Öne Çıkanlar chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu palandöken CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut cumhurbaşkanı erdoğan deprem tsk Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Haberleri recep tayyip erdoğan binali yıldırım Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar pkk

Kılıçdaroğlu: Asla Durmayacağım, Durmak Bize Yakışmaz

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Asla ve asla durmayacağım. Durmak bize yakışmaz” dedi.


Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, salondan yükselen “örgüt seninle durma ilerle” sözlerine, “Asla ve asla durmayacağım. Durmak bize yakışmaz” diye karşılık verdi. Kılıçdraoğlu konuşmasında özetle şunları söyledi:

“10 Ağustos 1920’de kabul edilen 433 maddelik Sevr Anlaşmasını Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yırtarak çöp sepetine atmışlardır. O anlaşmayı reddeden Gazi Mustafa Kemal ve onun arkadaşlarıdır. Lozan Anlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyetinin tapusu tescil edilir. Saray boyun eğdi, saray sonra düşman gemisine binip kaçmak zorunda kaldı ama bu ülkede yaşayanlar onurlarıyla yaşadılar ve kendi geleceklerini onurlarıyla çizdiler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin sınırları anlaşmalarla kurulmamıştır. Kanla gözyaşıyla kurulmuştur. Avukat bürolarında hazırlanmamıştır. Bedel ödenmiştir. Ama üzülerek ifade edeyim ki ödediğimiz bedeller yeterince genç kuşaklara aktarılmamıştır.

“Türkiye Bugün Tefecilerin Dayattıkları Kurallarla Yönetilir Hale Gelmiştir”

Türkiye bugün tefecilerin dayattıkları kurallarla yönetilir hale gelmiştir. O nedenle Atatürk’ü anlamak onun sarı saçlarıyla mavi gözleriyle değil Atatürk’ü anlamak onun fikirlerini anlamak demektir.

24 Temmuz aynı zamanda basın özgürlüğüdür, sözde…Gazeteler büyük baskı altında. Gazeteciler hapiste. Gazeteler kendilerine otosansür uyguluyorlar. İktidar kendi medyasını oluşturdu. Buna kısaca havuz medyası diyoruz. Şu anda neredeyse medyanın tamamı birkaç gazete dışında tümüyle hükümetin kontrolünde. 140’tan fazla gazeteci hapiste. Bir gazetecinin durumu biraz özellikli. Ece Sevim Öztürk. Sen misin 15 Temmuz olaylarını araştıran yakaladılar, doğru hapse. Neden korkuyorsun? Ahmet Altan hala hapiste, Nazlı Ilıcak hala hapiste. 140’tan fazla gazeteci hala hapiste.

"Hangi Gazeteci En Muhalifse Onu Çağır, Katılmayan Şerefsizdir"

Kendi televizyon kanalları var. Açıkça çağrı yaptık, bizi de çıkarın. Hangi gazeteci en muhalifse onu çağır, katılmayan şerefsizdir. Asla çağıramazlar.

“Hapishanede Tutuklu Yani Esir”

Gazeteci deyince bir gazeteci arkadaşımız daha var. Enis Berberoğlu. Şu anda hapiste. Onu ben bir demokrasi kahramanı olarak görüyorum. Hiçbir suçu olmamasına karşın iktidarın, egemen güçlerin isteği üzerine hapishanede tutuklu yani esir. Hiçbir suçu yok. Enis Berberoğlu’nun mahkum eden olay, yalnız bir Enis Berberoğlu olayı değildir. Olay bir Türkiye olayıdır bir demokrasi olayıdır. Gönlümüzde yatan şu mahkemeler bağımsız olsun. Ama yok. Talimatla karar veren mahkemeler var. ‘Nasıl karar verirsem Yargıtay yolu açılır’, ‘nasıl karar verirsem terfi edebilirim’ diye. Bunu düşünen kişiler asla ve asla hakim değildir, yargıç da değildir. Eğer bir unvan verilecekse onlara yakışan en güzel unvan yargıya ihanet edenlerdir onlar. Türkiye’nin en temel sorunu aslında şu anda yargıdır. Neden biliyor musunuz, yargı tutsak aslında. Yargı rehin altında.

Koca koca Yargıtay üyeleri 16. Ceza’nın Yargıtay üyelerinden biri hariç diğerleri farklı düşünür. Niçin, saraydan gelen telkine göre karar veriyorlar.

“O Tatil Size Haram Olsun”

Ömür boyu dokunulmazlık yok. Bunu peki bu hakimler bilmiyor mu? Elbette çok iyi biliyorlar. Kararı beklettiler. Son güne kadar beklettiler. Adli tatilin olduğu başlayacağı günden bir gün önce kararlarını verdiler ve sonra hep beraber tatile çıktılar. O tatil size haram olsun.

Yargı ipotek altında, yargı rehin altında ama yine de yargıdan umudumuzu kesmiş değiliz. Yürekli ve namuslu, hukukun üstünlüğüne inanan vicdanına göre karar veren çok sayıda hakim var.

Bir de Eren Erdem arkadaşımız var.

“Senin Feriştahın Da Gelse Ben Geri Adım Atmam”

Benim hakkımda da dünya kadar iddianame var. Balyoz, Ergenekon davasında Silivri’de yaptığım açıklama dolayısıyla Ankara’ya gelmeden fezlekem gelmişti. O kadar hızlı çalışıyorlar. Neden, yine saraydan talimat alıyorlar. Kılıçdaroğlu konuştu sesini kesin, fezleke düzenleyin ,korkar geri adım atar. Elli sefer söyledim, yine söylüyorum, senin feriştahın da gelse ben geri adım atmam.

Tıpkı Balyoz ve Ergenekon olayında FETÖ’nün yaptıklarını şimdi saray ve adamları yapıyor. Aralarında hiçbir fark yok. Demiştim ya bir ipte iki cambaz oynamaz diye. İki cambaz vardı, biri düştü, diğer cambazımız duruyor.

Osman Kavala, bir iş adamı, aynı zamanda vatansever. Gözaltına alındı. Neden, neden adaletten yanasın, neden insan haklarından yanasın. Anayasal düzen yok ki saray düzeni var. Sonra bana gelip anlatacaklar 'efendim Türkiye’de adalet var’ diye bana anlatacaklar. Ben ne diyeceğim sen onu benim külahıma anlat böyle bir şey yok diyeceğim.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.