"Koyunlarında Büyüttükleri FETÖ’CÜ Alçaklarla İlgili Hiçbir Adım Atmayanlar Bize Hukuk Dersi Veremez"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ekonomik manipülasyonlar üzerinden bize diz çöktüreceğini zannedenler anlaşılan bu milleti hiç tanımıyorlar. Koyunlarında büyüttükleri, malikânede ağırladıkları FETÖ’cü alçaklarla ilgili hiçbir adım atmayanlar kusura bakmasın bize hukuk dersi veremez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gümüşhane Çevre Yolu’nun açılış törenine katıldı. Törene katılan vatandaşlara hitap eden Erdoğan, Çarşamba günü sel felaketi yaşayan Ordu’yu yarın ziyaret edeceğini dile getirdi.

“YENİ SİSTEMLE İNKILABİ BİR DÖNÜŞÜM YAŞIYORUZ”

24 Haziran seçimi ile beraber Parlamenter demokrasiden Başkanlık sistemine geçildiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bununla inkılabi bir dönüşüm yaşıyoruz. 16 Nisan Halk Oylamasından milletimizin takdiri ile kabul Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, tüm kurum ve unsurları ile birlikte tüm unsurlarıyla beraber ilk kez uygulanmaya başlandı” ifadelerini kullandı.

“ANA MUHALEFET PARTİSİ TÜM ENERJİSİNİ KOLTUĞA HARCIYOR”

Türkiye’nin kaybedecek hiç vakti olmadığını belirten Erdoğan, “Tek bir kuruşu dahi bu noktada israf edilemez. Hiçbir zorluk hiçbir sıkıntı millete hizmet etmemenin bahanesi olamaz” diye konuştu. Konuşmasında CHP’ye de değinen Erdoğan, “Ana muhalefet partisi tüm enerjisini neye harcıyor? Koltuğa. Partililer de Genel Merkez'in önüne getirmişler bir koltuk koymuşlar. Bizim böyle bir derdimiz var mı? Yok” şeklinde konuştu.

“BİRİLERİ YAŞADIKLARI ONCA HEZİMETE RAĞMEN KOLTUKLARINI KORUMAK İÇİN HER TÜRLÜ SİYASİ CAMBAZLIĞA BAŞVURABİLİR”

AK Parti Büyük Kongresi’nin 18 Ağustos’ta gerçekleşeceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kongre’nin tüm dünya tarafından izleneceğini söyleyerek başka bir ülkede bunun bir örneğinin olmadığını kaydetti. Erdoğan, “Birileri yaşadıkları onca hezimete rağmen koltuklarını korumak için her türlü siyasi cambazlığa başvurabilir. Birileri sandıkları kapanır kapanmaz makam kavgasına, rant ve çıkar kavgasına tutuşabilir. Ama biz asla böyle bir hareket değiliz ve olamayız” şeklinde konuştu.

“HESABIMIZI HALKA VE HAKKA VERİRİZ”

“Ana muhalefet partisi daha düne kadar ‘Cumhurbaşkanı adayımız’ dedikleri şahsa hakaret etme yarışı yaparken, biz geçen hafta 100 günlük icraat programımızı açıkladık” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “100 günde toplam 46 milyar liralık bütçeyle hayata geçirmeye planladığımız 400 projeyi milletimize tanıttık. Şimdi bakan arkadaşlarımız bu projeleri adım adım hayata geçiriyor. Bizler hem kendi taahhütlerimiz yerine getirecek hem de 100 günlük programda yer alan diğer projelerin takipçisi olacağız. Yaptıklarımızın, başardıklarımızın hesabını yine millete vereceğiz, millete. Birilerine değil, George’a, Hans’a değil. Biz halka ve hakka veririz hesabımızı” ifadelerini kullandı.

“BU SENE 6 MİLYON TURİST RUSYA’DAN GELCEK”

Son 16 yılda ekonomiyi 3.5 kat büyüttüklerini, ihracatı 36 milyar dolardan 163 milyar dolara çıkardıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Temmuz ayında 14 milyar dolarla Cumhuriyet tarihinin en yüksek ihracatını gerçekleştirdiklerini dile getirdi. Turizm gelirinde ve turist sayında bu yıl rekora doğru ilerlediklerini aktaran Erdoğan, “Az önce Sayın Putin ile görüşmem vardır. Maşallah bu sene Rusya’dan yoğun bir turist akını var. Öyle zannediyorum ki 6 milyon gibi bir turist herhalde Rusya’dan gelecek. Aramızdaki bu ilişkiler, irtibatlar bizleri daha güçlü hale getiriyor” dedi.

