CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Dolar, avro boşuna mı yükseliyor, fiyatlar boşuna mı artıyor, sorumlusu tek bir adam. O yetkinin bir kısmını kullandı, Türkiye buraya geldi. Eğer bu yetki aşımı 2019 sonrasına sarkarsa vay Türkiye’nin haline” dedi.
Kılıçdaroğlu, Bilkent Otel’de partisinin Belediye Başkanları Toplatısında konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul için “Biz bu şehre ihanet ettik, hala da ihanet ediyoruz” sözlerine işaret eden Kılıçdaroğlu, “En yetkili kişi çıktı, üstelik görev yaptığı bir kente nasıl ihanet ettiklerini anlattı. Bütün sorunu büyük bir çıplaklıkla toplumun önüne koydu. Biz bunu söyleseydik, havuz medyası dahil olmak üzere pek çok çevreden eleştiri alırdık. Peki ihanet edenler ne yaptı? Hiçbir şey yapmadı, sadece söylediler” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE HAİNLERE YER VERMEYİN”-
Bütün İstanbullulara seslenen Kılıçdaroğlu, “Oy verdin, belediye başkanı yaptın ve çıktılar, ‘İstanbul’a ihanet ettik’ diye itiraf ettiler. Lütfen önümüzdeki seçimlerde hainlere yer vermeyiniz ve onların önünü kesiniz” diye konuştu.
“İHANETİN KATMERLİSİ”
Erdoğan’ın “dikey yapılaşmaya izin vermeyelim” sözlerini de anımsatan Kılıçdaroğlu, “Hatadan ders çıkarmak aynı hatayı tekrar etmemek demektir. Arkasından, Haliç’te yapılaşma 4 kat, belediye meclisinden bir karar, 10 kata çıkıyor. İhanetin katmerlisi yapılıyor. Fatih’in gemileri indirdiği Haliç… Emin olun gözleri kararmış, eğer böyle giderse bunlar Haliç’i doldurur, oraya da yüksek binalar yaparlar. İstanbullular bu tabloya şaşırmasın. Bu, kentin rantiyeye teslim edilmesi anlamına geliyor. İstanbul dünyada bunun en tipik örneğidir, rantiyeye teslim edilen bir metropol” dedi.
BELEDİYE BAŞKANLARI İSTİFASI: “İSTİSNALAR DİKTA DÖNEMLERİNDE YAŞANIR”
Kılıçdaroğlu, AK Parti’de bazı büyükşehir belediye başkanlarının istifa ettirilmesine de eleştiriler yöneltirken, “Belediye başkanları seçimle gelir, seçimle gelen, seçimle gider. Demokrasilerin kuralı budur ama bu kuralın istisnaları dikta dönemlerinde yaşanır. Dikta dönemlerinde seçimin ve halkın hiçbir önemi yoktur. Bu belediye başkanları gözyaşları içinde görevlerinden istifa ettiler. Bu insanlık onuruna da aykırı bir şey. O belediye başkanları çocuklarına asla hesap veremeyecekler. Çocukları, ‘baba istifa gerekçen neydi’ dedikleri zaman açıklayacak hiçbir şey yok. Bu pozisyona belediye başkanlarının düşürülmemesi lazım” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Biz gereğini yaptık, sıra CHP’ye geldi, onlar da gereğini yapsınlar” dediğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Biz de gereğini yapıyoruz ve bütün belediye başkanlarımızı yürekten kutluyoruz çünkü onlar halka hizmet ediyorlar” dedi.
“BİR SÜRE SONRA BELEDİYE BAŞKANLARINI DA ATAYACAK, İLK PROVALARINI YAŞIYORUZ”
Şu anda halkın yüzde 41’inin seçilmemiş belediye başkanları tarafından yönetildiğini belirten Kılıçdaroğlu, kendilerinin bu “demokrasi ayıbına” son vermek için erken yerel seçim çağrısını yaptıklarını anımsattı.
Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin namusunu kurtaralım’ dedik, ‘halk karar versin, bir dikta yönetimi, bir darbe yönetimini karar vermesin buna’ dedik ama yanaşmadılar. Emin olun bir süre sonra diyecekler ki ‘ben buradayım, tek adam rejimi var, bundan sonra belediye başkanlarını da ben atayacağım, seçime gerek yok’. Bunun ilk provalarını yaşıyoruz, şimdi. Ama bu zihniyet asla ve asla unutmasın, CHP dimdik ve ayaktadır” diye konuştu.
“KENDİ SONLARINI KENDİLERİ GETİRİYORLAR”
Ak Parti’yi seçimden kaçmakla suçlayan Kılıçdaroğlu, “Düne kadar ‘millet, millet’ diyordun. Şimdi milletten, vatandaştan kaçıyorlar. Eğer bir siyasi anlayış, milletten kaçıyorsa kendi sonunu getirmiş demektir, nitekim kendi sonlarını kendileri getiriyorlar” dedi.
“DEMOKRASİ AYAKLARIMIZIN ALTINDAN SÜRATLE KAYIYOR”
Kılıçdaroğlu, 2019 seçimleri için de önemli mesajlar verdi. “2019’da, sadece 6 büyükşehir değil, İstanbul’u, Ankara’yı, Bursa’yı, Balıkesir’i, Antalya’yı, Mersin’i, Adana’yı alacağız. Bu belediyeleri alacağız” diyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye 2019’da bir yol ayrımına gidiyor. Önümüzde iki seçenek var; ya tek adam rejimi ya demokrasi. Biz CHP’li belediyeler olarak demokrasiyi sonuna kadar savunduk ama demokrasinin ayaklarımızın altından süratle kaydığını görüyoruz. Tek adam rejimi, daha 2019 gelmedi, bugünden faturasını toplum çekiyor.
“SORUMLUSU TEK ADAM”
Dolar, avro boşuna mı yükseliyor, fiyatlar boşuna mı artıyor. Sorumlusu tek bir adam. Türkiye’yi bir adama teslim ederseniz böyle bir tablo çıkar ortaya. Eğer bu tablo 2019’un sonrasına taşınırsa çok daha acı tablolarla 80 milyon karşı karşıya gelecek.
80 milyon vatandaşıma sesleniyorum; ister ülkücü, ister sosyal demokrat, ister muhafazakar olun, hangi görüşten olursanız olun, düşüncelerinizi ancak demokraside ifade edebilirsiniz. Demokrasi benim için olduğu kadar, benim gibi düşünmeyen insanların da rejimdir. O açıdan 2019’daki yol ayrımında demokrasiden yana oy kullanmaya, demokrasi için mücadele etmeye herkesi davet ediyorum. Bir insana bir ülke teslim edilemez. Bir kişi her şeye yetkili… O yetkinin bir kısmını kullandı, Türkiye buraya geldi. Eğer bu yetki aşımı 2019 sonrasına sarkarsa vay Türkiye’nin haline.
Kimse korkudan sesini yükseltemiyor ama biz topluma cesaret vereceğiz, güç vereceğiz. Bu toplumun önderi olacağız, önünde yürüyeceğiz. Bedel ödemek gerekiyorsa biz ödeyeceğiz, bedeli. Bu bizim sorumluluğumuz. Fazla bir süremiz kalmadı, 2019’da demokrasiyi bütün kurum ve kurallarıyla yeniden inşa edeceğiz. Sözümüz söz, ülkeye demokrasiyi getireceğiz.”