MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi kararının ardından Yüksek Seçim Kurulu’na yönelik eleştirilere değinerek “Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Hukukun esası Anayasa'dır, kanundur, mevzuattır. Kurumlar bu kuralları uygular, düzeni, adaleti tesis eder. Hâl böyleyken kurumlara saldırmak ve yıpratmaya çalışmak doğrudan demokratik hukuk devletini hedef almaktır” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu’nun İstanbul seçimlerini yenileme kararı TBMM Genel Kurulunda gündem oldu. MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay konuşmasında demokratik bir hukuk devleti olmanın ilk adımının tüm hukuki süreçlerin, tüm idari işlemlerin, tüm demokratik yarışların ve rekabetin Anayasa ve kanunların çizdiği çerçevede gerçekleşmesi olduğunu belirterek “YSK kararında hukuk işlemiş ve yargı süreci sona ermiştir” dedi.
YSK kararı üzerinden yurt dışından ve yurt içinden bir takım çevrelerin açıklamalarında hakaret, tehdit, iftira ve ajitasyon dili olduğunu ifade eden Akçay “İstanbul gibi, 8,5 milyon vatandaşımızın seçmen olduğu bir şehirde bir usulsüzlük ve hukuksuzluk olduğu açıktır. 31.124 sandığın sadece yüzde 4'ünün yeniden sayıldığı bir durumda 2 aday arasındaki farkın bu denli büyük azalış göstermesi İstanbul seçiminin üzerine kara bir gölge düşürmüştür. Bu tablonun mağduru ve mazlumu ise Sayın Binali Yıldırım ve İstanbul seçmenidir” dedi.
“1 oyun bile vicdana, hukuka, kurallara ve ahlaka aykırı olmaması gerekir”
Akçay konuşmasına şöyle devam etti: “Demokrasilerde 1 oy farkı dahi millî iradeyi inşa eder ancak 1 oyun bile vicdana, hukuka, kurallara ve ahlaka aykırı olmaması şartıyla. Şaibe, şüphe ve usulsüzlükle alınacak bir seçim sonucu hiç kimsenin kabul etmemesi gereken bir tablodur. Hukuksuz bir demokrasi inşa edilemez. Haksız bir seçimin kazananı olamaz. Bu nedenle YSK kararından en çok memnun olması beklenen demokrasi havarilerinin, bu kararı en fazla tartışma, hakaret konusu yapması dikkat çekicidir.
Türkiye bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Hukukun esası Anayasa'dır, kanundur, mevzuattır. Kurumlar bu kuralları uygular, düzeni, adaleti tesis eder. Hâl böyleyken kurumlara saldırmak ve yıpratmaya çalışmak doğrudan demokratik hukuk devletini hedef almaktır. Kurumları yıpratmaya çalışmak, adaletin tesis edilmesini engelleme çabasıdır.”
“Kararda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının Kim Olacağı Yazmıyor”
“YSK kararında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının kim olacağı yazmıyor, mazbata birinden alınıp diğerine de verilmiyor. YSK kararı, millet iradesine yapılan müdahaleyi durdurarak demokrasinin tam manasıyla ve tereddütsüz tesis edilmesinin önünü açmıştır. Sözün sahibi Türk milletidir ve İstanbul seçmenidir. Mesele bu kadar basit, bu kadar açık ve nettir.
YSK kararına saygı duyulması ilk adımdır, demokrasi ve hukukun üstünlüğü bunu gerektirir. 23 Haziran İstanbul seçiminin de suhuletle gerçekleştirilmesine, hiçbir provokasyona meydan verilmemesine özen gösterilmelidir. YSK kararı karşısında Türkiye’yi kaosa, kargaşaya, krize sürüklemeye yeltenecek adımlara da geçit verilmemelidir. YSK’nin aldığı kararla, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesi sayesinde sandığa düşen gölge kalkacak, her türlü itiraz ve tartışmalar bitecek, şaibe ve şüpheler giderilecektir.” dedi.
‘Batıyoruz’ Çığırtkanlığı Yapanlara Karşı Duruşumuz Tavizsizdir”
“YSK kararı sonrası ekonomik gelişmelere de dikkat etmek gerekiyor. Türkiye'yi ekonomik darboğaza çekmek isteyen fırsatçılar, döviz kuru üzerinden yürüttüğü ekonomik operasyonlarla siyasi kumpasa eşlik etmektedirler. Türkiye ekonomisini hedef alanlara karşı üç maymunu oynayıp "Batıyoruz." çığırtkanlığı yapanlara karşı duruşumuz net ve tavizsizdir. Millî irade ve ekonomik istikrar birlik olacak, Türkiye büyüyecek ve güçlenecektir.” dedi.