Meclis Genel Kurulu’nda 2018 Yılı Bütçesi üzerinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Sen-ben kavgasına girmeden; dilde, fikirde, işte birlik şiarıyla Türkiye’nin birliğini yıkmak isteyenlere karşı demokratik ve milli bir direniş çağrısı yapıyoruz. Aziz milletimizi bir gönül seferberliğine davet ediyoruz” dedi.
2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısının görüşmelerine Meclis Genel Kurulu’nda başlandı. Bütçe görüşmeleri on iki günde 22 Aralık 2017 Cuma günü tamamlanacak. Genel Kurul, TBMM Başkanı İsmail Kahraman tarafından saat 13.00’te açıldı. Genel Kurul’da bütçenin tümü üzerindeki görüşmeler yapılıyor. 2018 Yılı Bütçesi üzerinde partisi adına konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay şöyle dedi:
“Muhalefet ederiz, ancak milli mukavemetten ayrılmayız. Siyasi rekabeti düşmanlık haline getiremeyiz. Ankara’da dayılar, İstanbul’da emmiler aramıyoruz. Sadece hukuktan, nizamdan, kanundan ayrılmayan kurumlar istiyoruz.
“ÇİFT BAŞLILIK BİTECEKTİR”
Yeni siyasetin ve yönetimin yolları ve sınırları 16 Nisan halk oylamasıyla çizilmiştir. Cumhuriyetimizin demokratik gelişmesinin doğal bir sonucu olarak artık önümüzde yeni bir istikamet var. Kuvvetler ayrılığının kesinleştiği, yetki ve sorumluluk dengesinin tesis edildiği, millet iradesine dayanan değişiklikle yeni bir hükümet sistemine geçiyoruz. Çift başlılık bitecektir. Yetki başkasında, sorumluluk başkasında olmayacaktır. Güçlü ve büyük Türkiye’nin önü açılmaktadır.
Yeni yönetim sisteminde TBMM sistemin denge-fren mekanizmasının belkemiği olacaktır. Ülkemizin en önemli gündeminden birisi terörle mücadeledir. Terörle mücadele bir güvenlik, beka ve demokrasi mücadelesidir. Bu süreçte MHP devletin, hükümetin, kahraman asker ve polislerimizin yanındadır.
Türkiye ve bölgemiz tarihinin en kritik döneminden geçmektedir. Asırlık plan ve projeler yeniden uygulamaya geçirilmiştir. Şark meselesi yeniden gündeme getirilmektedir. Perde önünde bizimle müttefik gibi duran ülkeler güneyimizde terör örgütlerinin hamisi, tedarikçisi olmuşlardır.
Güney sınırımız boyunca hiçbir illegal örgütün bırakın büyümesini, var olmasına dahi izin veremeyiz. Bunun için hiç vakit kaybetmeden sınır ötesinde terör örgütü PKK/YPG’ye karşı operasyonlar kararlılıkla sürdürülmelidir.
“KUDÜS İSRAİL TARAFINDAN İŞGAL EDİLEN BİR FİLİSTİN TOPRAĞIDIR”
ABD Başkanı İsrail’in başkenti olarak Kudüs’ü tanıdıklarını açıklamıştır. Bu kararı reddediyor ve kınıyoruz. Kudüs İsrail tarafından işgal edilen bir Filistin toprağıdır. Kudüs Filistin’in başkentidir. Kudüs’ün statüsü tartışmalarını derinleştirmek bölgede barışı değil çatışmaları arttıracaktır. Kudüs’ün kapısına dayanan Siyonist ve Haçlı operasyonu hala işbaşındadır. Bu Haçlı zihniyetine gereken cevap her türlü hukuki ve meşru platformda verilmelidir.
Sonuç olarak, özetle, dış politikamızı milli çizgide sürdürmekten başka çaremiz yoktur. Milli duruş meselelere Ankara’dan bakmakla inşa edilir.
“OMUZ OMUZA, KAFA KAFAYA ÇALIŞMA ÇAĞRISI YAPIYORUZ”
Zor günlerden geçiyoruz. Bu zor günlerde MHP olarak Türkiye’nin gerçek ve acil sorunlarına çözüm üretmede omuz omuza, kafa kafaya çalışma çağrısı yapıyoruz.
Türkiye’nin her bakımdan bir inşa ve ihya girişimine ihtiyacı vardır. Siyaset anlayışımızda öznemiz millet, nesnemiz devlettir. Toplumun üzerine pompalanan umutsuzluk girdabından bir an önce çıkılmalıdır.
Türkiye’nin kalkınma ve güçlenme hamlesini başlatacak, gelir dağılımındaki adaletsizliği düzeltecek, yoksulluğu ortadan kaldıracak, dargınlıkları giderecek; birleştirici, kucaklayıcı, sosyal barışı temin eden, kurumlarla yurttaşlar arasında güven sağlayan bir uzlaşmaya, normalleşmeye ihtiyacı vardır.
Zorlaştıran değil kolaylaştıran, iten değil kucaklayan, bölen değil birleştiren, haklı zayıfı haksız güçlüye karşı koruyan bir anlayışı hâkim kılmak zorundayız.
Türkiye’nin karşı karşıya bulunduğu kronik sorunları kökten çözmek için, atıl bırakılan beşeri ve fiziki kaynaklar harekete geçirilmeli, ülkemizi sürekli üreten ve üreterek büyüyen bir ülke haline getirmeliyiz.
Kamu hayatının her alanında şeffaflık ve hesap verme anlayışını hâkim kılacak bir sistem bir an önce hayata geçirilmelidir.
“MİLLETİMİZİ BİR GÖNÜL SEFERBERLİĞİNE DAVET EDİYORUZ”
Ekonomi, bilim ve sanayi, dış politika, kültür, sanat, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık gibi alanlarda çağdaş, akılcı, gerçekçi, uygulanabilir ve sürdürülebilir bir programı vatandaşlarımıza sunmamız milli bir görevdir. Sen-ben kavgasına girmeden; dilde, fikirde, işte birlik şiarıyla Türkiye’nin birliğini yıkmak isteyenlere karşı demokratik ve milli bir direniş çağrısı yapıyoruz. Aziz milletimizi bir gönül seferberliğine davet ediyoruz.”