Kemal Kılıçdaroğlu: Seni Başkan Yapmayacağız

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Birisinin derdi hiç değişmiyor, ‘illa ben başkan olacağım’. Kardeşim seni başkan yapmayacağız” derken Başbakan’a da üç soru yönelterek, “Amerika’da başkan başkanlık sarayında oturur yani Beyaz Saray’da oturur. Kirasını öder, yediği yemeğin faturasını öder. Binali Bey sen bu modeli Türkiye’ye getirecek misin, getirmeyecek misin, getirirsen vallahi bir gün sarayda kalmaz, bir gün kalmaz, derhal terk eder” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “halkın umudu Kılıçdaroğlu” sloganları eşliğinde kürsüye geldi.

Grupta sıralara da “AKP teröre yardım ve yataklık ediyor” broşürleri bırakıldı.

“Kimsenin Ağzını Bıçak Açmıyor”

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:

“Geçen hafta sonu turizm sektörünün bileşenleriyle bir araya geldim. Kimsenin ağzını bıçak açmıyor. Turist gelmiyor. Ankara’da koltukta oturan beyler bu sorunu çözemezler. Bu sorunu ancak CHP çözer.

Soru şu, turist niye gelmiyor?

Bu sorunun cevabını hep birlikte tartıştık. Turizm sektörünün bileşenleri ortak olarak şu cümleyi çok rahatlıkla kullanıyorlar, turistin Türkiye’ye gelmemesinin temel nedeni Türkiye’nin dünyada bozulan imajı.

“Terör Örgütüne Yardım Ve Yataklık Yapan Arıyorsan Ankara’da Oturuyor Bu Beyler”

Dün 3 aydın tutuklandı hapse atıldı. Birisi Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı bir profesör hapse atıldı, bir başkası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün Türkiye temsilcisi o da hapse atıldı, Ahmet Nesin o da hapse atıldı, niçin terör örgütüne yardım ve yataklık yapmaktan. Şimdi ben o hâkime sormak isterim, terör örgütüne yardım ve yataklık yapan arıyorsan Ankara’da oturuyor bu beyler, hepsi Ankara’da, hepsi terör örgütüne yardım ve yataklık yaptı.
Elbette demokrasi adına, insan hakları adına hesabını soracağız.

Bu aydınlar ellerine bomba alıp eylem yaptılarsa tutun hapse atın.

Eğer bu aydınlar valilere telefon açıp ‘bırakın terör örgütleri oralara bomba yığsınlar, ellerinde silahları dağıtsınlar’ diye valilere telefon edip ‘bunlara dokunmayın’ dedilerse, tamam, bunları da alın içeriye. Ama böyle bir şey yok. Siz Türkiye’nin dünyadaki bozulan imajına katkı yapıyorsunuz. Bunlar doğru değil.

“Esnaf Turist Duasına Çıkıyor”

İnsanlar yağmur yağmadığı zaman yağmur duasına çıkarlar. Cumhuriyet tarihinde ilk kez yağmur duasından sonra esnaf turist duasına çıkıyor.

Seni bu hale getiren kim, esnaf kardeşim sen bu soruyu önce kendine sor. 14 yıldır iktidardalar. Ne oldu birden bire turistler bıçak gibi kesildi.

Bu yanlış dış politika doğrudan sokaktaki vatandaşı vurdu. Ankara’daki beyler bundan rahatsız mı, onların keyfi yerinde, bir elleri yağda, bir ellere balda, çocukların hepsinin işi var, gemiler deseniz onlarda, han hamam deseniz onlarda, peki esnaf kardeşim sen nasıl siftah edeceksiniz. Sana söz veriyorum söz, CHP dışında sana inanan kimse yok, ben sana inanıyorum.

Bugün gazetelerde haberler var. İsrail ile barışacağız. Bunlar değil miydi, atıp tutanlar, kızdığı zaman ‘İsrail dölü’ diyenler bunlar değil miydi?

2 Ocak 2016 dönemin  başbakanı şunu söylüyor, ‘İsrail’e muhtacız’ diyor.  Şimdi ben 78 milyon vatandaşıma sesleniyorum, ne oldu da Türkiye birden bire İsrail’e muhtaç hale geldi? Türkiye İsrail’e muhtaç hale gelirken bu ülkeyi yönetenler kimlerdi, mangalda kül bırakmıyorlardı, asarız keseriz diyorlardı, ne oldu bu hale geldik?

“Türkiye’nin Çıkarlarını Çok Rahat Bir Şekilde Kendi Geleceği İçin Pazarlayabilecek Bir Konumdadır”

Bütün aydınlara sesleniyorum, şu andaki hükümet Türkiye’nin çıkarlarını korumaktan uzak bir hükümettir. En zayıf halkadadır. Türkiye’nin çıkarlarını çok rahat bir şekilde kendi geleceği için pazarlayabilecek bir konumdadır.

13 Haziran 2016… Hükümet Sözcüsü açıklama yapıyor. Kullandığı cümlelerden birisi de şu,

‘Türkiye yurt dışında verimli tarım arazisi kiralayacak’.

