CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Katiller Suudi Kralı’nın isteği üzerine serbest bırakıldı. Erdoğan ve ekibi katilleri Suudi Kralı’nın isteği üzerine serbest bıraktı. Ve gittiler. Katillere göz yumanlar, katillerin ellerini kollarını sallayarak Türkiye’den çıkmasına imkan verenler cinayet ortağıdırlar. Merkel’e teslim oldun, Macron’a teslim oldun, Trump’a teslim oldun, Suudi Kralı’na da teslim oldun. Hani sen dünya lideriydin? Nasıl bir dünya lideri bu? Oyuncak lider. Herkesin tokat vurup sonuç aldığı lider. Böyle liderlik mi olur” dedi.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grubunda yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Kaşıkçı cinayeti… Adamlar program yaptılar. Kaşıkçı’yı nasıl öldüreceklerini programladılar. Suudi Arabistan’dan geldi katiller. Uçaklarla geldiler. Otellere yerleştiler. İki gün sonra gelecek dediler. İki gün sonra gitti ve öldürüldü. Cesedi parçalandı. Şimdi nerede olduğu belli değil. Suudi Arabistan’da mı, kimyasal bir eriyik içinde yok mu edildi? Bilemiyoruz. Ama bu işi yapan bütün uzmanlar geldiler, ellerini kollarını sallayarak da yurt dışına çıktılar, başkonsolos dahil. Böylece siyasetin çöktüğünü siyasetin adalete gölge düşürdüğünü bir kez daha görmüş olduk. Katiller gelecek, cinayeti işleyecek, bundan iktidar sahiplerinin haberi olacak, ses kayıtları olacak, bir iddiaya göre ayrıca görüntü kayıtları olacak, nasıl öldürüldüğü, parçalandığı ifade edilecek ama katillerin gitmesine izin verilecek, niçin? Niçin izin veriliyor katillerin gitmesine? Hangi gerekçeyle izin veriliyor?
"KATİL ORDUSU VIP'DEN ÇIKIP GİTTİ"
Papaz nasıl yurt dışına gittiyse katiller de öyle yurt dışına gitti. Papaz gitti. Beyefendi yerinde. Katiller de gitti. Hiç değilse papaz katil değildi ama 15 kişilik katil ordusu geldi, cinayeti işlediler, bir gazeteciyi öldürdüler, ellerini kollarını sallayarak iktidarın gözetiminde VIP’ten çıkıp gittiler. Ve sonra sen kalkacaksın bu ülkede adalet var diyeceksin. Adalet yok. Niçin yapıyor bunları? Uluslararası sözleşmelerin bize verdiği yani her devlete verdiği hakkı bir iktidar kullanmazsa arkasında ne ararsınız? Niye serbest bırakıldı, hangi gerekçeyle serbest bırakıldı? Ben hangi gerekçeyle sen bunları serbest bıraktın Erdoğan dediğimde onun sözcüsü diyor ki, ‘Kılıçdaroğlu, Kaşıkçı olayını kapatmaya çalışıyor’. Pes yani vallahi.
“KATİLLERİ SUUDİ KRALI’NIN İSTEĞİ ÜZERİNE SERBEST BIRAKILDI”
Katilleri Suudi Kralı’nın isteği üzerine serbest bırakıldı. Erdoğan ve ekibi katilleri Suudi Kralı’nın isteği üzerine serbest bıraktı. Ve gittiler. Katillere göz yumanlar katillerin ellerini kollarını sallayarak Türkiye’den çıkmasına imkan verenler cinayet ortağıdırlar. Merkel’e teslim oldun, Macron’a teslim oldun, Trump’a teslim oldun, Suudi Kralı’na da teslim oldun. Hani sen dünya lideriydin? Nasıl bir dünya lideri bu? Oyuncak lider. Herkesin tokat vurup sonuç aldığı lider. Böyle liderlik mi olur?
"SEN BU CİNAYETİ BİLİYORDUN"
Bakın yine tabii Allah konuşturuyor, herhalde büyük bir ihtimalle promptera bakmadan konuşuyor. Bir açıklama yapmış, ‘Biz elimizdeki bilgi ve belgelerin kopyalarını Suudilere verdik’ yani itiraf ediyor. Bütün cinayet belgelerini Suudilere verdik diyor. Aslında fail belli. Ben de biliyorum fail belli. Cinayete ortak olanlar belli. İzin verenler belli. Talimatı verenler de belli. Yani Suudi Arabistan’dan bir siyasal yetkili talimat vermese 15 kişilik cinayet ekibi buraya mı gelirdi? Hepsi de kamu görevlisi. Peki bu 15 kişinin Türkiye’ye gelmesi talimatını veren kim? Ben de biliyorum kim verdi sen de biliyorsun kim verdi. ‘Elimizde başka bilgi belge yok değil, var’, elimizde başka bilgi belge yok değil var diyor. Yani henüz daha Suudilere vermediği bazı bilgiler de var. Ne demektir? Sen bu cinayeti biliyordun. Bu gazetecinin nasıl öldürüldüğünü biliyordun. Elinde belgeler vardı. Henüz daha bunların büyük bir kısmı açıklanmamış. Peki kardeşim sen bu katilleri niye serbest bıraktın? Bir soru daha var, Kaşıkçı cinayeti için Türkiye neden seçildi? Niye Türkiye? Çünkü şunu çok iyi biliyorlardı. Erdoğan avuçların içinde. Her dediklerini yaptırabilirler. Teslim alınan bir Cumhurbaşkanı sözde Cumhurbaşkanı var teslim alınan. Erdoğan teslim alınmış vaziyette. Eğer bir ülkeyi yöneten kişi egemen güçler tarafından teslim alınmışsa o ülkenin itibarı yerlerdedir.”
