MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, başkanlık konusunda MHP’nin AKP’nin değil, sistemin nefesini açmak için burada devreye girdiğini belirterek, "Önce iktidarın nasıl bir Anayasa değişikliği ve nasıl bir öneriyle geldiği görülmeli, mesele hem Mecliste hem de kamuoyunda enine boyuna tartışılmalıdır. Hiçbir güç Meclisin veya doğrudan milletin izhar ettiği iradeye direnemez ve böylece Türkiye’yi tehlikeye sokan fiilî durum son bulur. O bakımdan, meseleyi Meclis gündemine getirmekten veya halka gitmekten korkmamalıdır" dedi. Büyükataman Türkiye'nin herkesin küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak milli sorumluluk anlayışı içinde hareket etmesini zorunlu kılan karanlık bir döneme girdiğini bildirdi.
Büyükataman Bursa İl Teşkilatı'nda yaptığı açıklamada parsinini içine fitne tohumları ekmeye çalışanların görüldüğünü hatırlattı. MHP’nin içinde müzmin fitne, fesat ve tezvirat yuvası olarak siyasi kariyer yapan, gemlenemeyen ihtirasları akıllarının önünde koşan ve bulanık suda balık avlamak için pusuda bekleyen odakların her devirde bulunduğunu kaydeden Büyükataman, şöyle dedi:
"Türkiye herkesin küçük siyasi hesapları bir tarafa bırakarak milli sorumluluk anlayışı içinde hareket etmesini zorunlu kılan karanlık bir döneme girmiştir. Milliyetçi Hareketin bu dönemdeki yaklaşımlarına bu milli zaruretler yön verecektir. Milliyetçi Hareket Partisi’nin Türk siyasi hayatındaki önemi ve gücü, seçimlerde aldığı oyla hesaplanmamalıdır. MHP, Türkiye’nin ve Türk milletinin gelecek sigortası ve son direniş burcudur. MHP dik durduğu sürece, Türkiye’nin milli birliğini sarsmak, bölünmez bütünlüğünü yıkmak, bölücü senaryoları hayata geçirmek mümkün değildir. 47 yıllık şerefli mücadele tarihimize bakıldığında şunlar görülecektir: MHP’nin siyasi pusulası hiç sapmamıştır. Fikri omurgası yara almamıştır. Ülkücü - Milliyetçi Hareketi siyasi hesapları için kullanmak ve sokağa çekerek 'Operasyon partisi' haline getirmek isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalmıştır."
"Panama tacirlerinin, Nevada baronlarının Türkiye ve MHP üzerindeki oyunları nasıl bozuldu?" diye soran Büyakataman, 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimleri, 15 Temmuz 2016 kalkışması ve bugün yaşanan gelişmelerle ilgili cevaplanması gereken sorular bulunduğunu belirterek, "Bu istifhamları gidermek adına, 27 Kasım 2016 Pazar Günü Bursa il ve ilçe teşkilatlarımızın katılımı ile Merinos Orhangazi Salonunda 'Siyasi Gelişmelerle İlgili Bilgilendirme' toplantısı gerçekleştireceğiz" hatırlatması yaptı.
Türkiye'de gündemin çok hızlı değiştiğini belirten Büyükataman, "15 Temmuz’da ülkemiz büyük bir felaket atlatmıştır. Herkes, bundan sonra yaşanacak gelişmelerdeki sorumluluğunun bütün sonuçlarına katlanacaktır. Türkiye'nin geleceğiyle oynamaktan çekinmeyenlerin, siyasi ikbal hırsıyla Türkiye'ye çok ağır bir ekonomik ve siyasi kriz bedeli ödetmek isteyenlerin, yaptıkları bu kötülüğün hesabı mutlaka sorulacaktır" dedi ve şöyle devam etti:
"-15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsü devletin tüm ayar ve dengelerini gevşetmiş, milletimizin gelecekle ilgili tasavvurlarını zedelemiştir.
-15 Temmuz Türkiye’yi ele geçirme, ardından da bütün tarihî miras ve emanetlerini eritme ve yok etme operasyonun silahlı denemesidir.
-Bu hainliğin siyaset, bürokrasi, eğitim, emniyet, üniversite, yargı, ekonomi ve sivil toplum ayakları vardır ve buralara gizlenmiş olanlar birer birer ortaya çıkarılmaktadır.