“Malı Götürecekler De Bu Malı Götürürken Bir Kılıf Bulmak Lazım”

Aslında amaçları şu, malı götürecekler de bu malı götürürken bir kılıf bulmak lazım. Yandaşlara diyecekler ki ‘git Afrika’dan, şu ülkeden bir toprak kirala, kaça kiraladın 10 lira, ben sana 500 lira vereceğim, yarı yarıya fifti fifti bölüşürüz.’

“Fakir Fukaranın Cebinden Parayı Nasıl Yürüteceğiz Bunun Yolunu Araştırıyorlar”

Yapmak istedikleri bu. Yani fakir fukaranın cebinden parayı nasıl yürüteceğiz bunun yolunu araştırıyorlar.

Çiftçilere Seslendi

Sana prim verildiği zaman banka kesinlikle CHP iktidarında komisyon kesmeyecek.

Prim alacağını başka borcu var mıdır, yok mudur diye bloke ettirmeyeceğiz.

Tarım Kanunu 21. Maddesi diyor ki milli gelirin yüzde 1 oranında çiftçiye destek verilir, şu ana kadar bu hiç sağlanmadı. Senin bu hükümetlerden 50 milyar lira alacağın var.

Biz sana yüzde 1’i her yıl  vereceğiz, kanun gereğini yerine getireceğiz.

6 milyon işsizimiz var. Bu rakam artacak.

 “Milyon Ali”

Havuz medyası dediğimiz bir medya biliyorsunuz, havuz medyasının koordinatörü de biliyorsunuz milyon Ali, affedersiniz Binali. O da koordinatörü bu işin.
Bir gazete havuz medyasından bir gazete başlık atmış, diyor ki ’14 ile silah gömüldü’ diyor.

Peki kardeşim 14 ile silah gömüldüyse iktidarda kim vardı?

AKP’nin şöyle bir özelliği var, sanki dün iktidara gelmişte ondan önce başka bir iktidar varmış onları karalayarak kendisine yeni bir yol açıyor. Medyayı da böyle kullanıyor. 14 ile silah gömülürken bu ülkede yönetici kimdi, vali kimdi, kaymakam kimdi, bakan kimdi, başbakan kimdi, cumhurbaşkanı kimdi?

Terör örgütüyle masaya oturan kimdi. Valilere ‘aman bunlara dokunmayın’ diyen kimdi.

Bugün Binali Bey bir açıklama yapıyor, diyor ki, bazı belediyeler terör örgütlerine lojistik destek yapıyorlardı. İyi de iktidar da kim vardı? Senin yeni mi haberin oldu.

Şimdi kalkmışlar gerekçe arıyorlar. Acaba bu suçu kime yıkarız diye.

Önünüzde kitapçıklar var. Kim terör örgütlerine yardım ve yataklık ediyor, çok açık, çok net bütün delilleriyle, bilgileriyle o kitapta var.

“Seni Başkan Yapmayacağız”

Bunları söylüyoruz, vatandaşın derdi var diyoruz. Birisinin derdi hiç değişmiyor, illa ben başkan olacağım. Vatandaş mı önemli değil, işsizlik mi hiç önemli değil, terör hiç önemli değil, nedir önemli olan, beni başkan yapın, kardeşim seni başkan yapmayacağız.

Başbakan’a 3 Soru Yöneltti

Efendim Amerikan tipi başkanlık, getirin, soru sordum, iki soru, eyalet sistemine ne diyorsunuz, Amerika’da eyalet var, orada parlamentolar var, ne diyorsunuz. Biz üniter devlet istiyoruz. Bunu Mısır’daki sağır sultan da duydu diyor. Mısır’daki sağır sultan duydu da senin kafanın arkasında başka şeyler var, biz onu biliyoruz, şimdi sen çark etme, sen Amerikan başkanlık sistemini eğer getireceksen sana 3 tane soru daha soruyorum.

Bir; orada milletvekilleri kürsüye çıkar istedikleri kadar konuşurlar. Hayır diyorlar 5 dakikadan fazla konuşamazsın diyorlar. Bunu kabul ediyor musun, etmiyor musun Binali Bey soruyorum.

İki; ABD’de yargı bağımsızlığı var, yargının tarafsızlığı var. Öyle başkan geldi Yargıtay üyeleri ayağa kalksınlar hep beraber alkışlasınlar. Böyle bir şey yok orada.

Sen böyle bir sistem getirecek misin, getirmeyecek misin?

Ayrıca başkan yüksek mahkemeye yargıç atarken senato kararı kesinleşmeden atama yapmaz. Bu modeli getirecek misin, getirmeyecek misin?

Üçüncü sorum, Amerika’da başkan başkanlık sarayında oturur yani Beyaz Saray’da oturur. Kirasını öder, yediği yemeğin faturasını öder, evine misafir geldiğinde 5 yıldızlı bir otelin tarifesi üzerinden o misafirlere ikram ettiği yemeği de öder.

Yani Amerikan halkı her kuruş verginin hesabını sorar.

Şimdi ben soruyorum Binali Bey’e sen bu modeli Türkiye’ye getirecek misin, getirmeyecek misin, getirirsen vallahi bir gün sarayda kalmaz, bir gün kalmaz, derhal terk eder.

Bin yüz kusur odalı sarayın kirası herhalde çok ucuz değildir. Getirecek misin Binali Bey.”