Öne Çıkanlar deprem tsk cumhurbaşkanı erdoğan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk binali yıldırım Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan palandöken pkk kurban bayramı tüik

Nazlıaka: “İmam Hatipliye Esas Kat Sayıyı İktidar Uygulamaktadır”

Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, “Biz kimsenin okuduğu okula, almak istediği eğitime karışacak değiliz, ama görülmesi gereken bir gerçek var: Bilimsel eğitim almayan her öğrencinin vebali AKP’nin üzerindedir. Yıllardır kat sayı mağduriyeti ile kendini avutan iktidar, imam hatipliye esas kat sayıyı kendisi uygulamaktadır” dedi.

Aylin Nazlıaka, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Nazlıaka, müftülere nikah yetkisi hakkında bilimsel verilerle bir açıklama yaptığını ve yasa tasarısının son 10 yılda yüzde 700 artan çocuk istismarının ve çocuk yaşta evliliklerin artmasına yasal kılıf olacağı konusunda iktidara uyarıda bulunduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:

“Yaptığım açıklama sonrasında bu yasa tasarısını Meclis gündemine getiren hükümet kanadından da açıklamalar geldi. Konuya dair ilk açıklama Mahir Ünal’a ait. Hükümet sözcüsü Mahir Ünal eleştirilerimizi hedef alarak: ‘Bu kafa 1930larda, 40larda kaldı’ diyor. Bir diğer açıklama ise hizmet ettiği makam, görev ve amaç hala tartışmalara gebe olan Bekir Bozdağ’a ait: ‘Bu değişiklik, laiklik ilkesine aykırı değildir; aksine tam da laiklik ilkesinin gereğidir; hukuk devletinin gereğidir’ diyor.
Bu vahim açıklamalar yetmezmiş gibi; çocukların her türlü istismara karşı korunmasından birinci dereceden sorumlu olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya da bu yasa tasarısının laikliğe aykırı olmadığını belirten bir konuşma yaptı ve ekledi: ‘Devletimize, kurumlarına, memurlarına güvenmemiz lazım.’”

“Biz O Kafayla Gurur Duyuyoruz”
Mahir Ünal’ın sözlerine yanıt vererek başlayan Nazlıaka, “Birincisi bizi kastederek onların kafası 1930larda, 1940larda kaldı diyor ya; işte biz o kafayla gurur duyuyoruz; çünkü o dönemlerde Türkiye’de kadın-erkek eşitliği adına önemli adımlar atılmıştır” dedi.

Ünal’a, kadının nüfus sayımlarında dahi sayılmadığı, çok eşliliğin meşru olduğu, kadın ölümlerinin bir kader olarak görüldüğü, kadının bir değil; iki şahit ile ancak sözünü dinletebildiği, kadınların eşleri tarafından kolayca kapının önüne koyulabildiği o dönemi hatırlatmak istediğini ifade eden Nazlıaka, “Ne yazık ki AKP’nin ‘Yeni Türkiye’ tanımında kadınlar iki cinsiyetten biri değil; ikinci cinsiyettir” diyerek açıklamasında Nazım Hikmet’in  “ve sanki hiç yaşanmamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen” mısralarına yer verdi.

“Bekir Bozdağ’a İlkokul 1. Sınıf Bilgisiyle Cevap Vereceğim”

Bekir Bozdağ’ın Adalet Bakanı olduğu dönemlerde Türkiye’de adaleti mumla arar hale gelindiğini belirten Nazlıaka “Bekir Bey; sizi doğruları söylemeye davet ediyorum. Nasıl ki “bu ülkede attığı tweet yüzünden tutuklanan bir Allah’ın kulu var mı?” diye sorduğunuzda yüzünüz kızarmıyorsa; laik devleti, kadın- erkek eşitliğini hedef alan bu yasa tasarısının laikliğe aykırı olmadığını söylerken de aynı pervasızlık ve utanmazlık içindesiniz! Kendilerine ilkokul 1. sınıf bilgisiyle cevap vereceğim: Laiklik din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasıdır ve buna karşı atılan her bir adım laikliğe karşıdır, gericidir ve dini iktidar gücüyle toplumsal yaşama müdahale aracı olarak kullanmaktır” diye konuştu.