-FETÖ, devlete virüs bulaştırmış; ahlak, hukuk, vicdan ve insan hakkı tanımamıştır. 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin defin ruhsatını hazırlayan kanlı, kirli ve küresel mihraklar FETÖ maşasıyla son darbeyi indirmek istemişlerdir. Amaç Türkiye’nin bölünmesi ve bölüşülmesidir. Amaç Türk vatanının paramparça edilmesi, Suriye ve Irak’a dönüştürülmesidir. Ve tüm hedefleri kapsayacak şekilde Anadolu’nun istilası planlanmıştır.
Pensilvanya’ya Sığınmış Vaiz Görünümlü Terörist
Pensilvanya’ya sığınmış vaiz görünümlü bir terörist, örgütünü uzaktan kumanda ederek aziz milletimizi zapturapt altına almaya, sonra da ortak olduğu diğer terör örgütleriyle bu aziz vatanı yakmaya kalkışmıştır. Türkiye Cumhuriyeti 15 Temmuz’da ipten dönmüştür."
FETÖ'nün siyasi ayağının gizemini koruduğunu kaydeden Büyükataman, "Kimin Bylock’u varsa deşifre edilsin, kim FETÖ’ye yardım ve yataklık yapmışsa gereği eksiksiz ve sonuna kadar yapılsın. Adalet yerini bulmadan, hak ve hukuka saygı duyulmadan Türkiye’nin güvencede olması, millî güvenliğini tesis etmesi düşünülemeyecektir" dedi.
Büyükataman, Türkiye’de bugün, aynen Cumhuriyet ilanından hemen önce Atatürk döneminde yaşanan siyasi kriz benzeri bir tür tıkanıklık yaşandığını ileri sürdü. MHP'li Büyükataman, "Bu sürece girilmesinde, 2014 yılında Cumhurbaşkanının halkoyuyla seçilmesi sonrasında oluşan erkler belirsizliğinin ve karmaşasının payı vardır. Bundan sonra rejim ve bilhassa Anayasa yamalı bohçaya dönmüştür. Sistemin revizyondan geçirilmesi, her şeyin yeniden tarif edilmesi ve her erkin sınırlarının yeniden tespit ihtiyacı hâsıl olmuştur. Parlamenter sistemin revizyonu gerekir derken kastettiğimiz bu gerçekliktir. Sigara tiryakisi gibi hukuksuzluk bağımlısı hâline gelen parlamenter sistem; sağlığına kavuşturulmalı, akciğerleri temizlenmelidir. O hâlde siyasi tıkanıklığın giderilmesi ve cumhurbaşkanlığı makamı ile ve iktidarın çözüme sevk edilmesi için zorlayıcı bir demokratik siyasi dalga yaratılmalıdır. MHP bunun için harekete geçmiştir" şeklinde konuştu.
Madem yargı erkinin mevcut Anayasa’nın verdiği yetkileri kullanarak üzerine düşeni yapamadığını anlatan Büyükataman, "O hâlde parlamento devreye girmelidir. İşte bunun içindir ki Sayın Devlet Bahçeli milletin mercii olan parlamentonun devreye girmesini, ardından da halkın reyine müracaat edilmesini meşru bir çözüm yolu olarak göstermiştir. Mevcut defakto durum, Türkiye’yi giderek büyüyen bir siyasi istikrarsızlık tehlikesine sürükleyecektir. Yeni darbelere davetiye çıkaran, yeni krizleri tetikleyen kronik bir politik atmosfer husule gelecektir. Türkiye’de erkleri paylaşan kurumların da anayasal ve yasal fonksiyonlarını icra etmesi gerekmektedir" dedi.
MHP’nin AKP’nin değil, sistemin nefesini açmak için burada devreye girdiğini anlatan Büyükataman, "Önce iktidarın nasıl bir Anayasa değişikliği ve nasıl bir öneriyle geldiği görülmeli, mesele hem Mecliste hem de kamuoyunda enine boyuna tartışılmalıdır. Hiçbir güç Meclisin veya doğrudan milletin izhar ettiği iradeye direnemez ve böylece Türkiye’yi tehlikeye sokan fiilî durum son bulur. O bakımdan, meseleyi Meclis gündemine getirmekten veya halka gitmekten korkmamalıdır" ifadesinde bulundu.
