızla dönüştüreceğiz. Tek başımıza biz yarımız, diğer yarımız burada.

Bu ülkenin imkanları kaynakları hepimize yeter. Büyük Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine emin adımlarla ilerleyelim. Buna imkanımız var. Hiç tereddüdünüz olmasın. Türkiye bu değişiklikten sonra 10 yıl içinde iki elin parmakları arasında gösterilen ülkeler arasında olacak. Buna adım kadar inanıyorum.”