Erdoğan ayrıca, “Tutturmuşlar kur mur filan falan. Bırakın geçin bu işleri. Biz işimize bakalım işimize, daha iyi olacak. Haklarımızdan taviz vermeyiz. Özellikle döviz kuru üzerinden ülkemize yönelik gerçekleştirilen tüm saldırılara rağmen inşallah 2’nci çeyrekte büyümeye devam edecek, 2018 senesini yine rekor bir oranla tamamlayacağız. Hiç kimsenin bizi hedeflerimizden alıkoymasına, hedeflerimizle aramıza girmesini izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

“İSTİKLAL MARŞIMIZIN HER MISRASI BU MİLLETİN KARAKTERİNİN İZDÜŞÜMÜDÜR”

Geçmişte ne haysiyetlerinden ne de şahsiyetlerinden taviz vermediklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dik durduk, diklenmedik. Tehditler karşısında sinen, pusan, eğilip bükülenlerden olmadık. Milli onurumuzun çiğnenmesine, bizi biz kılan kadim değerlerimize el uzatılmasına hiçbir zaman müsaade etmedik. Hele hele bağımsızlığımıza kast edenlere asla müsaade etmedik” diye konuştu . Osmanlı Devleti’nin ‘hasta adam’ olarak tanımlandığı bir dönemde Çanakkale’de on binlerce şehit verdiğini ama hürriyetinde taviz vermediğini anımsatan Erdoğan, “Tüm yokluk ve yoksulluğumuza rağmen ‘ya istiklal ya ölüm’ parolasıyla kurtuluş zaferimizi kazandık. İstiklal Marşımızın her mısrası bu milletin karakterinin izdüşümüdür” dedi.

“HAYSİYETİNİ VE ŞAHSİYETİNİ KAYBEDEN MİLLETİN VARACAĞI YER ZİLLET ÇUKURUDUR”

“Yastıkları altında doları, eurosu, altınları olan varsa bunları bankalarda bozdurup Türk lirasına çevirsinler” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşması şöyle devam etti:

 “Bunlara gelin bir ders daha verelim. Bu dersi daha önce verdiniz ama gelin bir daha verelim. Geçenlerde millet kongre merkezinde bunu söyledim, oradan birisi dedi ki ‘yastık altında var mı’ dedi. Ben de dedim ‘var olanlara söylüyorum’ Şüphesiz herkes de olmayabilir ama olanlar var. Onu da biliyorum. Ben de olanlara sesleniyorum zaten; kayıt dışı. Bunu yapmamız lazım. Birileri sağ tarafından tokat yiyince solunu çevirmeye hazır olabilir. Birileri maddi menfaati uğruna haysiyetinden vazgeçebilir. Kimi ülkeler, kısa vadeli çıkarları için şahsiyetini tezgaha koyabilir. Birilerinin insanların kanını emen müstemlekecilere diyet borcu olabilir. Ama Türk milleti asla böyle bir yanlışın, böyle bir hatanın içine düşmez, düşürülemez. Çünkü haysiyetini ve şahsiyetini kaybeden milletin varacağı yer zillet çukurudur.

“KOYUNLARINDA BÜYÜTTÜKLERİ FETÖ’CÜ ALÇAKLARLA İLGİLİ HİÇBİR ADIM ATMAYANLAR BİZE HUKUK DERSİ VEREMEZ”

Ekonomik manipülasyonlar üzerinden bize diz çöktüreceğini zannedenler anlaşılan bu milleti hiç tanımıyorlar. Koyunlarında büyüttükleri, malikânede ağırladıkları FETÖ’cü alçaklarla ilgili hiçbir adım atmayanlar kusura bakmasın bize hukuk dersi veremez. Yüzlerce insanımızı hunharca katledenlerle ilgili en temel hukuk ilkelerini rafa kaldıranlar, bize demokrasiden bahsedemez. Bu millete tehdit dili, şantaj dili kullanamaz. Hele hele bu millete kabadayılık hiç sökmez. Biz bugüne kadar adı, sanı, cüssesi ne olursa olsun tüm devletlerle eşitliği ve karşılıklı saygıyı esas alan göz hizasında bir ilişki kurduk. İkili münasebetlerimizde muhataplarımıza saygıyı asla elden bırakmadık. Sorunları, şantaj, tehdit, baskıyla değil diyalogla çözmenin yollarını aradık. Gerilim yerine sükûneti, çatışma yerine işbirliğini isteyen taraf olduk.”