PKK Emperyalizmin İğrenç Tetikçisi
Teröre de değinen Büyükataman, "Kürt kökenli kardeşlerimiz, PKK’nın kanlı saldırılarından ziyadesiyle muzdarip, en fazla şikâyetçi olan insanlarımızdır. Hiçbir Kürt kökenli kardeşimin, elinde silah ve bombayla devlete hücum eden; askerimize, polisimize, korucumuza ve vatandaşlarımıza kıyan, kurşun sıkan kiralık çete PKK’yı arkalaması düşünülemeyecektir. PKK, emperyalizmin iğrenç bir tetikçisidir. PKK, Kürt düşmanlarının, Türkiye’yi hazmedemeyen yedi düvelin, kokuşmuş bir taşeronudur. Kürt kökenli kardeşlerim PKK’nın dümen suyuna girmez, hak yolundan dönmez, günaha ortak olmaz, oyuna gelmez. Devletin varlığına, milletin birliğine zincir vurmaya kalkışmış çürümüşlere, millî ruhu hafife alıp bağımsızlığımızı bozmaya, bin yıllık kardeşliğimizi boğmaya gayret eden batılın piyonlarına tek yürek, tek bilek, tek beden halinde karşı çıkacağız. Zulmetin ateşini göğsümüzde söndüreceğiz. Onlar vatanı bölmek isteseler de biz böldürmeyeceğiz. Onlar milleti ayırmak, birbirine düşürmek isteseler de biz bir olacağız, hıyanetin emellerini ayaklarımızın altında çiğneyeceğiz. Türk milleti tarih boyunca bağımsızlığının bedelini nice feragat ve muhteşem mücadeleyle ödemiştir. Türkiye yaşayacak, bayrak inmeyecek, ezan susmayacaktır. Ve de şehitler ölmez, vatan bölünmez sesi gök kubbemizde sonsuza dek çınlayacaktır" dedi.
Bağımsız ekonominin bağımsız, bağlantısız Türkiye anlamına geldiğini de kaydeden Büyükataman, "Bağımsız maliye güçlü devlet, büyük millet demektir. Tam tersini savunanlar sömürgeciliğin içimizdeki hafiye ve tutsaklarıdır. Alın terimizi, millî servet ve kazanımlarımızı ahlak ve insanlıktan nasiplenmemiş, köken ve kimlik endişesi taşımayan bir avuç küresel simsar ve soyguncunun eline bırakamayız, bırakmamalıyız. Bu konuda hükümet etkili önlem aldıktan, milletimizin hassasiyetlerini gözettikten sonra desteğimiz tamdır. Çünkü biz krizden medet umacak, hükümet kaybetsin de, nasıl kaybederse kaybetsin anlayışında değiliz, hiç de olmadık" dedi. Büyükataman açıklamasını şöyle tamamladı:
"Türkiye sinsi operasyonlarla saldırıya uğrayıp 15 Temmuz’un devamı projelendiriliyorsa biliniz ki, aç kalırız, açıkta yatarız, yine de ekonomik tetikçilere, karanlık sermayedarlara, kriz tellallarına teslim olmayız, düğme iliklemeliyiz. Bu itibarla ekonomik yenilgimizi gözleyenlere milletçe aynı refleks ve tepkiyi göstermekten başka alternatifimiz yoktur. Ve bunun yolu da millî ekonominin tesis, temin ve takviyesinden geçmektedir. Millî bir ekonomi üreten, geliştiren, yatırım ve tüketim ölçülerini rasyonel eşiklerde planlayan, kendi dinamiklerinden güç alıp, millî ve manevi özellikleriyle ayakta duran ekonomidir. Millî bir ekonomi, FED’e göre açılıp kapanmayan, küreselleşmenin tufanına dayanıklı ve sağlam duran bir yapıdadır .Zengin kesesini över, züğürt dizini döver, anlayış ve kabulü tersine çevrilmeli; artık milletimiz dolu kesesiyle, devletimiz dolgun kasasıyla övünmeli, ekonomik mihnet ve muhtaçlık son bulmalıdır."
MHP'li Büyükataman: MHP AKP'nin Değil Sistemin Nefesini Açmak İçin Devreye Girdi
MHP’li Büyükataman, MHP AKP’nin değil sistemin nefesini açmak için devreye girdiğini söyledi.
26 Kasım 2016 Cumartesi 15:39