Bakan Kaya’ya: “Ortada Güvenilecek Kurum Mu Bıraktınız?”

Açıklamasına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’ya verdiği cevapla devam eden Nazlıaka, “Kendisinden bir önceki Bakan Ensar Vakfı’nda yaşanan utançla ilgili ‘bir kereden bir şey olmaz’ demişti hatırlarsanız. Fatma Hanım’ın da performansı seleflerini aratmıyor. Sayın Kaya’ya soruyorum: Ortada güvenilecek kurum mu bıraktınız? Yetiştirme yurdunda tacize uğrayan, yanarak yaşamını kaybeden çocuklarımızı, her gün basına düşen kimi kamu görevlilerinin istismar haberlerini yok sayarak nasıl böyle bir açıklama yapabildiğinizi aklım almıyor” dedi.

“Bilim Dışarı Gerici Müfredat İçeri!”

Öte yandan, geçtiğimiz günlerde AK Parti Milletvekili ve TBMM Eğitim Komisyonu Üyesi Ahmet Hamdi Çamlı’nın “Cihat bilmeyen çocuğa matematik öğretmek faydasızdır” diyerek kör bir cehaletin ete kemiğe nasıl büründüğünü gösterdiğini belirten Nazlıaka, şunları kaydetti:

“Kendini twitter hesabında ‘Dersaadet Mebusu’ olarak tanıtan bu zatın milletvekili olması, üstelik de eğitim komisyonu üyesi olması utancımızdır. Bu şu demektir arkadaşlar: Bilim dışarı, gerici müfredat içeri! İşte bu zihniyet ülkemizin gençlerini kendi öğretileri ile yetiştirmeye kalkıyor. Sonra bir bakıyorsunuz TÜBİTAK projesinde “papaz eriğini imam eriğine çeviren aletler” alkışlanıyor, ‘organik hoşaf’ asrın projesine dönüşüyor…”

“Beş İmam Hatipliden Sadece Biri Lisans Eğitimi Almaya Hak Kazanmış”

Nazlıaka, açıklanan üniversite sonuçlarını da değerlendirerek, sonuçlara göre 222 bin imam hatipliden yalnızca 40 bini üniversiteye girebildiği bilgisini paylaşarak “Yani 5 imam hatipliden sadece biri lisans eğitimi görmeye hak kazanmış. Biz kimsenin okuduğu okula, almak istediği eğitime karışacak değiliz, ama görülmesi gereken bir gerçek var: Bilimsel eğitim almayan her öğrencinin vebali AKP’nin üzerindedir. Yıllardır kat sayı mağduriyeti ile kendini avutan iktidar, imam hatipliye esas kat sayıyı kendisi uygulamaktadır. Bilimsel müfredattan uzak her eğitim, öğrenciyi başarısızlığa mahkum etmektir” şeklinde konuştu.

“AKP İşçileri Yetim Bıraktı”

Son olarak açıklamasında TMSF’ye devredildikten sonra tek muhatabı devlet olması gereken işçilerin adeta yetim bırakıldığının altını çizen Nazlıaka, “Bu işçilerin suçu ne, bilmek istiyoruz! Devlet bu kurumu TMSF’ye devrederek ‘burası artık benim’ demiştir. Sizin olana neden sahip çıkmıyorsunuz o halde? İşçiyi muhatapsız bırakmanızın nedeni nedir? Bu işçiler maaş almadıkları halde hala çalışmaya devam ediyorlar” dedi.

Nazlıaka, Adularya Madencilik çalışanları için artık bıçağın kemikte olduğunu belirterek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın bu konuya artık duyarsız kalmaktan vazgeçmesi gerektiğini ifade etti. İşçilerin borçlarının ertelenmesi için Vakıfbank Yönetim Kurulu Başkanı ile görüşüp söz aldığını da ifade eden Nazlıaka, “Bu konu sadece yaklaşık 3000 kişilik ailenin sorunu değildir. Türkiye’nin sorunudur. Bu nedenle hükümetin hızla konuya el atması gerekir. Bu sabah Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile görüştüm. Kendisine bir dosya sunacağım. Bu işçilere ücret garanti fonundan bir ödenek verilebilir. Ya da yasal alt yapı sağlanarak 117 milyarlık işsizlik fonundan para aktarılabilir” dedi.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.