"NE İSTEDİLERSE VERDİN AMA DERS VERMEDİN, ŞİMDİ SIRA GELDİ DERS VERMEYE"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada AK Parti’ye oy veren vatandaşlara seslenerek, “Ne istedilerse verdin ama ders vermedin, şimdi sıra geldi ders vermeye. Bunların bir derse ihtiyacı var ve o dersi verecek olan da bu ülkenin insanları” dedi.
“Arkadaşlarıma dedim, hangi ülkenin başkentinde Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir operasyon bir mali operasyon yapılıyorsa bunu biz bilelim ve biz o ülkeye karşı ne yapılması gerekiyorsa millet olarak topyekün birlikte yapalım. Öyle ya bu ülkeye karşı bir operasyon yapılıyorsa hep birlikte mücadele etmemiz lazım. Grup başkanvekillerimiz önergeyi verdiler. Gelsin açıklasın. ‘Efendim bu olmaz’. Kapalı oturum yapalım. Gelsin kapalı oturumda açıklasın. O da reddedildi. Buradan AK Parti’nin Genel Başkanı Erdoğan’a sesleniyorum, Berat Albayrak’a sesleniyorum, eğer Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı bir ülkenin başkentinde operasyon düzenleniyorsa o ülkeyi bize açıklamak sizin görevlerinizden birisidir, eğer açıklamazsanız yalan söylüyorsunuz.
Mutfakta yangın var. Aldıkları önlemi söyleyeyim. Önce dediler ki; ‘Enflasyonla topyekün mücadele programı açıklıyoruz’. Birinci önlem, hep beraber bir araya geldiler, ‘Fiyatlarda yüzde 10 indirim yapıyoruz’ diye açıklamalar yaptılar. Sonuç, sonuç alamadık, enflasyon yükseliyor. Belediye zabıtalarını devreye koydular. Sonuç hikaye. İçişleri Bakanlığı bir genelge yayınladı. Valilere bu sefer görev verdiler. Sonuç hepsi hikaye.
Satarak memleketi, şeker fabrikalarını satarak, Telekom’u satarak, kağıt fabrikalarını satarak memleketi yönetmeye kalktılar. İki; Borçlandılar ve sonunda geldiler, teslim oldular ve Türkiye’yi bunlar değil, Türkiye’yi başkaları yönetiyor. Geldiğimiz nokta bu.
“NEREYE GİTTİ BU PARA, KİM YEDİ BU PARAYI?”
Geçen hafta bir açıklama yapmıştım. 15 Temmuz’da şehit olan kardeşlerimiz ve gazilerimiz için para toplandı, ne oldu bu paralar diye bir soru sordum.
Nereye gitti bu para? Soruyoruz 15 Temmuz şehitlerinin yakınlarına, size para verildi mi, hayır, gazilere soruyoruz para verildi mi hayır. Nereye gitti bu para, kim yedi bu parayı?
Bu para dağıtılacak, şehit yakınlarına dağıtılacak, gazilerimize dağıtılacak. Takipçisi de CHP olacak. Nerede bu para, hangi bankada bu para, kime harcandı bu para? Şimdi biz bunu soruyoruz.
TOKİ’de bir grup uzman özel bir çalışma yaptı. İstanbul’a nasıl ihanet edildiğinin raporunu hazırladı. Bu rapora göre, 76 bina gökdelen, 76 proje için imar planları değiştirildi. 76 kuruma şirkete 240 milyar liralık hortum avantaj sağlandı. Bu işin uzmanları söylüyor, 3 tane GAP demektir.
İstanbullu kardeşlerime sesleniyorum. İstanbul’da özgürce yaşamak istiyorsanız, İstanbul’un bağrındaki hançeri çıkarmak istiyorsanız, yetkiyi vereceğiniz tek bir parti vardır, o partinin adı CHP’dir.
“AK PARTİ İKTİDARI DEMEK İŞSİZLİK DEMEKTİR”
AK Partili kardeşlerime seslenmek isterim, üçüncü kez, bu toplantıda üç üçüncü kez sesleniyorum, AK Parti demek pahalılık demektir, sen de yanıyorsun. 16. yılın sonunda geldiğimiz nokta budur. AK Parti iktidarı demek enflasyon demektir. AK Parti iktidarı demek işsizlik demektir. AK Parti iktidarı demek israf demektir. İsraf haramdır. AK Parti’ye oy verirsen harama ortak olursun. AK Parti iktidarı demek emeklilikte yaşa takılmak demektir.
“ÇİFTE KAVRULMUŞ MAAŞ ALIYORSUN”
16 yılda memleketi bu hale getirdiler. Bir de saray var. Saray da kira var mı, yok, ulaşım parası var mı, yok, emeklilikte yaşa takılma, o da yok. Beyefendi diyor ki maaşım az, yüzde 26 zam yapacağım. Gözünü toprak doyursun kardeşim. Her ay 59 bin lira alıyorsun, yetmiyor bir de emekli aylığı alıyorsun. Çifte ne derler buna, çifte kavrulmuş maaş alıyorsun, bu yetmiyor yüzde 26 zam yapacağım diyorsun .Kaç lira olacak, 74 bin 500 lira olacak diyor benim aylığım. Ayda 1600 lira ile bu gariban işçi nasıl geçinecek?
“NE İSTEDİLERSE VERDİN AMA DERS VERMEDİN”
AK Parti’ye oy veren kardeşlerime dördüncü kez sesleniyorum. Gittin oy verdin.
Ne istedilerse verdin ama ders vermedin, şimdi sıra geldi ders vermeye. Bunların bir derse ihtiyacı var ve o dersi verecek olan da bu ülkenin insanları.”